Superman'i yeniden uçurmaya çalışan film

Superman'in bilim kurgu yönlerine vurgu yapan film.

Superman'in bilim kurgu yönlerine vurgu yapan film.

supermanZack Snyder, Warner Brothers stüdyolarındaki loş ışıklandırılmış kurgu odasında oturmuş, son 75 yılda yapılmış her türü fantastik diziye esin kaynağı olduğu söylenebilecek bir karakter olan Superman hakkında geliştirdiği felsefeyi anlatıyor. Warner Brothers'ın bu ay ortasından itibaren dünya çapında gösterime sokacağı yeni Superman filmi "Man of Steel"in (Çelik Adam) yönetmeni Snyder'a göre, karakterin modern versiyonları diğerleriyle karşı laştır ı lınca kahramanın eskimişliğine bir özür mahiyetindeydi. Snyder'a göre diğerleri Superman'ı çağdaş dekorların arkasına gizlerken asıl yapılması gereken öze inip karakter kadar güçlü olan mitolojiye dönmek. "Ona blucin, tişört veya S armalı bir deri ceketin içine sokuyorlar. Ben ise, Superman'i olduğu gibi kabul etmek gerektiğini düşünüyorum. O, şimdiki karakterlerin hepsinin babası. Bu film 'S'ye saygı niteliğinde" diyor. Yönetmenin eşi ve yapımcı ortağı Deborah Snyder, "Man of Steel" için güncelledikleri temel bir ayrıntıyla ilgili kocasını düzeltiyor: "O bir 'S' değil. O, umudun sembolü." Umut aslında filmin ana teması. Daha önce "Watchman" ve "300" gibi çizgi roman uyarlamalarının yönetmenliğini yapmış Snyder, son zamanlarda yaptığı başarısız filmleri unutturmaya çalışıyor. Yapımı 2 yıl süren ve 175 milyon dolara mal olan film aynı zamanda Warner Brothers için de bir umut ışığı. Stüdyo, eski bir pop kültür fenomenine yeni bir hayat kazandırarak gişe rekorları kıracak bir serinin doğmasını hedefliyor. Ancak Superman karakteri, on yıllardır popüler kültürü etkilemekten uzak. İzleyici onun hem ayaklarının yere basmasını hem de uçmasını istiyor. Hemen hemen tüm stüdyolar maskeli süper kahramanlarıyla gişe rekorları kırarken süperkahraman efsanelerinin başlamasına neden olan Superman'in bir kenara itilmesi çok tuhaf. Superman'i evrensel yapan değerler günümüz toplumunu etkilemeyi başaramıyor. Ama Snyder bu engelin farkında olarak "Man of Steel" projesine başlamış. Snyder, "O gerçekten müthiş bir mitolojik çelişki. O bir yandan klasik bir Amerikalı. Ancak aynı zamanda uzaylı, egzotik ve tuhaf. Bu özelliklerin hepsi de mükemmel bir şekilde harmanlanmış" diyor. "Man of Steel"de, "Tudors" dizisinden Henry Cavill, Kal-El'i canlandırıyor. Kal-El, yıkılmış Krypton gezegeninden canını kurtarıp yeryüzünün kostümlü kahramanı Superman haline gelirken aynı zamanda sıradan Clark Kent kimliğinin arkasına gizleniyor. "Man of Steel", Superman'in Kryptonlu doğal babası Jor-El (Russell Crowe) ve kendisini evlat edinen dünyalı babası Jonathan Kent (Kevin Costner) ile gerilimleri ve sürekli tehlike altındaki Daily Planet muhabiri Lois Lane'e (Amy Adams) tutkunluğu gibi geleneksel unsurları koruyor. Film, yok olmasından önceki Krypton gezegenine de vurgu yapıyor. Krypton, kasvetli ve sofistike olduğu kadar da ürkütücü teknolojileri olan bir gezegen. Krypton'un hain, kötü adamı Zod (Michael Shannon) Kal-El'i yeryüzünde buluyor. Bu da mazerete tenezzül etmeyen bir bilim kurgu numarası çekmeye vesile oluyor ki, izleyicinin "Man of Steel"den saf, katışıksız gerçekçilik beklentilerini yerle yeksan edebilir. Snyder, bu yaklaşımın karakterin DNA'sında yazılı olduğunu söylüyor. Snyder, "Onu geriye doğru mantıksal olarak takip eder ve anlamaya çal ışırsanız, bilim kurgusal bir çözüme ulaşırsınız" diyor. Filmin yapımcıları arasında bulunan ve hikâyeye katkıda bulunan yönetmen Christopher Nolan ile senaryoyu yazan David S. Goyer'ın da "Man of Steel"i ilk tasarlarken vardıkları sonuç bu olmuş. Goyer, Superman ile arasında hiç güçlü bir bağlantı olmadığını anlatıyor. Ama 1930'ların sonunda Jerry Siegel ile Joe Shuster tarafından yazılıp çizilen ilk Superman'in dergilerine göz gezdirdiğinde bu düşüncesi değişmiş. Superman mitolojisinin hâlâ gelişmekte olduğunu ve karakterin en vurucu özelliğine de şimdiye kadar yapı lan hiçbir filmde odaklanılmadığı n ı görmüş. "Onun gerçekten uzaylı olduğunu düşünelim. Dünya bunun farkına varınca, bu tarihin en önemli olayı olurdu. Dünya tamamen değişirdi" diyor. Snyder'ı çeken ise karakterin hem klasik hem de çağdaş hissi vermesinin yarattığı vizyon olmuş. Ama herkesin bildiği bir hikâyenin nihai versiyonu, yani bir delikanlının dünyadaki yerini bulma mücadelesi ya da Snyder'ın deyimiyle "ergenlerin steroit sıkıntısı" olarak bu Superman masalı, Snyder çiftinin daha önce hiç görmediği öğeler içeriyor. Deborah Snyder, senaryoyu okuyunca ilk tepkisini, "Bir yengeç teknesinde sakallı bir Superman görünce, şaşırdım. Kendime, 'Bu alıştığımız Superman değil' dedim" diye anlatıyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:10 Haziran 2013Yayınlanma Tarihi:14 Haziran 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.