Hayalet Deprem Algısı: Gerçekten Sallandık mı? Beynimiz Bize Ne Oynuyor?

Korkunuzu Ciddiye Alın, Ama Onun Esiri Olmayın! Deprem korkusu, toplumsal bir travma sonrası kaçınılmazdır. Ancak bu korkunun sizi yönetmesine izin vermek yerine, onu yönetmeyi öğrenebilirsiniz. Evinizi güvenli hale getirmek, doğru bilgi kaynaklarını kullanmak, duygu ve düşüncelerinizi bastırmadan ifade etmek ve gerekirse uzman desteği almak bu sürecin temelidir.Sarsıntı mı Zihinsel Çalkantı mı? Hayalet deprem algısı, görünmez bir sarsıntının görünür etkilerini taşır. Yaşanan her titreşim gerçek olmayabilir; ama hissettiğiniz şeyin bir anlamı vardır. Bedeniniz ve zihniniz size bir şey anlatmaya çalışıyor olabilir. Unutmayın, ruh sağlığı da tıpkı fiziksel sağlık kadar önemlidir. Epsikiyatri olarak, yanınızdayız.

Hayalet Deprem Algısı Nedir?

Hayalet deprem algısı, kişinin fiziksel olarak bir deprem yaşanmamasına rağmen, vücudunda ya da çevresinde deprem oluyormuş gibi bir sarsıntı hissi yaşamasıdır. Bu durum, özellikle büyük bir depremi deneyimlemiş kişilerde yaygın olarak görülür. Bilimsel literatürde bu fenomen "psödoseismik algı" veya "sismik sonrası algı bozukluğu" olarak da tanımlanabilir.

Deprem Olmadı Ama Ben Hissettim: Hayalet Deprem Algısı ve Sismofobi Gerçeği

Son yaşanan büyük depremlerden sonra birçok kişi, fiziksel olarak bir sarsıntı yaşanmadığı halde “yine deprem oldu” düşüncesiyle paniğe kapılıyor. Eşyalar yerinde dururken, telefonlara herhangi bir uyarı gelmemişken bir anda “sallandım” hissiyle irkilen insan sayısı az değil. Bu durum, halk arasında “hayalet deprem” olarak bilinen psödoseismik algı ile açıklanıyor. Peki bu durum sadece bir vesvese mi, yoksa psikolojik bir rahatsızlık mı?

Neden Böyle Hissediyoruz? Beynin Sinyal Hatası

Deprem anında yaşanan korku, bilinçaltına güçlü bir iz bırakır. Beyin bu yoğun stresi, gelecekteki tehlikeleri erken fark edebilmek için “tetikte olma” moduna sokar. Bu durumda:

- En ufak titreşim (örneğin yukarıdan geçen bir kamyon),

- Vücutta denge bozukluğuna yol açan yorgunluk ya da vertigo,

- Ya da kaygı sonucu oluşan çarpıntı ve nefes darlığı gibi bedensel duyumlar

beyin tarafından deprem gibi yorumlanabilir.

Hayalet Deprem Algısının Belirtileri Nelerdir?

- Ani baş dönmesi, dengesizlik hissi

- Zemin kayıyormuş gibi bir algı

- Vücudun veya bacakların titreştiğini hissetme

- Başkaları hissedemediği halde “deprem oluyor” hissiyle panik yaşama

- Sosyal medya ve deprem uygulamalarına takıntılı şekilde bakma

Deprem Korkusu: Sismofobi Nedir?

Sismofobi, bireyin deprem yaşamasına gerek olmadan, depreme karşı yoğun ve işlev bozan bir korku duymasıdır. Bu kişilerde:

- Sürekli sallanma beklentisi,

- Uyurken tedirginlik ve ani uyanma,

- Deprem çantasıyla uyuma,

- Evi terk edememe ya da yalnız kalamama,

- Asansör, yüksek kat gibi yerlerde panik hali gözlemlenir.

Bu korku, özellikle çocuklar, yaşlılar ve daha önce bir travma yaşamış bireylerde daha şiddetli olabilir.

Deprem Olduğunu Sanmak: Neden Olur?

Hayalet deprem algısının arkasında birkaç psikolojik ve nörolojik neden bulunur:

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Büyük bir deprem sonrasında kişi, yaşadığı korku ve stresin etkisiyle benzer durumları zihninde yeniden yaşar. Bu durum, "flashback" dediğimiz geçmişin aniden zihne gelmesiyle birleşebilir.

Vestibüler sistem hassasiyeti: Dengeyi kontrol eden iç kulak yapılarındaki aşırı duyarlılık, olmayan bir sarsıntıyı var gibi algılamaya neden olabilir.

Deprem hipervijilansı: Beyin, olası bir depremi sürekli bekler pozisyona geçer. En küçük titreşim, rüzgâr ya da hareket bile deprem sanılabilir.

Kaygı bozuklukları: Özellikle yaygın anksiyete bozukluğu yaşayan bireylerde, bedensel duyumların yanlış yorumlanması yaygındır.

Hayalet Deprem Algısı Kimlerde Görülür?

- Büyük bir depremi yaşamış kişilerde

- Sık sık deprem kaygısı taşıyanlarda

- Yalnız yaşayan bireylerde

- Çocuk sahibi olan ve koruma içgüdüsü yüksek ebeveynlerde

- Psikolojik olarak hassas ve anksiyete düzeyi yüksek bireylerde

Beyin Depremi Neden Taklit Eder?

Beyin, hayatta kalma içgüdüsüyle çalışır. Bu nedenle bir travma yaşandığında, gelecekte benzer bir olayı erken fark edip kaçınmak için "aşırı uyanıklık" moduna geçer. Bu durum, gerçek olmayan sarsıntıların gerçek gibi hissedilmesine yol açabilir.

-Hayalet Deprem Algısı ile Gerçek Deprem Nasıl Ayırt Edilir?
-Belirti    Hayalet Deprem Algısı    Gerçek Deprem
-Sarsıntı süresi    Kısa ve anlık    Ortalama 10-30 saniye
-Eşyaların hareketi    Genellikle gözle görülmez    Sallantı sırasında net hareketler
-Başka kişiler tarafından hissedilme    Genelde bireysel    Çoğu kişi tarafından hissedilir
-Sonrasında yaşanan duygular    Panik, endişe, kontrol ihtiyacı    Korku ama somut bir durum

Hayalet Deprem Algısı Psikolojik Bir Sorun mu?

Her zaman bir hastalık belirtisi değildir. Ancak bu durum sıklaşıyor, kişinin yaşam kalitesini bozuyor ya da sosyal ilişkilerini etkiliyorsa psikolojik destek alınması önerilir.

Hayalet Deprem Algısının Tedavisi Var mı?

Tedavi planı, bireyin yaşadığı semptomların şiddetine ve eşlik eden ruhsal durumlara göre şekillenir:

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Anksiyete, travma sonrası stres ve obsesif düşüncelerle başa çıkmada etkilidir.

EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme): Deprem gibi travmatik yaşantılardan sonra travmayı işlemekte kullanılır.

İlaç tedavisi: Şiddetli kaygı ya da uyku problemlerinde, bir psikiyatrist kontrolünde anksiyolitikler veya antidepresanlar önerilebilir.

Denge terapileri: Vestibüler sistem duyarlılığı için fizyoterapi destekli çalışmalar yapılabilir.

Hayalet Deprem Algısıyla Kendi Kendine Nasıl Başa Çıkabilirsin?

- Nefes egzersizleri ve farkındalık çalışmaları ile kaygıyı azaltabilirsiniz.

- Gerçek zamanlı AFAD, Kandilli gibi kaynaklardan deprem olup olmadığını kontrol edin.

- Aşırı haber maruziyetinden kaçının.

- Uyku düzeninizi koruyun ve kafein kullanımını sınırlayın.

- Sosyal destek çok önemlidir; duygularınızı paylaşın.

Ne Zaman Uzman Yardımı Alınmalı?

Aşağıdaki durumlar varsa bir psikiyatrist ya da psikolog ile görüşmek önemlidir:

- Günlük işlevlerde ciddi bozulma

- Sürekli deprem olacağı korkusu

- Gece uykudan deprem hissiyle uyanmak

- Sosyal ortamlardan kaçınma

- Fiziksel olarak sürekli gerginlik hissi

Deprem Korkusu Hakkında En Çok Sorulan Sorular ve Bilimsel Cevaplar

Deprem, fiziksel etkilerinin ötesinde bireylerde uzun süreli psikolojik izler bırakabilir. Özellikle büyük sarsıntıların ardından görülen sismofobi (deprem korkusu), bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Peki, toplumda en çok merak edilen sorular nelerdir ve bu sorulara uzmanlar ne diyor? İşte deprem korkusuyla ilgili sık sorulan 10 soru ve psikiyatri uzmanlarının açıklamaları:

1. Deprem korkusu normal midir?
Kesinlikle evet. Korku, beynimizin bizi tehlikeye karşı korumak için geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır. Deprem gibi doğal afetler ise ani, kontrol edilemez ve çoğu zaman yıkıcıdır. Bu da korkunun kaçınılmaz bir parçası olmasına neden olur. Ancak bu korkunun dozunun artması, kişinin işlevselliğini engellemesi durumunda patolojik hale geldiği ve profesyonel müdahale gerektiği unutulmamalıdır.

2. Deprem korkusu neden bazı insanlarda daha yoğun yaşanır?
Her bireyin travmaya verdiği tepki farklıdır. Genetik yatkınlık, daha önce yaşanmış bir travma, çocukluk çağı ihmal veya istismarı, kaygı bozuklukları ve kişilik yapısı bu durumu etkileyebilir. Ayrıca, özellikle yüksek empati düzeyine sahip, aşırı sorumluluk hisseden ya da sevdiklerini koruma güdüsü yüksek kişilerde bu korku daha yoğun görülebilir.

3. Deprem korkusu olan biri için belirtiler nelerdir?
- Sürekli deprem olacağına dair yoğun düşünceler

- Uyuyamama, gece uyanmaları

- Bedeninde titreme, mide bulantısı, baş dönmesi gibi psikosomatik belirtiler

- Dışarı çıkamama, yalnız kalamama, yüksek katlarda oturamama

- Sosyal aktivitelerden kaçınma

- AFAD ve Kandilli Rasathanesi uygulamalarını takıntılı şekilde kontrol etme

Bu belirtiler birkaç haftadan uzun sürüyorsa travma sonrası stres bozukluğu ya da anksiyete bozukluğu söz konusu olabilir.

4. Deprem yaşamamış kişilerde de deprem korkusu olur mu?
Evet. Özellikle medya yoluyla yoğun şekilde maruz kalınan yıkıcı görüntüler, sosyal çevreden gelen panik havası ve genetik yatkınlık, kişi deprem yaşamamış olsa bile bu korkunun gelişmesine yol açabilir. Buna ikincil travma ya da dolaylı travma denir.

5. Hayalet deprem algısı nedir ve nasıl oluşur?
Deprem yaşanmamasına rağmen kişi sarsıntı hissederse bu duruma hayalet deprem algısı (psödoseismik algı) denir. Genellikle travma sonrası gelişir. Beyin, o kadar uyarılmış ve hassas hale gelmiştir ki, en ufak titreşimi ya da beden içi bir duyumu (örneğin kalp çarpıntısı) dışsal bir sarsıntı gibi yorumlar.

Vestibüler sistemin (denge sisteminin) hassaslaşması, panik bozukluk, obsesif düşünce kalıpları ve uyku yoksunluğu bu algıyı güçlendirebilir.

6. Deprem korkusunu yenmek için ne yapılabilir?
Uzmanlar şu yöntemleri öneriyor:

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmek için en etkili psikoterapi yöntemidir.

Maruz bırakma terapileri: Kademeli olarak korkuyla yüzleşmeyi sağlar.

Travma terapileri: EMDR gibi yöntemler yaşanmış travmanın etkisini azaltabilir.

Solunum ve gevşeme teknikleri: Nefes egzersizleri, meditasyon ve kas gevşetme çalışmaları panik anlarını kontrol etmeye yardımcı olur.

Güçlü sosyal destek: Aile ve arkadaş çevresinin anlayışlı tutumu iyileşmeyi hızlandırır.

Afet hazırlık eğitimi: Kişinin kendini hazırlıklı hissetmesi, kontrol duygusunu artırır ve korkuyu azaltır.

7. Deprem korkusu için ilaç tedavisi gerekli midir?
İlaç, her zaman ilk seçenek değildir. Ancak kişi yoğun bir panik bozukluk yaşıyorsa, uyuyamıyor, gündelik yaşamına devam edemiyorsa psikiyatrist tarafından reçete edilen anksiyolitik veya antidepresan ilaçlar geçici süreyle önerilebilir. En etkili sonuç için ilaç tedavisi terapiyle birlikte yürütülmelidir.

8. Çocuklarda deprem korkusu nasıl anlaşılır ve nasıl yaklaşılmalıdır?
Çocuklarda korkular çoğu zaman davranış değişiklikleriyle kendini belli eder:

- Alt ıslatma

- Sürekli ebeveyne yapışma

- Uykuda kabuslar

- Sessizleşme ya da aşırı hareketlilik

- Deprem oyunu oynama

- Çizimlerde bina yıkılması, yangın, sarsıntı gibi temalar

Bu durumlarda ebeveynler:

- Sakin kalmalı, korkusunu küçümsememeli

- Gerçek bilgi vermeli, abartılı anlatımlardan kaçınmalı

- Gerekirse çocuk psikologlarından destek almalıdır

9. Sürekli deprem olacakmış gibi hissetmek OKB belirtisi midir?
Sıklıkla evet. Özellikle:

Deprem olasılığına dair sürekli zihinsel tekrarlar

Kontrol davranışları (binayı kontrol etmek, eşyaları sabitleyip tekrar tekrar kontrol etmek)

Uygulamalara günde 50-60 defa bakmak

bu belirtiler obsesif kompulsif bozukluk spektrumuna girebilir. Bu tarz düşünce ve davranışların tekrarlayıcı ve işlev bozucu hale gelmesi terapi gerektirir.

10. Deprem korkusu geçer mi?
Evet, geçebilir. Zihinsel esneklik, doğru destek ve psikoeğitim ile bu korkular azalabilir. Ancak bastırmak, yok saymak veya yalnız başa çıkmaya çalışmak sorunun uzamasına neden olabilir. Erken müdahale, hem psikolojik hem fizyolojik olarak daha hızlı bir toparlanma sağlar.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:13 Mayıs 2025

© 2025e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.