KADINLAR DAHA İSTEKLİ

A.A

Diyarbakır'da 10 yılda açılan 5 bin 276 okuma yazma kursuna kadınların daha çok ilgi gösterdiği belirlendi.


Türkiye'de 2007 yılında yapılan Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre, İstanbul'dan sonra yaklaşık 260 bin okuma yazma bilmeyen kişi sayısı bakımından ikinci il olan Diyarbakır'da Milli Eğitim Müdürlüğü, bu sayının düşürülmesi için yoğun bir çalışma içerisinde.

Diyarbakır'da son 10 yıl içerisinde halk eğitim müdürlükleri ve çeşitli okullarda toplam 5 bin 276 okuma yazma kursu açıldı. Bu kurslardan toplam 101 bin 809 kişi okuma yazma öğrenirken, bunların 68 bin 760'ı kadınlardan oluştu.

İl Milli Eğitim Müdürü Zülfi Toman, yaptığı açıklamada, 2007 yılında yapılan Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre, Diyarbakır'da yaklaşık 260 bin okuma yazma bilmeyen kişinin bulunduğunu, bu sayıyla Diyarbakır'ın İstanbul'dan sonra ikinci sırada yer aldığını söyledi.

Sayımın sağlıklı yapılmadığını ve gerçekçi veriler olmadığını düşündüklerini anlatan Toman, ancak okuma yazma bilmeyen kişi sayısının düşürülmesi için yoğun bir çalışma içine girdiklerini bildirdi.

Temel hedeflerinin okuma yazma bilmeyen kişi sayısını sıfırlamak olduğunu, açılan okuma yazma kurslarıyla Türkiye'de 81 il arasında 28. sırada olduklarını belirten Toman, bunun kendileri için yeterli olmadığını, daha da üst sıralara çıkmayı amaçladıklarını aktardı.

Diyarbakır'da okuma yazma kurslarıyla ilgili yeni bir çalışma başlattıklarını, çalışmanın yol haritasını belirlemek için 17 ilçe halk eğitim müdürü ve ilçe milli eğitim müdürüyle toplantı yaptıklarını bildiren Toman, okuma yazma bilmeyenlerin belirlenmesi için alan taraması yapacaklarını, tarama sonucuna göre yeni kurslar açacaklarını anlattı.

KURSLAR ÖZENDİRİLECEK

Kurslara katılımın yoğun olması için özendirici çalışmalar yapacaklarını da ifade eden Toman, şöyle dedi:

“Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı kanalıyla özendirme ve gıda paketi yardımı gibi teşviklendirme çalışmaları olacak. Kursiyerlere çeşitli ödüller vereceğiz. Kurslara gidenlerin yüzde 90'ı yoksul ailelerden oluşuyor. Bunlar dezavantajlı gruplardan. Yeşil kartı varsa gıda yardımı yapacağız. Kursiyerler, kursa katılmakla maddi olarak da hayatlarında bir değişiklik olduğunu görecek. Ayrıca bu alanda görev alan öğretmenlere de takdir belgesi vereceğiz. En öncelikli işlerimiz arasına okuma yazma kurslarını aldık. Çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz.”

ERKEKLER GURUR YAPIYOR

Yaptıkları incelemede bazı kişilerin çeşitli sebepler öne sürerek okuma yazma kurslarına katılmadıklarını belirlediklerini ifade eden Toman, şöyle konuştu:

“Bazıları tutuculuktan eşini ya da kızını göndermek istemiyor. Biz de rehber öğretmenleri ve müftüleri devreye sokacağız. İkna çalışması için yüz yüze görüşme yapacağız. Sosyo ekonomik yetersizlikler de okuma yazma sorunu kişinin öncelikli konusu olmuyor. 'Bu kadar sorun ve yokluk içinde bununla mı uğraşacağız? Bu yaştan sonra öğrensem ne olacak öğrenmesem ne olacak' diye düşünüyor. Ancak biz bütün bu dirençleri kıracağız. İkna mekanizması geliştireceğiz. Hangi sorunu varsa, ona göre yöntem geliştireceğiz. Direncin özelliğine göre biz de ikna yöntemi geliştireceğiz. Okuma yazma öğrenmenin önemini anlatacağız.

Bizdeki en büyük sıkıntı erkeklerdir. Çünkü okuma yazma bilmeyen erkekler bunu gurur meselesi yapıyor. 'Ben nasıl bu yaştan sonra gelirim. ABC mi öğreneceğim' diyorlar. Kadınlar kurslara daha çok talep gösteriyor. Son 10 yıl içinde açtığımız 5 bin 276 kurstan 101 bin 809 kişi okuma yazma öğrendi. Bunlardan 68 bin 760'ını kadınlar oluşturuyor.”

Toman, kursiyerlere kurs malzemelerini ücretsiz verdiklerini de sözlerine ekledi.

“DIŞARI ÇIKTIĞIMIZDA ÇOK ZORLUK ÇEKİYORUZ”

Bağlar ilçesindeki Yunus Emre İlköğretim Okulu'nda açılan kursa başlayan 29 yaşındaki Fatma Başboğa, köyde büyüdüğü için okula gidemediğini, kursa kendisi gibi okuma yazma bilmeyen ablasıyla gitmeye karar verdiklerini söyledi.

Okuma yazma bilmediği için özellikle hastanelerde çok zorluk çektiğini anlatan Başboğa, “Dışarı çıktığımızda çok zorluk çekiyoruz. 2 çocuğum var. Okula giden çocuğuma derslerinde yardımcı olamıyorum. Bu nedenle kursa katılmaya karar verdim. Eşim önce karşı çıktı, ancak benim kararlı olduğumu görünce vazgeçti” dedi.

22 yaşındaki 2 çocuklu Çimen Özer de kursa yeni başladığını ve çok heyecanlı olduğunu kaydederek, bir süre sonra okuma yazma öğrenmenin sevincini yaşadığını anlattı.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:28 Mayıs 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.