Dil engeli uçuş riskini artırıyor

Uçuş sırasında dil bilmemek uçuş riskini artırırken komik olayları da beraber getiriyor.

Uçuş sırasında dil bilmemek uçuş riskini artırırken komik olayları da beraber getiriyor.

Bazen çok komik olabiliyor. Çin Havayolları'ndan bir pilotla New York Kennedy Havaalanı'ndaki bir hava trafik kontrolörü arasında 2006'da kaydedilen bir konuşmada olduğu gibi. Pilotun yetersiz İngilizcesi karşısında kontrolörün kızgınlığı o noktaya varıyor ki, bir yerden sonra sesindeki öfkeyi rahatlıkla seçebiliyorsunuz. Fakat havayla yer arasında dil anlaşmazlığının da etkili olduğu kazalarının maalesef uzun ve üzücü bir listesi de var. Örneğin 1977'de iki Boeing 747 Kanarya Adaları'nın Tenerife havaalanındaki pistte çarpışmıştı. 583 kişinin hayatını kaybettiği kaza sırasında yoğun sis vardı. Fakat işlerin karışmasındaki asıl neden, pistteki uçakla hava trafik kontrolörleri arasındaki talimat ve onayların doğru anlaşılmamasıydı. Bunun ardından uluslararası otoriteler, havacılık faaliyetlerinde standart, açık ve yaygın İngilizce ifadelerin kullanılması için daha sıkı kurallar getirdi. Havacılık sektörü büyüdükçe pilotların ve hava trafik kontrolörlerinin İngilizcedeki yeterliklerine dair kaygılar artıyor. Birleşmiş Milletler'e bağlı bir kurum olan ve hava güvenliğiyle havacılığın gelişmesini gözeten Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü Ekim'de, İngilizce eğitiminin iyileştirilmesi için bazı tavsiyeler yayınladı. Amaç, "İngilizce yetersizliğinin yardımcı faktör olarak belirlendiği ölümlü kazaların önlenmesi". İngilizce, İkinci Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda ticari havacılığın dünya çapında yaygınlaşmasıyla uluslararası uçuş dili olarak kabul edilmişti. Havacılıkta ortak bir dil olması sağduyunun bir gereği olsa da İngilizce gibi kelime hazinesi ve nüanslar açısından zengin bir dil, iletişimin kısa ve net olması gerektiği uçuş faaliyetlerinde bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Bununla birlikte İngilizce artık havacılığın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda. Ticari havacılıkta büyük oynayan ülkelerin sayısı arttıkça da bu dildeki iletişim becerilerinin geliştirilmesi açık bir ihtiyaç halini almaktadır. Paul Musselman, anadili İngilizce olmayan ama işi gereği bu lisanı kullanması gereken insanlara nasıl daha iyi iletişim kuracaklarını öğreten bir eğitim kurumunun, Carnegie Speech'in icra başkanı. Şirketi "Seviye 4'e Çıkış" programı adıyla kurslar düzenliyor ve bu kursların amacı, uluslararası pilotları Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü'nün onlar için şart koştuğu "Seviye 4" standardına ulaştırmak. Seviye 4, kelime bilgisi ve gramerin iyi olmakla kalmadığı, açık ve hızlı bir İngilizce ile iletişim kurmak için "telaffuz, vurgu, ritim ve tonlamanın" da yeterli olması gerektiği bir düzey olarak tanımlanıyor. Carnegie Speech de Pan Am Uluslararası Uçuş Akademisi ile ortak olarak, şirketin ABD ve dış ülkelerdeki uçuş eğitim merkezlerinde pilotlara yeterlik kursları düzenliyor. Musselman, "Bizim işimiz insanlara nasıl anlaşılabilir İngilizce konuşacaklarını öğretmek" diyor. Programda, Musselman'ın deyişiyle, "konuşma, kelime vurgusu, gramer ve telaffuz bakımından İngilizcenizi değerlendirebileceğimiz" kişiye özel yazılımlar kullanılıyor. İngilizcenin zaman zaman yanıltıcı olabildiğini hepimiz biliyoruz. "Orduda 11 yıl Özel Kuvvetler'de görev yaptım" diyor Musselman. "Paraşüt eğitimi alırken bir soruya olumsuz cevap vermek için 'Hayır' değil, 'Anlaşılmadı' dememiz istenirdi. Çünkü İngilizcede 'Hayır' (No) ile 'Atla' (Go) kulağa tehlikeli derecede yakın geliyor" diyor. Oysa uçağın kapısında emir bekleyen bir paraşütçü için en hayati komuttur, "Atla!" Anlaşıldı mı? THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:11 Haziran 2012Yayınlanma Tarihi:12 Haziran 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.