Tutukluluk psikolojisi

375 gün sonra tahliye olan gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın psikolojisini değerlendiren Ünsalver, kaygı ve korku yaşan bu kişilerin adaptasyon sorunu yaşayabileceklerini söyledi.

375 gün sonra tahliye olan gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın psikolojisini değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, kaygı ve korku yaşan bu kişilerin adaptasyon sorunu yaşayabileceklerini söyledi.

Süren bir dava kapsamında cezaevine konulan ve 375 gün sonra tahliye edilen iki gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın serbest kaldıktan sonraki açıklamaları, ne yönde bir psikolojide olduklarının bir göstergesiydi aslında. Katıldığı bir tv programında Nedim Şener'in gözyaşlarını tutamaması ise bu süreçte ruhsal olarak yıpranmışlığın bir göstergesiydi. Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, A haber'de Nedim Şener ve Ahmet Şık üzerinden tutukluluk psikolojisini değerlendirdi. A Haber'de yayınlanan, her hafta farklı konuların ruhsal değerlendirilmesinin yapıldığı "Yaşasın Hafta sonu" Programının bu haftaki konuğu, Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Sağlık, Uygulama ve Araştırma Merkezi Feneryolu Polikliniği'nden Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver idi. Konu ise Gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tahliyeleriydi. Programda tahliyelerle birlikte yaşanan ruh hali ele alındı. Gazetecilerin cezaevinden çıkışta yaptığı açıklamalar ve sonrasındaki davranışlarının psikolojik yönünü değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver tutukluluk psikolojisi üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Bir kişinin 375 gün her şeyden soyutlanmış bir şekilde kapalı bir ortamda bulunmasının o kişinin korku ve kaygısını artıracağını ifade eden Barış Önen Ünsalver, kişinin serbest kalması sonrasında adaptasyon sorunları yaşayabileceğini söyledi. Yrd. Doç. Dr. Ünsalver; "Bu kişiler neden içerde oldukların ve ne kadar kalacaklarını bilmiyordu. Belirsizlik söz konusuydu. Kişiler benzerlerine bakıyor ve girenin çıkmadığını görünce çürüyeceği hissine doğal olarak kapılıyor. Belirsizlikle birlikte yıpranmış olmaları çok doğal öyle ki kişilerin devlete, hükümete olan güveni zedeleniyor. Bu kişilerin temel güven duygusu sarsılmış durumda. Herkes şuan için şüphe oluşturuyor onlar için. Tehdit ve tehlike algıların eşiği düşmüş durumda onların. Dost gibi yaklaşanı düşman gibi görebiliyor. Maddi ve manevi her şeyden mahrum kalmak korku ve kaygıyı artıracaktır. Yeniden dış dünyaya adapte olmak, mahremiyeti yeniden kazanmaya çalışmak, duvarları keskin örmeye neden olabilir. Kişi savunmacı olabilir. Cesaretini engellemiş olabilir. Bu süreçte öncelikle aileleriyle birlikte olmaları önemli. Yakın dostlarla geniş çevreyle sık görüşmek kaygıyı artırabilir. Başka tahliyeler oldukça adalet duygusu artıracaktır." Dedi. PROGRAMI BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ Şaban Özdemir (NPGRUP)