Moda haftası sinirleri bozuyor

Program yoğunlaşıyor ve kalabalıklar kontrolden çıkıyor. Moda haftası sinirleri zorluyor.

Program yoğunlaşıyor ve kalabalıklar kontrolden çıkıyor. Moda haftası sinirleri zorluyor.

modahaftasiModa Haftası, şu veya bu şekilde 70 yıldır düzenleniyor ama sektördekiler daha uzun bir süredir şikâyetçi. Uluslararası Kadın Giyimi İşçileri Sendikası 1941'de ilk kez 30 gazeteciyi moda tasarımcılarının sergi salonlarını gezmeye davet ettiğinde, sendika üyeleri, giysiler hakkında yazıların satışlara faydası olabileceğini düşünmeyip itiraz etmişti. 1943'te Amerikan modasının 20'nci yüzyıldaki simgesi Eleanor Lambert'in Waldorf-Astoria'da ilk "basın haftasını" gerçekleştirmesi sonrasında bile sayıları artsa da gazeteciler homurdandı. Bir gazeteci The New York Times'ta, "Sanki yüzümde son 15 yılda gelip geçen her siluetin çizgileri var" diye söylendiğinde yıl 1958'di ve Moda Haftası'nı takip eden gazetecilerin sayısı 200'ü bulmuştu. Moda Haftası, yeryüzündeki en müthiş parti gibi görünebilir ama işin içindekiler onca kargaşadan biraz yorgun düşmüş durumda. Şimdiki haliyle Moda Ayı demek daha uygun olur. 5 Eylül'de New York'ta bahar koleksiyonlarının aşırı yüklü programıyla başlayıp, aynı yoğunlukla 3 Ekim'de Paris'te sona eren "hafta", binlerce yazar, perakendeci, fotoğrafçı, videografçı, blogcu ve bir ordu meçhul şahsiyete nefes alma imkânı sunmuyor. Görünüşe göre, tasarımcılar da bu sezondan son derece ürküyor. Tasarımcı Joseph Altuzarra, "Bunalıma sürüklüyor. Aslında bunalım değil paniğe yol açıyor" diyor. Tam da moda popüler kültürün canlı bir gücü haline gelmişken ve yeni nesil tasarımcıları (ve tasarımcı olmak isteyenleri) çekerken, Moda Haftası'nın önemini kaybettiğine dair tuhaf bir his kol geziyor. İnsanların yıllardır çok fazla defile olduğundan yakınıyor. Moda Haftası'nın asıl maksadı, yani mağazalarda yer almalarından aylar önce koleksiyonların editörlere ve perakendecilere tanıtılması, internete anında erişim çağında anlamını kaybediyor. Buna bir de çadırların dışında fotoğrafçılar ve kafası karışık tüketiciler için düzenlenen tatil defilelerini ekleyin. Hepsi bir araya gelince, Suzy Menkes The Times Style Magazine'de şu soruyu yöneltti: "Kimin daha fazla modaya ihtiyacı var ve bir sonraki defileyi iple çekiyor?" Nitekim New York, Paris, Londra ve Milano'daki büyük etkinlikler her yönden ateş altında. Yahudi editörler ve perakendeciler, New York ve Londra'daki defilelerin Yahudiliğin kutsal günleriyle çakışmasına itiraz ediyor. Lincoln Center civarında oturanlar, gürültülü şovlar ve çevreyi kirleten jeneratörlerin tacizine uğradıkları için öfkeli. İtalyan tasarımcılar, yaratıcılık etrafında kopan gürültüyü Londralı tasarımcıların çalmasına kızgın. Amerikalı tasarımcılar da defile tarihlerini kaydırmayı reddedip herkesi Amerikan İşçi Bayramı ve Yahudilerin tatil günlerinde çalışmak zorunda bıraktıkları için İtalyan tasarımcılara kızgın. Şovları çılgınca başarılı bir pazarlama ve medya olayına dönüştüren Fern Mallis bile, "Moda Haftası'nı yeniden düşünmek lazım" diyor. Mallis, 1993'te Amerikan Moda Tasarımcıları Konseyi'nin başındayken, Moda Haftası'nın Bryant Park'a taşınmasını sağlamıştı. Burada son 15 yıldır iki yılda bir devasa beyaz çadırlarda düzenlenen defileler sayesinde New Yorklu tasarımcılar Avrupalı meslektaşlarıyla eşit saygınlığa kavuştu. 2010'da Lincoln Center'a taşınma ise, o günlerde, sahne sanatlarının parıltısının modaya taşınması olarak selamlanmıştı. Ama şimdi bu taşınmanın bir hata olduğu düşünülüyor. Bu sezon Altuzarra, Reed Krakoff, Oscar de la Renta dâhil pek çok tasarımcının dayatmaya tepki vererek daha "mahrem" şovlara yönelmesinin alametleri belirdi. Ünlü tasarımcı Jimmy Choo'nun yanından ayrılıp kendi yolunu çizen Tamara Mellon'un koleksiyonu, yılın en merakla beklenenlerinden biriydi. Ama şovlarda boy göstermedi. Mellon yıl boyunca küçük çapta koleksiyonlar sunacağını ve bunları hangi mevsim için tasarlandılarsa o dönemde mağazalara teslim edeceğini açıkladı. Mellon, "Ben, bir ceket satın alıp onu dört-beş ay giyememekten nefret ederim. Ve Moda Haftası benim müşterimin umurunda olmaz" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:25 Eylül 2013Yayınlanma Tarihi:27 Eylül 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.