Maske Psikolojisi Bizi Nasıl Etkiledi

Koronavirüsle birlikte hayatımıza giren maske kullanımı artık bir gereklilik oldu. Maskeli bir yaşama alıştık mı? Maske insanların psikolojisini nasıl etkiliyor?

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Psikolog Selvinaz Çınar Parlak anlattı:

- Maskeli bir yaşama alıştık mı?
Pandeminin başından bu yana maske kullanımı gereklilik olarak ortaya çıktı ve uzun bir süredir insanlar virüsten korunabilmek için maske kullanıyor. Bu yeni normale insanların çoğunlukla uyum sağladığını ve maske takmayı alışkanlık haline getirdiğini ve bu anlamda maske kullanımının günlük rutine dâhil olduğunu gözlemleyebiliriz. Ancak uzunca bir süre geçmesine karşın maske kullanımına alışamayan, uyum sağlayamayan insanlar da var.

Maske kullanımında kaygı yaşayan, dünyaya maskenin ardından bakmak istemeyen, yeni normale uyum sağlayamayan ya da yeni gerçekliği reddeden insanlar var. Maske kullanımı virüs bulaşma korkusuna da iyi gelip kişileri daha güvende hissettiriyor. Bu anlamda virüs bulaşma kaygısına iyi gelen bir şey maske. Ancak hâlihazırda var olan virüs tehdidini inkâr eden, görmezden gelen ve yok sayan kişiler maske takmamayı tercih ediyorlar, bu da yeni normale uyum sağlayamadıklarını gösteriyor. Virüs bulaşma kaygısı yüksek olan kişiler de maskenin koruyuculuğuna dair yoğun endişe ile maske kullanmakta güçlük çekiyor, maske taktığında yoğun endişe yaşayabiliyor. Kısacası kaygı düzeyi yüksek olan ya da gerçekliği görmezden gelerek tehdidi ve kaygıyı reddeden kişiler maskeli yaşama alışamadılar.

- Maske kullanmak davranış değişikliğine neden oldu mu?
Pandeminin başında maske ile dolaşmak insanlarda kaygı yaratır ve normal gündelik rutinlerini maske ile yapmakta güçlük çekerken, artık maske kullanımı ile gündelik rutinlerin devam ettiğini görüyoruz. Başta maskenin yarattığı kaygı hali ve davranışlara yansıması giderek azaldı. Uzakdoğu ülkelerinde gündelik rutin içinde maske kullanımı uzun yıllardır doğal bir alışkanlık halini almıştı. Pandemi sonrası diğer dünya ülkelerinde de maske eski anlamını yitiriyor. Hastalık algısı, kaygı ve korku duygusu yerine güven duygusu vermeye başladı. İnsanlar maske ile daha güvende hissedecektir.

-  Maske ile mimiklerin büyük ölçüde kapatılması, iletişimde nasıl bir etkiye sebep oldu?
Her ne kadar sadece ağız ve burun bölgesi kapalı olsa da maske mimik kullanımı ve okunmasını güçleştirdi. İletişimde göz teması ve sözel iletişim daha önemli bir hale geldi. Özellikle yüz ifadesi duyguların hızlıca anlaşılmasını sağlar ancak maske ile yüz ifadesi anlaşılmayabilir. Bu nedenle maske beden dili kullanımı, yüz ifadesi gibi sözel olmayan iletişim kanallarını bozmaktadır. Ancak göz teması, sözel iletişim gibi başka iletişim kanalları ile etkili iletişim kurmak mümkün. Maske ile iletişimde sözel ifade becerisi her zamankinden daha önemli hale geliyor, yanlış anlaşılma artık daha kolay. Ancak maske sesin iletimini de zorlaştırdığı için ses tonu ve tonlama da artık daha önemli. Bu nedenle ses tonu, vurgulama, doğru ifade gibi sözel iletişim becerilerine daha çok dikkat etmeliyiz.

-   Türkiye'de yaşayanların iletişim alışkanlıklarını etkiledi mi?
Maske kullanımı yüz ifadesi okumayı güçleştirdiğinden sözel ifade becerisi daha etkili bir hal aldı. Kelimelerin doğru seçimi, doğru tonlama, vurgu ve ses tonu gibi detaylara daha fazla odaklanıyoruz. Bu anlamda sözel iletişim becerilerini güçlendirebilir, insanlar kendilerini sözel olarak ifade etmeye daha çok ihtiyaç duyuyor. Özellikle sokakta, alışveriş yaparken, minibüste kısa ifadeler ile beden dili ile hızlıca kurulan iletişim yerini daha uzun ifadelere ve sözel aktarıma bırakıyor. Bu da sözel ifadeye duyulan ihtiyacı arttırıp gelişmesine katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda bu durum dinleme becerilerini de güçlendirecektir.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:24 Ekim 2020

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.