Konum güncellemesi üzerinden statü kaygısı

Link, twit ve fotoğraf aracılığıyla arkadaşlarımızın düşünceleri, duyguları, arzuları ve konumlarına dair bilgilerle sürekli bombardımanına uğradığımız bugünlerde ne hissettiğimizi düşünün.

Link, twit ve fotoğraf aracılığıyla arkadaşlarımızın düşünceleri, duyguları, arzuları ve konumlarına dair bilgilerle sürekli bombardımanına uğradığımız bugünlerde ne hissettiğimizi düşünün.

Lisedeki gruplaşmaları, intiharı ve sporcuları konu alan 1989 tarihli kült film "Heathers"da, Veronica Sawyer (Winona Ryder'ın oynadığı karakter), "Aslında arkadaşlarımı sevmiyorum" diye şikâyet eder. Jason Dean (Christian Slater) de, "Aslında arkadaşlarını ben de sevmiyorum" diye karşılık verir. Bu sözler Facebook veya Foursquare'den çok önce söylendi. Konum güncellemesi, link, twit ve fotoğraf aracılığıyla arkadaşlarımızın düşünceleri, duyguları, arzuları ve konumlarına dair bilgilerle sürekli bombardımanına uğradığımız bugünlerde ne hissettiğimizi düşünün. Kıskançlık, rahatsızlık ve öfke artabilir. Yazar ve Hollywood yapımcısı Laurie David, The New York Times'a, "Bazı arkadaşlarımı takip etmeyi mecburen bıraktım çünkü onları sürekli davet edilmediğim partilerden twit atarken görüyordum" diyor. Siberpsikoloji, Davranış ve Sosyal Ağ Kullanıcılığı dergisindeki bir araştırmaya göre Facebook'ta geçirdikleri zaman arttıkça, insanlar arkadaşlarını daha mutlu olarak algılayıp sonuçta kendilerini daha mutsuz hissediyor. Sosyal ağ uyarıları arkadaşlarımızın barda veya restoranda olduğunu söylerken niye evde olalım ki? The New York Times'tan Jenna Wortham'ın BKK ("bir şeyleri kaçırma korkusu") dediği kaygı, pişmanlık ve yetersizlik duyguları alevleniyor. Milyarlarca güncelleme, arkadaşlar, düşmanlar, meslektaşlar ve eski sevgililerin faaliyetlerine dair eğlenceli veya sıklıkla rahatsız edici bilgiler verir. Bebek videoları, tatil fotoğrafları veya beğenmediğimiz siyasi açıklamalar, bir şeyi zorla yapma hissi verebilir. Öyleyse arkadaşlarımızı terk mi etmeliyiz? Gerçek hayatta böyle yaparız. The New York Times'ın haberine göre psikologlar bunu, insanların yeterince olgunlaşıp kim olduklarını, ne istediklerini ve hangi arkadaşlarının ilgiyi hak edip etmediğini bilecek öz-farkındalığa ulaştığı, kaçınılmaz bir yaşam evresi olarak görüyor. Bu budama sürecinin klinik bir adı bile var: Sosyal-duygusal seçicilik kuramı. Ama çoğu insan için, internette başkalarının hayatını izlemeyi bırakmak zor. Romancı Laura Zigman, "İnsanların gezi fotoğraflarına baktıran şu tuhaf dikizleme alışkanlığım vardı. 'Niye Çin Seddi'ne gitmedim?' deyip suçluluk hissediyordum: 'Oğlumu İspanya'ya götürmeliyim.' Oysa seyahat etmeyi bile sevmem!" diyor. Ancak kullanıcılar sadece birbirlerini kötü hissettirmiyor. Olumsuz duygular, yazılımcılara bile bulaşıyor. Facebook tarihin en kârlı halka arzlarından birini yapınca yüzüstü bırakılmış gibi hisseden bazıları, 'Benim payım nerede?' dedi. Nick Bilton, "Ben ve dürten, beğenen ve paylaşan diğer 844 milyon 999 bin 999 kişi olmasa, Facebook sıkıcı, ıssız ve çok kasvetli bir yer gibi görünürdü" diye yazdı. Halka arzın ardından Mark Zuckerberg'in sayfası hakkında yorum yapan biri şöyle yazdı: "Facebook'un açık hisseleri neden sadece seçkinler için? Facebook'u bugüne getiren herkese bu fırsatı verin!". Güney California Üniversitesi'nden Jason Lanier'e göre kullanıcıların oluşturduğu zengin içerik sayesinde zengin olan çalışanlardan oluşan Facebook ve Twitter gibi şirketlerin kullanıcılara ödeme yapmamasından endişeli. Lanier, bu sürecin toplumda bölünme ve bozulma yaratacağını söyledi. Tabii, hâlâ yaratmadıysa. Konum güncellemesinde ölçüyü kaçırmak üzere miyiz? Fotoğraf paylaşım uygulaması Instagram'in CEO'su Kevin Systrom, "Biz insanların ancak sınırlı veri işleme kapasitesi var" diyor. Aynı şey arkadaş sayısı için de geçerli. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:06 Mart 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.