İnsanoğlu melez bir canlı türü olabilir mi

Araştırmacılar insanın kökenine dair yeni ama karmaşık bir tablo oluşturmak için çabalıyor. Peki insanoğlu Melez bir canlı türü olabilir mi?

Araştırmacılar insanın kökenine dair yeni ama karmaşık bir tablo oluşturmak için çabalıyor. Peki insanoğlu Melez bir canlı türü olabilir mi?

Haber1Küçük bir kızın Sibirya'daki bir mağarada bulunan pembemsi parmağının ucu, araştırmacıların insanın kökenine dair yeni ama karmaşık bir tablo oluşturmasını sağlıyor. Bu yeni tablo, modern insanların Afrika'yı 50 bin yıl önce terk edip soyu tükenmiş diğer tüm insan türlerinin yerine geçtiği fikrini çürütüyor. Genetik analizler, modern insanların aslında en az iki eski insan g rubuyla karşılaşıp çiftleştiğini gösteriyor: Avrupa ve Asya'da yaşayıp yaklaşık 30 bin yıl önce soyu tükenen Neandertaller ve Asya'da yaşayıp aşağı yukarı aynı dönemde yeryüzünden silinen, Denisovanlar olarak bilinen gizemli bir grup. Genetik haritalama alanındaki ilerlemeler, Almanya'daki Max Planck Evrim Antropolojisi Enstitüsü'nde görevli araştırmacıların Neandertaller ve Denisovanların genom haritasını çıkarmasını sağladı. Denisovanlardan ilk olarak bir yıl önce, Nature dergisinde bahsedildi. Makale, mağaradaki kızın pembeleşmiş serçe parmağı kemiğinin ve genç bir yetişkinin tuhaf şekilli azı dişinin gen haritasının çıkarılması üzerine yazılmıştı. Genomları karşılaştıran bilim insanları, Afrika dışında yaşayan günümüz insanlarının ortalama yüzde 2.5 oranında Neandertal DNA'sı, Okyanusya'nın bazı kesimlerindeki insanlarınsa yaklaşık yüzde 5 oranında Denisovan DNA'sı taşıdığına kanaat getirdi. Kasım ayında yayımlanan bir makale, Güneydoğu Asyalıların, Neandertal genlerine ek olarak yaklaşık yüzde 1 oranında Denisovan DNA'sı taşıdığını ortaya çıkardı. Soyu tükenen üçüncü bir grup olan ve çok kısa boylu oldukları için "hobbitler" adı verilen Homo floresiensis, yaklaşık 17 bin yıl önce hâlâ yeryüzündeydi. Modern insanların onlarla çiftleşip çiftleşmediği bilinmiyor çünkü Homo floresiensislerin kalıntılarının bulunduğu Endonezya'daki Flores adasının sıcak ve nemli iklimi, DNA'nın bozulmadan korunmasını engelliyor. Harvard Tıp Okulu'ndan genetik bilimci David Reich'a göre dört milyon yıllık insan tarihinde sadece tek bir insan türünün hayatta olduğu tek çağ, içinde bulunduğumuz modern çağ. İnsanoğlunun kökeniyle ilgili tartışmanın merkezinde, bir kızın parmak kemiğinin keşfedildiği Sibirya'daki Altay Dağları'nda bulunan Denisova yer alıyor. Burası belki de üç insan türünün (Denisovan, Neandertal ve modern insan) farklı farklı dönemlerde de olsa aynı yerde yaşadığı gezegendeki tek bölge olabilir. Wisconsin-Madison Üniversitesi'nden paleo-antropolog John Hawks, mağarayı Temmuz'da ziyaret etti. Ortamın ortalama sıcaklığı 0 derece olduğu için, eski DNA'lar korunmuştu. Reich ve ekibi, yarı-Neandertal, yarıinsan karışımı az sayıda insanın 45 bin ila 67 bin yıl önce yaşadığına karar verdi. Yarı-Denisovan, yarı-modern insanlarsa daha yakın bir geçmişte yaşamıştı. Stanford Üniversitesi Tıp Okulu'ndan bağışıklık uzmanı Peter Parham, bağışıkl ık sisteminin genet ik bileşenleri üzerine bir analiz yaparak Denisovan-modern insan eşleşmesinin günümüzün güneydoğu Çin'i olan bölgede gerçekleştiğini keşfetti. Parham Neandertal ve modern insanın batı Asya'da çiftleştiğine dair de kanıtlara ulaştı. Parham'ın bulgularına göre Neandertaller ve Denisovanlar, modern insanların ortaya çıkmasından binlerce yıl önce Avrupa ve Asya'da yaşamış ve orada hastalıklarla mücadele etmenin yollarını bulmuşlardı. Modern insanlar, Neandertaller ve Denisovanlarla çiftleşince çok yararlı bir genetik bağışıklık maddesi vücutlarına girdi. Bu madde o kadar faydalıydı ki, günümüz insanlarının genomunda halen varlığını sürdürüyor. Antik çağlardan kalma bağışıklık sistemi bileşenlerinin dezavantajlarından biri, diyabet, romatizma ve multiple skleroz gibi hastalıklara yol açmış olma ihtimali. Denisovanların ne kadar kalabalık olduğu ve yeryüzünden nasıl silindikleri hâlâ gizemini koruyor. Reich, Denisovanların şu anda genlerden ibaret olduğunu ve bu insan türünün tarihini keşfetmeye çalıştıklarını söylüyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:13 Şubat 2012Yayınlanma Tarihi:17 Şubat 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.