Her tersliği komploya bağlıyor

Geçenlerde elektrik hatlarındaki geniş çaplı bir arıza ülkenin yarısından fazlasını karanlıkta bıraktığında, Devlet Başkanı Nicolás Maduro vardığı hükmü açıklamakta gecikmedi.

Geçenlerde elektrik hatlarındaki geniş çaplı bir arıza ülkenin yarısından fazlasını karanlıkta bıraktığında, Devlet Başkanı Nicolás Maduro vardığı hükmü açıklamakta gecikmedi.

venezuellaAşırı yüklenilen enerji nakil şebekesinin yıllardır temel bakımdan mahrum kalmasına rağmen Maduro, Venezüellalılara, bunun tek bir sebebi olabileceğini telkin etti: Sabotaj. Ardından, 9 Eylül'de, yetkililer ulusal petrol şirketi Amuay'ın rafinerisinde geçen yıl 40 can alan patlamayla ilgili raporu açıkladığında, varılan sonuç kimseyi şaşırtmadı: Yine sabotaj. Komplocuları çeşitli musibeti ulusun başına musallat etmekle suçlamak, Mart'ta ölen Hugo Chavez'in 14 yıllık devlet başkanlığında ortaya çıkan bir gelenek Venezüella'da. Ama Maduro, Nisan'da akıl hocası Chavez'in yerine seçildiğinden beri, komplo söylemini daha da yüksek seviyelere çıkardı, hemen her köşede pusuya yatmışa benzeyen ve kendisini öldürmeyi, ekonomiyi çökertmeyi ya da Chavez'in sosyalizm esinli devrimini yıkmayı amaçlayan entrikalarla ilgili uyarılarda bulundu. İddialarla ilgili çok az kişi yakalandı ve hiçbiri Maduro'nun son aylarda hakkında uyarılarda bulunduğu fesatlık planlarından mahkum edilmedi. Yine de Maduro'nun tavrı net: Siyasi muhalifleri ile Venezüella'yı boyunduruğu altına alma peşinde koşan emperyal düşman olarak tasvir ettiği ABD'yi sorumlu tutuyor. Pek çok Venezüellalıya bu iddialar inandırıcı geliyor, özellikle de ABD 2002'de Chavez'i kısa süreliğine iktidardan indiren darbeyi onaylamış olduğundan. Maduro, 9 Eylül'de bir basın toplantısı düzenleyip iddia edilen rafineri sabotajını suikast planları, elektrik kesintisi, komplocu kapitalistler ve Beyaz Saray kaynaklı sözde kumpaslarla bağlantılandırdı. Devlet Başkanı, Ağustos 2012'de bir gaz kaçağının yol açtığı rafineri patlamasının, Chavez'in yeniden seçildiği Ekim 2012'deki başkanlık seçimi öncesi ülkede karışıklık çıkarmak için tertip edildiğini söyleyip emri ABD Büyükelçiliği'nin verdiğini ima etti. Venezüella, yıllık yüzde 45'in üzerinde seyreden enflasyonla ve temel gıda maddeleri ile malların kronik kıtlığıyla boğuşuyor. Pek çok ekonomist, sorunların asıl sebebinin, hükümetin fiyatları kontrol etmesi ve ithalat ödemeleri için yeterince dolar bulunmaması olduğunu söylüyor. Maduro ise, Temmuz sonunda Beyaz Saray'da yapılan bir toplantıdan haberdar olduğunu iddia ediyor. Buna göre, Amerikalı yetkililer toplantıya Venezüella'yı istikrarsızlaştırmayı amaçlayan 'Toptan Çöküş' adında bir plan sunmuş. Manav Jesús Lira da rafineri patlaması ve elektrik kesintisi için "Elbette sabotajdı'' diyor. İddiaların ardı arkası kesilmezken, hemen hiç kimsenin tutuklanmaması, bir nevi aşırı komplo yüklenmesine yol açtı. Gazeteci ve romancı Alberto Barrera Tyszka, bir gazetedeki köşe yazısında, "Doğrusu, insan ülkede kaç sabotajcı olduğunu merak ediyor'' dedi. "Her yerdeler, herhangi bir zamanda, her koşulda ortaya çıkıveriyorlar. Komplocular, her sorunun şişirilmiş çözümü.'' THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:23 Eylül 2013Yayınlanma Tarihi:26 Eylül 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.