ÇOĞU ŞİDDET MAĞDURU

A.A

Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Şeref Özer, tüm dünyada kadının şiddete uğrama oranının yüzde 17-75 arasında değiştiğini, Türkiye'de ise her üç kadından birinin fiziksel şiddet gördüğünü söyledi.

Özer, 2004'te yayımlanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Raporu'nda, dayaktan töre cinayetlerine, küçük yaşta evlilikten beşik kertmesine hatta intihara varan olayların, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin özgün biçimleri olarak belirtildiğini kaydetti.

Kadınların, toplumun en yoksul kesimlerini oluşturduğunu belirten Özer, "Şiddete maruz bırakılma açısından, düşük gelirli ailelerden gelen kadınlar, çatışma veya doğal afetlerden kaçan kadınlar ve şiddete karşı korunmasız gruplardan gelen kadınlar özellikle risk altındadır" dedi.

Özer, Avrupa Konseyi'nin 2002 raporunda 16 ile 44 yaş arasındaki kadınların en sık ölüm ve sakat kalma nedeninin "şiddet" olarak tespit edildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Dünyada her 1 dakikada 380 kadın gebe kalmaktadır. Bu gebeliklerin hemen hemen yarısını planlanmamış ya da istenmeyen gebelikler oluşturmaktadır.

ABD'de her yıl yaklaşık dört milyon kadın eşlerinin tacizine uğramaktadır. Bu taciz olaylarının 4 bini kadının ölümüyle sonuçlanmakta, yaklaşık üçte biri acil servislere başvurmakta veya yardım aramaktadır.

Birinci basamak sağlık hizmetlerine başvuran kadın hastaların yaklaşık yüzde 14-28'inin aile içi şiddet kurbanı oldukları belirtilmektedir.

ABD'de yapılan ulusal çalışmalarda her yıl bir milyonun üzerinde kadının ve eş ya da partnerlerinin tecavüzüne maruz kaldıkları aktarılmaktadır. ABD'de aile içi şiddetin yineleyici olma eğiliminde olduğu özellikle belirtilmektedir."

Kadınların bir yıl içinde en az 6 şiddet girişimine maruz kaldıklarını ifade eden Özer, "Birleşmiş Milletlerin verilerine göre tüm dünyada kadının şiddete uğrama oranı yüzde 17-75 arasında değişmektedir" dedi.

TÜRKİYE'DE DURUM

Özer, Türkiye'de nüfusun yüzde 19.9'unun çalışmadığını, bunun yüzde 88'ini de kadınların oluşturduğunu belirterek, "Türkiye'de ev dışında çalışmaya kendisi karar veren kadınların oranı batı metropollerinde yüzde 21.6 iken doğu kentlerinde bu oran yüzde 16.2'dir. Kırsal bölgelerde ise yüzde 8.4'e düşmektedir. Ev dışında çalışmaya eşi karar verenlerin oranı ise doğudan batıya doğru yüzde 50 ile 80 arasında değişmektedir" diye konuştu.

Türkiye'de töre cinayetleri oranının yüksek olduğuna dikkati çeken Özer, şunları söyledi:

“Türkiye'de yılda en az 25 töre cinayeti işlenmektedir. Fakat gerçek sayı bunun çok üzerindedir. Namus ve töre adına kadınlara yönelik kötü muamele, işkence, öldürme, intihara zorlama oranı son yıllarda yüzde 25 oranında artmıştır.

Milyonlarca kadın için 'ev', şiddetin en yoğun ve o derece gizli yaşandığı mekandır. Kadınlar bu mekanda yakınlarının, akrabalarının, babalarının, eşlerinin ve sevgililerinin şiddetine uğramaktadırlar.”

NE YAPILMALI?

Türkiye Psikiyatri Derneği MYK Üyesi ve Basın Koordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya, kadına yönelik şiddetin, hem dünyada hem de Türkiye'de giderek artan ve kalıcı olumsuz sonuçlar yaratan bir olay olarak her geçen gün önemini daha da artırdığını söyledi.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:08 Mayıs 2009

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.