Casuslar için her bilgi kırıntısı önemli

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un Nisan'da Başkan Obama ile Suriye'nin kimyasal silahları, İsrail-Filistin barış görüşmeleri ve iklim değişimini konuşmak için Beyaz Saray'da yaptığı rutin görüşme, samimi bir ortamda gerçekleşti.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un Nisan'da Başkan Obama ile Suriye'nin kimyasal silahları, İsrail-Filistin barış görüşmeleri ve iklim değişimini konuşmak için Beyaz Saray'da yaptığı rutin görüşme, samimi bir ortamda gerçekleşti.

casusAncak Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) yine de önceden işe koyulmuş ve Ban'ın konuşacağı konuları gizlice öğrenmişti. NSA sonradan yayınladığı kurum içi haftalık özette, bu başarıyı "önemli operasyonel konular" başlığıyla rapor etti. Bu bilginin Obama'ya (tabi eğer NSA'nın mütevazı başarısını g ördüyse) o dostça sohbette nasıl bir avantaj sağladığını anlamak zor. Ama bu olay onlarca yıldır, herhangi bir sebeple merak uyandıran yabancı bir hedefle ilgili her tür gizli dinlemenin yapılması gerektiği ilkesiyle hareket eden bu kurumu çok iyi tarif ediyor. İfşa edilen binlerce gizli belge, NSA'nın her tür elektronik bilgiyi toplayan, hükümetler ve diğer hedeflerin sırlarını çalmak için dünyanın her yerinde gizli dinlemeler yapan ve bilgisayarlara izinsiz giren inanılmaz imkânlara sahip bir kurum olduğunu gösteriyor. NSA dostları da düşmanları da düzenli olarak gizlice dinliyor. Kurumun resmi görevleri arasında Fransa ve Almanya gibi müttefikler karşısında "diplomatik avantaj", Japonya ve Brezilya gibi ülkeler karşısında ise "ekonomik avantaj" elde etmek için gözetleme imkânlarını kullanmak da var. Avrupa Birliği, Brezilya, Meksika, Fransa, Almanya ve İspanya'dan arka arkaya tepkiler geldi. Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper birçok kez bu itirazları, kendileri de casusluk yapan ülkelerin arsız ikiyüzlülüğü olarak niteledi. Ancak Clapper geçenlerde verdiği bir röportajda, 35 bin çalışanı ve 10.8 milyar dolarlık yıllık bütçesi olan NSA'nın gizli dinlemelerinin çok farklı olduğunu kabul etti. Clapper, "Kuşkusuz, elimizdeki imkânlar açısından, b elki d e R usya v e Ç in hariç, gezegendeki herkese büyük fark atıyoruz" dedi. Edward Snowden'ın Haziran'da kurumun belgelerini yayınlamaya başlamasından sonra hiç durmadan devam eden ifşalar, 1952'de kurulan NSA'nın görevleri hakkında bugüne kadarki en büyük tartışmayı başlattı. Beyaz Saray kurumun iç ve dış istihbarat faaliyetlerinin gözden geçirilmesini emretti. Snowden'ın ele geçirdiği ve The New York Times ile Guardian'ın paylaştığı gizli NSA belgeleri, kurumun küresel operasyonları ve k ültürü h akkında b irçok ö rnek sunuyor. Şehirler veya ülkeler arası telefon konuşmalarının seyrek olduğu bir dönemde kurulan NSA, kişisel bilgisayarların, internetin ve cep telefonlarının gelişiyle birlikte, muhtemel hedeflerin sayısında büyük bir artış yaşadı. NSA günümüzde fiber-optik kablolardan bilgi topluyor, telefon şebekelerine ve internet ağlarına giriyor, dizüstü bilgisayarlara dijital yöntemlerle sızıyor ve dünyanın her yerinde akıllı telefonlara gizli yazılımlar yerleştiriyor. Kurumun Dishfire adlı veritabanı (NSA'da her şeyin bir kod adı var) ne olur ne olmaz düşüncesiyle, tüm dünyada yıllar boyunca atılan SMS'leri saklıyor. NSA'nın Tracfin adlı veri bankası, kredi kartıyla yapılan alışverişlere dair gigabaytlar dolusu bi lgiyi biriktiriyor. Ürdün'deki bir internet kafede SMS atıyormuş gibi yapan birisi, NSA'nın yakındaki bilgisayarlara girmek için yararlandığı Polarbreeze kod adlı tekniği kullanıyor olabilir. İnternette sosyal açıdan aktif olan bir Rus işadamı, kısa ad meraklısı kurumun Snacks adını verdiği, yazılı mesajlara bakarak çeşitli kurumlardaki personelin hiyerarşisini belirleyen Sosyal Ağ Analizi İşbirliği Bilgisi Hizmetleri programına yakalanabilir. NSA'nın Texas'taki bürosu, Hazreti Muhammed karikatürleri çizen İsveçli bir sanatçıyı öldürmeyi planlayan cihatçıları engellemeye çalışırken 478 e-postayı gizlice okumuş. Kurumun analistleri, insan kaçakçılığı yapan bir Çin çetesinin gönderdiği işçilerin adlarını ve uçuş numaralarını Kennedy Uluslararası Havaalanı yetkililerine bildirmiş. NSA görevlileri Orlandocard adlı operasyonda, "aşk tuzağı" adını verdikleri bir internet sitesi kurmuş. Siteyi ABD dışından 77 bin 413 bilgisayar ziyaret etmiş. Görevliler, kurumun ileride işe yarayabileceğini düşündüğü bini aşkın bilgisayara casus yazılım yüklemiş. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:13 Kasım 2013Yayınlanma Tarihi:14 Kasım 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.