

Yeni bir araştırma, insanların herhangi bir ekolojik eğitim almadan sadece doğa fotoğraflarına bakarak veya kuş seslerini dinleyerek ormanlardaki biyoçeşitlilik düzeyini doğru tahmin edebildiğini ortaya koydu. Bu içgüdüsel algının, ruh sağlığı üzerinde de olumlu etkileri olabilir.
Almanya’daki iDiv Biyoçeşitlilik Araştırma Merkezi ve partner üniversiteler tarafından yürütülen araştırma, görsel ve işitsel duyularımızın doğadaki canlı çeşitliliğini sezgisel olarak ayırt edebildiğini gösteriyor.
Katılımcılara herhangi bir bilimsel bilgi verilmeden, Almanya, Belçika ve Polonya’daki farklı ormanlara ait 57 fotoğraf ve 16 ses kaydı dinletildi. Katılımcılar, bu görselleri ve sesleri algıladıkları biyoçeşitliliğe göre sıraladı.
Sonuçlar şaşırtıcıydı: Katılımcıların sezgisel sıralamaları, bilimsel biyoçeşitlilik ölçümleriyle yüksek oranda örtüştü.
Görsel Algı:
Katılımcılar bitki örtüsü yoğunluğu, ışık miktarı ve renk çeşitliliği gibi kriterleri ön planda tuttu.
İşitsel Algı:
Kuş seslerinin tonları, sesin yoğunluğu ve çağrıştırdığı duygular insanların algısını belirledi.
Bu, insanların sadece "ne gördüğü" değil "ne hissettiği" üzerinden de doğayı okuyabildiğini gösteriyor.
Araştırmaya göre, algılanan biyoçeşitlilik, ölçülen biyoçeşitlilikten daha fazla zihinsel sağlık faydası sağlayabiliyor. Ormanlık alanlarda yürüyüş yapan veya kuş seslerini dinleyen bireylerin stres seviyeleri daha düşük ve zihinsel dinginlikleri daha yüksek çıkıyor.
Araştırmanın başyazarı Kevin Rozario şöyle diyor:
“Yalnızca türlerin yok oluşu değil, aynı zamanda insanlar için biyolojik çeşitlilik deneyimi de giderek kayboluyor.”
Bu da koruma çalışmalarının sadece türleri değil, doğanın deneyimlenebilirliğini de kapsaması gerektiğini ortaya koyuyor.
- Eğitim almamış kişiler bile biyoçeşitliliği doğru tahmin edebiliyor
- Görsel (bitki örtüsü, ışık) ve işitsel (kuş sesi) öğeler belirleyici
- Algılanan biyoçeşitlilik, ruh sağlığına iyi geliyor
Çeşitli ağaç ve kuş türlerinin bulunduğu ormanlar zihinsel refahı artırıyor
Biyoçeşitlilik nedir?
Biyoçeşitlilik, bir ekosistemdeki canlı türlerinin çeşitliliğidir. Bu tür çeşitliliği, ekosistem sağlığı için kritik öneme sahiptir.
İnsanlar biyoçeşitliliği nasıl algılayabilir?
Yeni araştırmalar, insanların görsel ve işitsel duyularını kullanarak bir ormanın biyoçeşitlilik düzeyini doğru şekilde algılayabildiğini gösteriyor.
Bu algı neden önemli?
Algılanan biyoçeşitlilik, insanların doğayla olan bağını güçlendiriyor ve ruh sağlığı üzerinde pozitif etki yaratıyor.
Doğayla daha fazla temas kurmak ruh sağlığını gerçekten iyileştirir mi?
Evet. Araştırmalar, doğada vakit geçiren insanların daha az stresli, daha mutlu ve zihinsel olarak daha dengeli olduklarını gösteriyor.
Bu çarpıcı araştırma, doğayla olan bağımızın ne kadar derinlerde olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Ormanların sesi, rengi, dokusu; sadece çevre bilimi için değil, insan psikolojisi için de büyük anlam taşıyor.
Doğayı korumak, yalnızca gezegeni değil, insan ruhunu da korumaktır.
Paylaş