Annelerin bakıcı kaygıları

Çalışan anneler bakıcıya bırakma döneminde çocuğunuzun bu durumdan zarar görmemesi ve ayrılık kaygısını en az seviyede yaşaması için neler yapabilirsiniz?

Çalışan anneler bakıcıya bırakma döneminde çocuğunuzun bu durumdan zarar görmemesi ve ayrılık kaygısını en az seviyede yaşaması için neler yapabilirsiniz?

Haber4Günümüz çalışan kadını bebeğinden erken dönemlerde ayrılmak ve diğer sorumluluklarına da zaman ayırmak durumunda. Böyle bir durumda ise bakıcı devreye giriyor. Peki, bakıcıya bırakma döneminde çocuğunuzun bu durumdan zarar görmemesi ve ayrılık kaygısını en az seviyede yaşaması için neler yapabilirsiniz? Güvenilir, Eğitimli ve Sıcak Bir Bakıcı Bulun: Önce güvenilir bir bakıcı bulmak sonrasında da ona güvenmek ilk adım. Çünkü çocuğunuzun terk edilme düşüncesine kapılmamasının ilk koşulu uygun bakıcıyı bulmaktır. İmkanınız varsa çocuğunuzu bir yakınınıza (teyze, hala, anneanne vb.) bırakın. Bakıcının tanıdık ve ortak aile kültürünü paylaştığınız biri olması çocuğunuzun bakıcıya daha kolay alışmasını sağlayacaktır. Sevgiyi Es Geçmeyin: Bakıcınızın çocuğunuzu sevdiğinden emin olun, çünkü çocuğunuz en çok sevgi ve şefkate ihtiyaç duyar. Bakıcının çocuğunuzun sadece fiziksel ihtiyaçlarını karşılıyor olması yeterli değildir. Çocuğun psikolojik açıdan sağlıklı büyümesi için ona sevgi, şefkat, besin, bakım ve koruma sunan bir bakıcıya ihtiyacı vardır.

0-6 YAŞ GELİŞİMİYLE İLGİLİ HER TÜRLÜ BİLGİ İÇİN TIKLAYIN...

Sabit Bir Bakıcı: Temel bakım verenin anne olması ideal olandır ancak şart değildir. Bakım verenin anne baba olmasından çok sabit olması önemlidir. Sağlıklı kişilerarası ilişkinin temeli olan sağlıklı bağlanmanın gelişimi için de doyum ve zevkin olduğu, sıcak, yakın ve “devamlı” ilişki gereklidir. Özellikle ilk 2 yılda sık bakıcı değiştirmek çocuğunuzun “güvensiz bağlanma” örüntüsü geliştirmesine ve yaşamı boyunca kişilerarası ilişki problemleri yaşamasına sebep olabilir. Yumuşak Geçiş Şart: İlk olarak kısa süreli, örneğin 15 dakikalık bir ayrılıkla başlayabilirsiniz. Bu sürede kısa yürüyüşler yapabilir ya da markete gidebilirsiniz. Sonra yavaş yavaş bu süreyi artırabilirsiniz. Bu şekilde çocuğunuz yokluğunuza daha kolay alışacaktır. Çünkü yokluğunuzla rahatsız olan çocuğunuz, dönüşünüzle bunun kısa sürede sonlandığını, geçici bir durum ve çözümlenen bir sorun olduğunu algılayacaktır. Koşullar nedeniyle daha uzun süreli bir ayrılık yaşamanız gerekiyorsa yine de ilk sefer için 1 saati aşmamanız önemlidir. Gerçek anlamda ilk ayrılma vaktinde bakıcınızın siz evden çıkmadan en az yarım saat önce eve gelmesini rica edin. Çocuğunuz Dışarıya Çıktığınızı Bilmeli: Çocuğunuza evden ayrılacağınızı önceden söylemelisiniz. Bu asla bir sır olmamalıdır. Çocuğunuz görmeden evden gizlice kaçmamalısınız. Çocuğunuz Ne Zaman Döneceğinizi Bilmeli: Çocuğunuzun gelişim dönemine uygun şekilde ona ne zaman geri döneceğiniz hakkında mutlaka bilgi verin ve onu telkin etmeyi unutmayın. Güven duymak ayrılma kaygısının en büyük ilacıdır. Ve bu güven duygusu tüm yaşamına yansıyacak, özgüveninin temelini oluşturacaktır. Bir Kere Gittiğinizde Gerçekten Gidin: Evden çıktığınızda arkanızdan ağlayan çocuğunuzu sakinleştirmek için eve geri dönmeyin. Bu durum sizin için ne kadar zor olsa da bakıcınıza güvenmeli ve bir süre sonra çocuğunuzun sakinleşeceğini bilmelisiniz. Eğer sık sık geri dönerseniz, çocuğunuzun ağlama davranışı pekişecektir. Seni Terk Etmiyorum: Unutmayın, tüm bu ayrıntılara dikkat etmenizin tek amacı davranışlarınızla çocuğunuza “Seni terk etmiyorum yavrum, sadece bir süreliğine evden uzaklaşıyorum, geri döneceğim ve yine yanında olacağım” mesajını vermektir. Formsante


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:04 Şubat 2012Yayınlanma Tarihi:08 Şubat 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.