ABD'ye gelmenin bedelini sağlıklarıyla ödüyorlar

Amerikalı olmak sağlığınıza iyi gelmeyebilir. Göçmenler üstüne yapılan ve sayıları giderek artan araştırmalar, onların bu ülkede yaşadıkça kalp, tansiyon ve şeker hastası olduklarını gösteriyor.

Amerikalı olmak sağlığınıza iyi gelmeyebilir. Göçmenler üstüne yapılan ve sayıları giderek artan araştırmalar, onların bu ülkede yaşadıkça kalp, tansiyon ve şeker hastası olduklarını gösteriyor.

saglikÜstelik Amerika'da doğan çocukları, maddi durumları çoğunlukla daha iyi olsa birlikte, onlardan genel olarak daha az yaşıyor. Texas Üniversi tesi 'nden nüfusbilimci Robert A. Hummer, "ABD'de yaşamanın nesiller geçtikçe sağlığı bozan yanları var" diyor. Çeşitli araştırmaların bulgularına göre, bugün ülkedeki en büyük göçmen topluluğunu oluşturan Latin Amerika kökenliler, Amerika'da doğan akranlarından üç yıl kadar daha uzun yaşıyor. Yeni araştırmalar da Amerikan yaşam tarzını benimseyen göçmenlerin eski kültürel avantajlarını yitirdiklerini ve sigaraya, alkole, yüksek kalorili yemeklere ve hareketsizliğe alıştıklarını gösteriyor. Bol miktarda kolayca bulunabilen yiyecekler yeni gelenler için bir bakıma ABD'nin zenginlik vaadini ifade ediyor. Örneğin, Esther Angeles 15 yıl önce Meksika'dan ABD'ye geldiğinde tabak büyüklüğündeki hamburgerleri görünce nası l şaşırdığını iyi hatırlıyor. "Porsiyonların büyüklüğüne bakıp, burasının gerçekten bir fırsatlar ülkesi olduğunu düşünmüştüm" diyor. Fast-food öğünleri yalnızca lezzetli olmakla kalmıyor, başarının da simgesi sayılıyordu. 1970'lerin sonunda Church's Chicken tavuk restoranına yaptıkları ilk ziyareti hatırlayan 62 yaşındaki Juan Muniz'se, "Leziz bir gevrekliği vardı. Dışarıda yediğim için heyecanlı ve gururluydum. Aileme, 'Dışarıda yiyelim, paramız var' diyebiliyordum" diyor. Angeles'in büyük öğünlere karşı duyduğu heyecan sonunda yatışmış. Fakat kolayına geldiği ve kat görevlisi olarak haftada 78 saatlik işinden fırsat bulamadığı için yine de hamburger yemeye devam etmiş. New Mexico Üniversitesi'nde aile ve kamu sağlığı ve ekonomisi profesörü olan Robert O. Valdez, "Bugün klinik bir bakış açısıyla insanlara önerdiğimiz her şey (daha çok lif ve daha az et yemek) aslında zaten göçmenlerin normal yaşam tarzıydı" diyor. Da ha 1 9 70' lerde b i le araşt ırmacı lar, göçmenlerin Amerika doğumlu beyazlardan birkaç yıl uzun yaşadıklarını bulmuşlardı. Üstelik aynı göçmenler, genelde olumsuz sağlık koşullarıyla ilişkilendirilen faktörler olarak daha eğitimsiz ve daha düşük gelirliydiler. Öte yandan, ABD'de bir ömür geçirdikten sonra onlara ve çocuklarına ne olduğu çok belli değildi. Bugün ikinci neslin daha kötü durumda olduğu yönündeki kanıtlar artıyor. Göçmenlerin çocukları, kendi sosyo-ekonomik gruplarındaki Amerikalıların tipik sağlık davranışlarını benimsiyor. İkinci nesil Latin Amerikalılar topluluk olarak düşük gelirli olma, yüksek oranda sigara ve içki içme eğilimi gösteriyor. Örneğin, dedesi Meksika'dan göç eden 34 yaşındaki tesisatçı ve tamirci Camilo Garza, "Karımın evde çocuklara bakmasını ve iyi yemekler yedirmesini ben de isterim. Ama buna gücümüz yetmiyor. Özgürlükler ülkesinde yaşamak ucuz değil. Bunun için babanın da, annenin de çalışması gerekiyor" diyor. Bu yaşam tarzının bir bedeli var. Brownsville kentinin de yer aldığı Cameron ilçesi, ülkedeki en yüksek obezlik ve diyabet oranlarından birine sahip. Yürümek dâhil, bedensel hareketin olmayışıysa durumu iyice kötüleştiriyor. Göçmenler, kald ı rımlarda yürümek istedikleri ilk zamanlar çok göze batar gibi hissettiklerini ve kaçak izlenimi uyandırmaktan çekindiklerini ifade ediyor. ABD'ye geldikten sonra şeker hastası olan Angeles'in sözleriyle, "Meksika'dayken farkında olmadan sağlıklı besleniyormuşuz". Diyabet teşhisi konan yetişkin Latin Ameirka kökenlilerin oranı, yetişkin beyazlara göre iki kat fazla. Uzmanlar bunun genetik bir boyutu olabileceğini belirtiyor. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin 2010 verilerine göre yetişkin Latin Amerikalıların obez o lma i htimali d e y üzde 1 4 daha yüksek. Latin Amerikalı çocuklarınınsa Latin Amerikalı olmayan beyaz çocuklara göre obez olma ihtimali yüzde 51 daha fazla. Texas Üniversitesi San Antonio Sağl ık Bi l imi Merkezi'nden epidemiyoloji ve biyoistatistik Profesörü Amelie G. Ramirez, "Patlamaya hazır saatli bir bomba bu. Obezlik oranları artıyor. Şeker hastalığında patlama yaşanıyor. Latin Amerika kökenlileri bugüne kadar koruyan kültürel etkenler yok oluyor" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:27 Mayıs 2013Yayınlanma Tarihi:30 Mayıs 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.