ZAYIFLATICI İLAÇLARA DİKKAT

A.A

Daha zayıf bir vücut yapısına sahip olabilmek adına kısa sürede hızlı kilo vermek ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor.


Birkaç bitkinin karışımından oluşan ve beyindeki sinir hücrelerini  etkileyen bitkisel ürünlerin kimyasallar içerebildiği için riskli olduğunu,  bitkisel ürünlerin kullanılmasıyla vücudun sadece gıdalardan edinebileceği mikro  besleyiciler alamadığını belirten uzmanlar, sık kilo alıp verme sonucunda da  kişinin metabolizma hızının yavaşladığını, vücudun yağ dokusunun artarak kas, su  ve yağsız doku oranının azaldığını ve bağışıklık sisteminin zayıfladığını  bildirdi.

Gazi Üniversitesi (GÜ) Medikal Farmakoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi  Prof. Dr. Çimen Karasu, gıda bütünleyici ya da  zayıflamaya yardımcı bitkisel ürünlerin içeriklerinin tam olarak bilinmediğini,  aksine zararlı olabileceğini belirterek, bu ürünlerin içerisine bazı kimyasal  bileşiklerin yüksek dozlarda katılabildiği uyarısında bulundu.

Özellikle bitkisel ürünlerin çoğunun hekim önerisi olmadan kullanıldığını  ve bunların bilinçsiz tüketildiğinde sağlığı ciddi şekilde bozabileceğini ifade  eden Karasu, “Doğadan elde edilen çeşitli bitkiler, kökler, yapraklar, çiçekler  ile bunların karışımları, aktarlar tarafından hazırlanarak vatandaşa  sunulabiliyor. Eczane ve marketlerde satılan ilaç olmayan ürünler de Tarım ve  Köyişleri Bakanlığından ruhsatlıdır. Oysa bu ürünler Sağlık Bakanlığından ruhsat  almalıdır” dedi.

Karasu, bitkisel destekleyicilerin herkes için uygun olup olmadığının  bilimsel olarak tespit edilmiş ve güvenilirliklerinin ispatlanmış olması  gerektiğini vurgulayarak, özellikle zayıflatma amacıyla kullanılan ürünlerin  iştah kesici ilaç olarak kullanılan çok sayıda etkili maddeyi içerebildiğini ve  bunun çok tehlikeli olduğunu söyledi.
Zayıflama amaçlı kullanılan ürünlerin “bitkisel kökenli ilaç”  olmadığına işaret eden Karasu, “Sentetik, bitkisel, hayvansal ya da mantarlardan  elde edilen etken maddenin ilaç olabilmesi için belli standartlar gerekir. Belli  miktardaki bitkisel ekstreyi içeren herhangi karışımın ilaç olabilmesi için faz  deneylerinin tamamlanmış olması şarttır” diye konuştu.
        
“BİTKİSEL DESTEKLEYİCİLER ÖLÜMCÜL OLABİLİR”
        
Bitkisel destekleyicilerin doğru kullanılmadığında en az ilaç kadar  ölümcül olabileceğine dikkati çeken Karasu, şunları kaydetti:

“Aşırı şişmanlık tedavisinde kullanılan anti-obezite ilaçlarının bir  kısmında santral sinir sistemini etkiyerek iştah kesen 'sibutramin' maddesi  bulunmaktadır ve 'doğal' olarak tanıtılan ürünlerde de bu madde  bulunabilmektedir.

Santral sinir sistemini etkileyen bu tür ilaçlarda 'ephedra' bitkisinden  elde edilmiş 'efedrin' adlı etkili bir madde kullanılmaktadır. Doz aşımında  oldukça tehlikeli olabilecek bu etkili madde ya da benzerleri, zayıflama amacıyla  satılan bitkisel ürünlerde bulunmaktadır.

Günümüzde ayrıca yağ emilimini engelleyen ve kolayca dışkı yoluyla  atılımını sağlayan anti-obezite ilaçları da mevcuttur. Bunlardan bazıları da  kontrolsüz ve uzun süre kullanıldığında, mikrobesleyiciler ve yağda çözünen  antioksidanların emilimini dolaylı yolla engellemektedir ve buna bağlı ciddi  metabolik ve kardiyak bozukluklar oluşturmaktadır.”

Karasu, doygunluk hissi veren lifli bitkiler ile reçinelerin de zayıflama  amaçlı bitkisel ürünlerin içeriğinde yer aldığını belirterek, lifli besinlerin  midede şişerek doygunluk hissi sağladığını anlattı. Reçinelerin ise bağırsakta  özellikle yağları tuttuğunu ve emilmeden atılımını sağladığını dile getiren  Karasu, şöyle devam etti:

“Bu ürünler kullanıldığında vücutta kilo kaybı olmakta ama temel gıdalar  ve yaşamsal öneme sahip esansiyel yağ asitleri, eser elementler, aminoasitler,  bazı antioksidanlar, vitaminler, ko-enzimler, ko-faktörler yeterince  alınamamaktadır. Bunlar emilemeden atılmakta ve zamanla ciddi sağlık problemleri  doğabilmektedir. Bu nedenle, bu tür ürünler mutlaka hekim kontrolünde  kullanılmalıdır.

Bu ürünlerin kullanımı yerine kalori kısıtlaması yapılmalı, ılımlı  egzersiz ile zayıflamaya çalışılmalıdır. Her şeyin aşırısından kaçınılmalıdır.”
 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:23 Nisan 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.