Stres, Depresyon ve Anksiyete Tedavisini Neden Zorlaştırıyor? Yeni Araştırma Psikiyatri Dünyasını Uyarıyor

Edith Cowan Üniversitesi'nin yürüttüğü yeni bilimsel araştırma, stresin beyin işlevlerini nasıl etkilediğini ve depresyon, anksiyete ile borderline kişilik bozukluğu gibi ruhsal hastalıklarda duygu kontrolünü nasıl bozduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, özellikle bilişsel davranışçı terapi (CBT) gibi yaygın tedavi yöntemlerinin etkinliğini olumsuz etkileyebilir.

Stresin ruh sağlığı üzerindeki etkileri uzun zamandır psikiyatri ve psikoloji alanlarının en çok merak edilen konularından biri. Edith Cowan Üniversitesi (ECU) tarafından yapılan çarpıcı bir araştırma, akut stresin beyin işlevleri üzerinde ciddi bozulmalara yol açabileceğini ve bunun da depresyon, anksiyete ve sınırda kişilik bozukluğu (borderline) gibi "sıkıntı temelli bozukluklar" yaşayan bireylerde duygu kontrolünü zorlaştırdığını gösteriyor.

ECU Yüksek Lisans öğrencisi Tee-Jay Scott ve Profesör Joanne Dickson tarafından yürütülen çalışma, stresin zihinsel odaklanmayı artırmak yerine, beyin üzerindeki yürütücü işlevleri – yani problem çözme, planlama ve duygusal dengeyi sağlama süreçlerini – geçici olarak bozabileceğini ortaya koyuyor.

“Yürütücü işlevler özellikle zorlu anlarda duygusal tepkileri kontrol etmek için hayati öneme sahiptir. Bulgularımız, ruh sağlığı bozukluğu belirtileri olan kişilerin, stres altında bu işlevlerin bozulmasına daha açık olduğunu gösteriyor,” diyor Scott.

Yürütücü İşlevler ve Duygusal Denge

Araştırmada çalışma belleği, tepki engelleme ve bilişsel esneklik gibi yürütücü beyin işlevlerinin, stres karşısında ne kadar kırılgan olabileceği vurgulanıyor. Depresyonu olan bireylerde özellikle çalışma belleğinin bozulduğu; sınırda kişilik bozukluğu olan bireylerde ise özdenetimi sağlayan tepki engelleme becerisinin zarar gördüğü belirlendi.

Terapi Neden Herkeste Aynı Etkiyi Göstermiyor?

Profesör Dickson, bu tür bilişsel bozulmaların, bazı kişilerin neden bilişsel davranışçı terapi (CBT) gibi standart psikolojik müdahalelere iyi yanıt veremediğini açıklayabileceğini belirtiyor.

“Birçok psikolojik terapi, zihinsel olarak oldukça yoğun bir çaba gerektiriyor. Eğer kişi stres altındaysa, duygu düzenlemeye yardımcı olan beyin süreçleri aksıyor olabilir. Bu da tedaviden beklenen faydanın sağlanamamasına neden olabilir.”

Yeni Terapi Yaklaşımları Gündemde

Araştırmacılar, stres kaynaklı zihinsel işlev bozukluklarını göz önünde bulunduran daha kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerine ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

“Bu çalışma, ruh sağlığı bozukluklarının nasıl geliştiğini ve neden kalıcı hale geldiğini anlamamız açısından çok önemli,” diyen Dickson, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Terapiye başlamadan önce bireyin yürütücü işlev kapasitesini artıran yöntemler, uzun vadeli başarı için kritik olabilir.”

Ruh Sağlığı Tedavisinde ‘Zamanlama’ Kadar ‘Yöntem’ de Önemli

Araştırmacılar, her ne kadar stresin yürütücü işlevler üzerindeki olumsuz etkileri net olarak gösterilmiş olsa da, bireysel farklılıkların daha iyi anlaşılması ve tedavi yöntemlerinin bu doğrultuda geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.

“Hangi terapi uygulandığı kadar, ne zaman ve nasıl uygulandığı da büyük önem taşıyor,” diyerek konuyu özetliyor Scott.

Bu bulgular, e-psikiyatri, online terapi ve uzaktan psikolojik destek gibi dijital ruh sağlığı çözümleri için de yol gösterici olabilir. Stres yönetimini merkeze alan, daha esnek ve kişiye özel terapi yaklaşımları, geleceğin ruh sağlığı stratejilerinde öne çıkacak gibi görünüyor.

www.sciencedaily.com


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:29 Mayıs 2025

© 2025e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.