SİZİ NELER BEKLİYOR

Oğuz Tanrıdağ

Alzheimer hastalığının gelişmesine zemin hazırlayan risk faktörlerini ve riskli yaşları biliyor musunuz?

Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ anlatıyor:

Alzheimer hastalığının gelişmesine zemin hazırlayan bir çok risk faktörü bulunmaktadır. Bunların içinde en önemlisi, yukarıda da belirtildiği gibi genetik yatkınlıktır. Genetik yatkınlığın iki önemli göstergesi vardır. Bunlar; ailede Alzheimer vakalarının varlığı ve hastalığın erken ( 40-60 yaş arası) yaşlarda  başlamasıdır. Bu faktör dışında öteden beri yaşlanma bir risk faktörü olarak anılmıştır. Yaş ilerledikçe Alzheimer sıklığının arttığı doğrudur.

Örneğin, toplum çalışmalarına göre 65 yaşın üzerinde her 10 yılda bir görülme oranı ikiye katlanmaktadır. Hastalığın 90’lı yaşlarda en az % 50 oranında görüldüğü de bildirilmiştir. İleri yaşlarda beyinde Alzheimer hastalığında görülen patolojik bulguların ortaya çıktığı ve giderek arttığı da rapor edilmiştir. Ancak yaşlanan herkesin Alzheimer hastalığına dönüşmediği de bilinmektedir. Hastalığa riski arttırıcı etkenler arasında kafa travmaları, uzun süreli depresyon varlığı, kronik alkol kullanımı ve damar risk faktörleri denilen hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve şeker hastalığı sayılmaktadır.

Tekrarlayıcı kafa travmaları beyinde kılcal düzeylerdeki damarlarda kanamalara neden olduğundan hastalık için riski arttırtmaktadır. Profesyonel boksörler bu bakımdan Parkinson hastalığının yanısıra Alzheimer hastalığı için de risk altındadır. Uzun süreli depresyonun varlığı kişide Alzheimer riskini iki kat arttırmaktadır.

Kronik alkol kullanımı beyinde belirgin yıpranma yaparak zemin hazırlamaktadır. Çocukluğunda Down sendromu tanısı almış kişilerde 30-40 yaş arasında Alzheimer hastalığı geliştiği bildirilmiştir. Bu beraberlik, Down sendromuna neden olan 21. kromozomdaki anormalliğin erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı için de risk faktörü olarakOğuz Tanrıdağ

Alzheimer hastalığının gelişmesine zemin hazırlayan risk faktörlerini ve riskli yaşları biliyor musunuz?

Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ anlatıyor:

Alzheimer hastalığının gelişmesine zemin hazırlayan bir çok risk faktörü bulunmaktadır. Bunların içinde en önemlisi, yukarıda da belirtildiği gibi genetik yatkınlıktır. Genetik yatkınlığın iki önemli göstergesi vardır. Bunlar; ailede Alzheimer vakalarının varlığı ve hastalığın erken ( 40-60 yaş arası) yaşlarda  başlamasıdır. Bu faktör dışında öteden beri yaşlanma bir risk faktörü olarak anılmıştır. Yaş ilerledikçe Alzheimer sıklığının arttığı doğrudur.

Örneğin, toplum çalışmalarına göre 65 yaşın üzerinde her 10 yılda bir görülme oranı ikiye katlanmaktadır. Hastalığın 90’lı yaşlarda en az % 50 oranında görüldüğü de bildirilmiştir. İleri yaşlarda beyinde Alzheimer hastalığında görülen patolojik bulguların ortaya çıktığı ve giderek arttığı da rapor edilmiştir. Ancak yaşlanan herkesin Alzheimer hastalığına dönüşmediği de bilinmektedir. Hastalığa riski arttırıcı etkenler arasında kafa travmaları, uzun süreli depresyon varlığı, kronik alkol kullanımı ve damar risk faktörleri denilen hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve şeker hastalığı sayılmaktadır.

Tekrarlayıcı kafa travmaları beyinde kılcal düzeylerdeki damarlarda kanamalara neden olduğundan hastalık için riski arttırtmaktadır. Profesyonel boksörler bu bakımdan Parkinson hastalığının yanısıra Alzheimer hastalığı için de risk altındadır. Uzun süreli depresyonun varlığı kişide Alzheimer riskini iki kat arttırmaktadır.

Kronik alkol kullanımı beyinde belirgin yıpranma yaparak zemin hazırlamaktadır. Çocukluğunda Down sendromu tanısı almış kişilerde 30-40 yaş arasında Alzheimer hastalığı geliştiği bildirilmiştir. . Bu beraberlik, Down sendromuna neden olan 21. kromozomdaki anormalliğin erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı için de risk faktörü olarak bilinmesindendir.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:10 Şubat 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.