Pozitif iletişim açısından bayramlar

Moral verir insana bayramlar, hüznü öteler, öne çıkarır neşeyi.

Moral verir insana bayramlar, hüznü öteler, öne çıkarır neşeyi.

Güzel duygulardır anımsanmak ve anımsamak. Dostlarla buluşmak, kucaklaşmak, sevgilerin tazelenmesi,  saygıların pekişmesi iyi gelir insana. İlişkilerin  ve de iletişimin ağırlıklı olarak teknolojiyle aracılanmış olduğu bir çağda bayramlar sayesinde insanlar bir araya gelerek özlemini çektikleri geleneksel ilişki ortamlarını yeniden oluşturmaya çalışırlar. Eş, dost, akraba herkes bir araya gelir bayram nedeniyle.  Hal hatır, işler güçler sorulur, gönüller alınır. Küsler barışır, özlemler sevgiye karışır, dostluklar pekişir bayramda. Aile bireyleri bir araya gelip büyük aileyi yeniden oluştururlar bayram sabahları. Kahvaltı masalarında çayları kahveler izlerken sohbetler koyulaşır, geçmişe, ta gerilere uzayan hikayelerin masalsı büyüsüne kapılan ailenin genç bireyleri, kısa bir an için de olsa teknolojiyle sarmalanmış sanal alemin yapay ve soğuk dünyasının serinliğinden kurtulup büyük ailenin sıcaklığında ısındıklarını hissederler. Uzun bir aradan sonra bir araya gelen dostlar, akrabalar, arkadaşlar ise birbirlerinin yüzlerinde ya büyüyüp serpilmenin pembemsi aydınlığını görmenin sevincini yaşarlar ya da artan yaşlılık çizgilerinin derinlerine hüzünlü dalışlar yaparlar. Neşe ya da hüzün, hiç fark etmez. Bayramlar moral verir insana. Özellikle de kent insanına. Kent yaşamının çoğu zaman insanı yalnızlaştıran,  kendisine bile yabancılaştıran koşturmasında  şöyle bir durup soluklanmasına fırsat verir bayramlar. Yalnız olmadığını anımsar insan bayramlarda. Görmese de, farkında olmasa da, hatta unuttuğunu ve unutulduğunu da sansa bir yerlerde yaşamı hala paylaşabildiği birilerinin olduğunu anımsaması iyi gelir insana. Resmi toplumsal ilişkiler içerisinde, üstüne üstlük bir de teknolojiyle dolayımlanmış bir ilişki ve iletişim ortamında içerisinde yaşadığı dünyaya, hatta kendi yakın çevresine, ailesine bile kimi zaman yabancılaşmış çağımızın modern kent insanı için bayramlar iletişimsel anlamda kısa süreli de olsa yaşamın rutinine bir ara veriş, bir soluklanış olarak da düşünülebilir. Dahası günümüzün kent ortamında gündelik yaşamını sürdürebilmenin telaşı, yoğunluğu ve yorgunluğuyla çoğu zaman bitkin düşen, kendisini yalnız hissetmenin  de yarattığı moralsizlikle ruhsal çöküntü bile yaşama riskiyle karşı karşıya kalan insanlar için bayram buluşmaları birer bakım ve onarım arası olarak da görülebilir. İnsanın dolaylı  ilişki ve iletişim modundan kısa bir süre için de olsa çıkarak yüz yüze iletişim ve ilişki moduna geçmesi de insana iyi gelir. Çünkü doğası gereği yalnızlığa, mesafeli ilişki ve dolaylı iletişim tarzına yakınlık hissetmez insanoğlu. Çünkü  kendi tarihinde yaşamda kalabilmek için hem doğayla hem de birbirleriyle mücadelede bile hep dayanışma içerisinde olmuşlardır. Birbirlerinden korkmuşlar, ürkmüşler, hatta birbirlerine düşmanlık beslemiş bile olsalar, bütün bunları aşmanın yolunu yine birbirleriyle dayanışmada bulmuşlardır. Üzerinde yaşadıkları toprağa bağlanırken, onu vatanları olarak sahiplenirken, birbirlerini de sahiplenmişlerdir.  İnsanların vatanlarına ilişkin aidiyet bağları,aynı toprak üzerinde yaşayan insanlar arası aidiyet bağlarıyla çok daha güçlenmiştir. Bu aidiyet ise kuşaktan kuşağa aktarılarak süregelmiştir. Dolayısıyla da insanlar dünyanın neresine giderlerse gitsinler, üzerinde kuşaktan kuşağa yaşayarak geldikleri topraklara ve orada yaşayan insanlara  çok sıkı bağlarla bağlıdırlar.  Çevresel koşullar insanları, topraklarından, aile ve akraba çevresinden uzaklaştırsa bile gönüller hep orada, onlarla birliktedir. Bayramlar ise çoğu zaman bu uzaklıkların aşılmasına, mesafelerin yakınlaşmasına bahane olmuştur. Kuşaktan kuşağa aktarılarak sürdürülen kültürel gelenekler arasında yer almaları nedeniyle bayramlar insanlara söz konusu kültürel kodları anımsatmakta. Bu da çoğu zaman özellikle de kendi yörelerinden, yerel kültürel ortamlarından çıkarak kent ortamının yabancılaştırıcı ortamında yaşamak zorunda kalan insanların kendi kültürel ortamlarına doğru kısa bir gezintiye çıkarak kültürel dönüş arası vermeleri anlamına gelir.  Kent kültürünün formel yapısından kendi yerel kültürlerinin geleneksel yapısına kısa bir dönüş yapmaları kültürel anlamda bir soluklanma, bir dinlenme ve hatta yenilenme olarak değerlendirilebilir. Bu soluklanış ve dinlenişler ise insanın, sorgulamaksızın, farkında olmaksızın, kendisini akışa bırakarak içerisinde öylesine yaşayıp gitmekte olduğu kültürel ortamın biraz daha kıyısına konuşlanarak  kendisiyle arasına bir mesafe koyarak, kısa bir an için bile olsa sorgulamasına olanak vermekte. Ki bu da insanın kültürel açıdan soluklanışı ve dinlenişi anlamına gelir. Bu açıdan da geleneksel bayramların insan yaşamında özel bir yeri olduğunu kabul etmek gerekir. Bunların yanında en düz anlamıyla bayramlar belli toplumsal ve kültürel ritüellerin paylaşımı anlamına gelir ki, bu da insanlar arası etkileşim ve iletişimin çok daha olumlu bir kulvarda sürmesi açısından oldukça önemlidir. Bu yanıyla da bayramları pozitif iletişimin önemli bir dinamiği olarak görmek yanlış olmaz sanıyorum. Bu vesileyle hepinizin bayramını kutluyorum. PROF. DR. NAZİFE GÜNGÖR


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:06 Temmuz 2015Yayınlanma Tarihi:21 Ekim 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.