Orta Yaş Krizi

Orta yaş dönemi geçmişin kişiye sağladığı imkanların azalması ve gelecekte karşılaşılacak olan sınırlamaların fark edilmesiyle başlayan bir dönemdir. Bu dönemle birlikte kişi yaşamın sınırlı olduğunu algılamaya başlar. Çevresindeki insanların yaşamındaki değişimlerde bu farkındalığı arttırır. Çocukların evden ayrılması, aile bireylerinin dostların kaybı, yakınların ölümü, arkadaşların evlenmesi..vb. Buna paralel o güne kadar ki başarılarını, hedeflerini, isteklerini gözden geçirir. Bir anlamda geçmişin hesabını yapar. Kendi kendine sorular sormaya başlar, neredeyim, bugüne kadar ne yaptım, neler eksik yaşantımda..

 

Orta Yaş Krizinin Nedenleri;

 

Orta yaş krizinin nedenlerine baktığımızda aile yapısında meydana gelen değişimlerin etkili olduğunu söyleyebiliriz. Çocukların büyümeye başlaması ve evden ayrılması kişi için yenir bir başlangıçtır. Özellikle bayanlarda çocukların evden ayrılmasıyla bir boşluk hissedilir. Tüm ilgi ve dikkatini çocuğa yönlendiren ebeveynler çocuğun evden ayrılmasıyla yalnızlık hisseder ve bu duruma alışmaya çalışır. Bu süreç depresyona kadar uzayabiliyor. Bekar bayan ve erkeklerde durum daha farklı yaşanıyor. Yaşın ilerlemesiyle birlikte aile kuramamanın yarattığı gerginlikler başlıyor. Yakın arkadaşların aile kurması ve kendi aile yaşantılarına odaklanmaları faaliyetlerin farklılaşmasına neden olmakta. Kişi kendini yalnız hissetmekte yakın ilişkiler kurmayı arzulamaktadır. Bunun olmayışı da mutsuzluğunu arttırmakta, zaman hızla geçiyor düşüncesi de kaygısının artmasına neden olmaktadır. Bu kaygılara yaşın ilerlemesiyle menapoza girme ve çocuk yapamayacağı ile kaygıları da eklenmektedir. Bütün bunlar geçmişin tekrardan sorgulanmasına neden olmaktadır. Anne ve baba ile ilişkiler de bu dönemi etkiler. Anne ve babalar yaşlanmış ve yardıma ihtiyacı vardır. Kişinin kendi çocukları da destek beklemektedir. Sorumlulukların ağırlaşması da krize neden olur.

Diğer bir neden de meslek yaşamında ulaşılan aşamadır. Ortayaş dönemi kişinin meslek yaşamında belirli bir noktaya geldiği dönemdir. Bu dönemde kişi kariyerinde istediği noktaya gelememişse bunun yarattığı sıkıntıları yaşar. Özellikle uzun yıllar çalışıp istediği noktaya gelemeyen kişiler kendisinden daha genç kişilerin yönetici olduğu durumlarda onlarla çalışmakta zorlanmakta, çatışma yaşamakta ve geçmişi sorgulamakta. İşinde belli bir noktaya ulaşan kişiler ise aynı konumda ve aynı işte rutin şekilde devam etmelerine bağlı olarak önceden heyecanla gittikleri işlerinden sıkılmaya başlarlar. Ortayaş krizine yol açan diğer bir etmende kişinin iş yerindeki yeni koşullara uyumda zorlanması. Diğer bir sorunda tükenmişliktir. Özellikle yoğun stresli iş ortamlarında uzun süre çalışan bireyler fiziksel, duygusal ve zihinsel bitkinlik yaşarlar buda performansını, iş ve çevreye karşı duyarsızlık yaşatır.

Sadece psikolojik değil fiziksel değişimlerde olur. Yüzde çizgiler artma, enerji kaybı, uyku problemleri, kemik problemleri ve saç dökülmeleri başlar. Eskiden hızla çıkılan merdivenler yavaş çıkılmaya, bir müddet yüründükten sonra dinlenmeye ihtiyaç duyulmaya başlanır. Bu belirgin değişimler kişiye sınırlılıklarını ve ölümü hatırlatır.

Bu kriz döneminde;

-Kişi her şeye karşı isteksizlik duyabilir.

-Yeni arayışlar içine girebilir.

-O güne kadar yaptıklarını sorgular. Neredeyim, neler yaptım, neler yapamadım, neler yapabilirim.

-Geçmişi sorguladığında yaşam tarzında beğenmediği noktaları birden bire değiştirebilir.

-Motivasyonda azalma, işe gitmek istememe görülebilir.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:04 Kasım 2008

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.