'Nişanlıma karşı içimde sevgi yok'

Ben 25 yaşında nişanlı birisiyim. Görücü usulü iki aydır nişanlıyım ama sözlüme ısınamıyorum ona karşı içimde sevgi yok isteksizim ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum.

Üsküdar Üniversitesi NPSUAM Feneryolu Polikliniği'nden Prof. Dr. Orhan Doğan, ruh sağlığınızla ilgili sorularınızı cevaplandırıyor…

 

 

 

SORU Ben 25 yaşında nişanlı birisiyim. Görücü usulü iki aydır nişanlıyım ama sözlüme ısınamıyorum ona karşı içimde sevgi yok isteksizim ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum ailem de durumun farkında benim arkamdalar o çok iyi bir insan kişilik olarak, kişilik olarak istediğim biri ama tip olarak değil ne yapmalıyım evlenince de böyle devam ederse sevgi olmadan yardımcı olursanız… CEVAP Evliliğin iyi yürümesi ve mutlu olmak için karşılıklı anlayış ve saygı diğer özelliklerden daha önemlidir. Kişilik olarak nişanlınızın istediğiniz özelliklere sahip olması olumlu bir durumdur. İnsanların en önemli özelliklerinden biri, yeni durumlara uyum sağlamasıdır. Zamanla nişanlınızın tipinin önemli olmadığını göreceksiniz. Tipe, güzelliğe ve yakışıklılığa insanlar alışır ve bir süre sonra bunlar önemsiz hale gelir. Onun için nişanlınızın tipinden çok anlaşıp anlaşamayacağınız, mutlu olup olamayacağınız öne çıkarılmalıdır. Hem tipini beğenmiyor, hem de anlaşamayacağınızı düşünüyorsanız, zaten bu evlilik gerçekleşmez. Eğer tip çok önemli olsaydı, güzel ve yakışıklı olan insanların hiçbirinin boşanmaması gerekirdi. Oysa gerçek böyle değil. Sizin mantığınızı ve duygularınızı dengeleyerek, hatta mantığınıza daha çok güvenerek geleceğinizi belirlemeniz uygun olur. Nişanlınızla mutlu bir evliliği yürütüp yürütemeyeceğinize karar vermek için  kendinize belli bir zaman tanımak yararlı olabilir. SORU Merhaba, benim sorunum ailemle aramda problemlerim var bu sebeptendir sinirlerim çok bozuldu ve artık evde bir tartışma çıktığı zaman sinir halim geliyor ve ağlamaya başlıyorum ama bu ağlamayı ne kolonya ne su ne başka bir şey durduramıyor kendi elimde de değil kendime hakim olamıyorum böyle bir durumda bir acile gidip sakinleştirici olmadan kendime gelemiyorum.ne yapmam lazım. CEVAP Yaşamda her şey toz pembe değildir. İnsanların çoğu ailesiyle veya arkadaşlarıyla arada bir sorun yaşayabilir. Evde anne-babanız otoriteyi temsil ettiği için onlara gerçek duygu ve düşüncelerinizi açıklamakta güçlük çekiyor olabilirsiniz. Onlar da katı bir tutum içinde olabilir. Yaşadığınız sorunların neler olduğunu, tartışmanın neden çıktığını belirlerseniz, çözüme doğru ilerleyebilirsiniz. Sorun tanımlandıktan sonra sizin ve ailenizin bakış açısından değerlendirmeye çalışın. Sonra birlikte ortak çözüm önerilerini ortaya koyun. Bu önerilerden en uygununu seçerek uygulayın. İşe yaramazsa, başka bir çözüm önerisini deneyebilirsiniz. Bunun dışında stresle baş etme gücünüzü artırmanız yarar sağlayabilir. Sinirlerinizin bozulması ve ardından ağlamanız olumsuz bir baş etme yoludur ve yarar sağlamaz. Genellikle bir çaresizliğin sonucudur. Acile gidip sakinleştirici almak kalıcı bir çözüm sağlamaz. Kalıcı çözüm için sorunun kökenine inmek gerekir, bunun için bir profesyonelden yardım alabilirsiniz. SORU İnsanlara ışık kaynağı olduğunuz için sonsuz teşekkürler. 28 yaşında akıllı ve mantıklı güzel bir bayanım. Çevremde de güzel ve mantıklı olduğumu söylerler ama 3 ay önce başlayan bir ilişkim var ve ne zaman görüşsek erkek arkadaşımla konuşamıyorum kötü oluyorum. Mantıklı konuşamıyorum karşısında aklıma hiç birşey gelmiyor konuşacak. Sorduklarını bile geçiştiriyorum aklıma gelmediği için o an. Ne yapabilirim karşısında normalde olduğum gibi olabilmek, konuşabilmek için? Bu durum hastalık mı? CEVAP Bir belirti veya durum şiddetliyse, uzun sürüyorsa, günlük ve işle ilgili işlevlerinizi bozuyorsa, bir hastalık belirtisi olarak düşünülür. Yaşadığınız durum iki biçimde ele alınabilir. Arkadaşınıza hayranlık düzeyinde bir aşkla bağlı olabilirsiniz. Bu durumda onunla bir araya gelince aşırı heyecanlanabilir, ne söyleyeceğinizi bilemez veya şaşırabilirsiniz. Bir başka açıdan, arkadaşınıza değer vermez, onu önemsemezseniz, konuşmak da istemeyebilirsiniz. Davranışınızın nedenini düşünürseniz, mutlaka bir açıklamasını bulursunuz. Ondan sonra bunun üzerine gitmek gerekir. Genel olarak hiç kimseyi gözünüzde büyütmemek, hak ettiğinden çok değer vermemek, kendi değerinizi bilmek ve konuşmadan önce derin nefes almak yarar sağlayabilir.


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:17 Şubat 2012Yayınlanma Tarihi:03 Şubat 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.