KOCANIZI BABA YAPMA YOLLARI

Psikohayat Dergisi Mayıs-Haziran Sayısı

Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Uzm. Psk. Neşe Özkarslı anlattı:

"Toplumlarda erkek ve kadın cinsinin rolleri çoğunlukla keskin sınırlarla belirlenmiştir.  Bu rol sınırları ne kadar keskin olursa o kadar cinsler birbirlerinden uzaklaşırlar. Ortak konular azalır ve herkes kendi işini, sorumluluklarını yapar.  Bunun dışındakiler kabul edilemez olurlar. Her iki cinste kendilerine bir yaşam alanı seçmişlerdir. Çok fazla bu konu artık düşünülmez, yargılanmaz hatta değiştirilmeye kalkılmaz.  Değiştirilmeye kalkıldığında kıyametler kopar, dünya yerinden oynar.

Katı sınırların çizildiği topluluklarda kadın ev içi görevleri, erkek ev dışı görevleri alır.

Erkeğin çalışarak evi geçindirmesi en önemli sorumluluk alanı içine girer. Şehirleşen topluluklarda bile kadın ve erkek birlikte çalışsa bile evin geçiminden kadının sorumlu olduğu aileler yok denecek kadar azdır. Aksi düşünülürse, kadının çalıştığı ve geçimi sağladığı, erkeğin işten gelip mutfağa, oradan çocukları ile ilgilenmeye koşuştuğu, karısına kahve yaptığını düşünmek çok normal gelmez insanlara.
 
Özünde toplumumuzda koyduğumuz sınırlar veya kurallar aslında şartlanmışlıklar üstüne inşa edilmiş alışkanlıklarımızdır.  Erkek ve kadın rolü bunun üzerine şekillenir. Kimse de bu rolleri bırakmak istemez. Son yıllarda kadının ezilmişliği veya sömürülmesi konuları gündeme oturdukça kadın bazı rollerini değiştirme çabaları göstermektedir. Her değişim gibi bu da zorlu ve zaman zaman kabul edilemez durumlar olarak değerlendirilebilir.  Ancak bilimsel bazı gerçeklerin ortaya çıkması kafaları karıştırmaya başlamıştır bile.

Bilim, insan psikolojisi, kadın hakları, evlilik ilişkileri, iletişim becerileri gibi konular sanki toplumu derinden sarsacak değişimleri hazırlamaktadır. Hadi hayırlısı diye gelişim ve değişim zamanını takip etmek sosyal psikologlara kalmaktadır.

Değişen toplumlar değişen eğitim şekillerini de beraberinde getiriler. Birbirine zincirlere reaksiyon gösteren gelişim süreci içinde işin başlangıcı aile olmaktadır. Toplumu değiştirmek isterseniz aileden başlamalısınız. En temel olgunun aile olduğunu unutmamalısınız.  Aile içinde yaptığınız her değişim topluma çok kolay sirayet eder.

Bir babanın çocuğunu ana kucağında ve karnının üzerinde dolaştırdığını gördüğünüz gün kısa bir süre sonra bahar çiçekleri gibi başka babaları da görmeye başladığınız günün başlangıcı olacaktır. Önceleri garip gelen davranış birkaç zaman sonra kadınların ilgisi karşısında teslim bayrağını çekmiş ve durumundan memnun güler yüzlü erkeklerle dolacaktır.

Bebek bezi seçen bir babaya markette her zaman tüm kadınlar çok sevecen yaklaşır ve hatta yardım teklifinde bulunurlar.  En azından karşı cinsin bu kadar yoğun ilgisini çeken erkek yada çektiğinizi gören diğer erkekler için olumlu etki kolaylıkla salgın hastalık gibi yayılıverir.

Tabii bu işin mizah yönü. Kişisel gelişimde bir kişinin kendi yetenek ve ilgilerinin gelişmesine yardımcı olacak her türlü yaklaşım yada öğrenmenin olumlu etkisi vardır.  Biyolojik babalıktan gerçek babalığa yolculuğun zevki zaman içinde keşfedilmekte ve bebek yetiştirmek konusunda paylaşılan roller ortak çözümler niteliğine dönüşmektedir.  Bu noktada kadının en iyiyi yaptığına dair tabularında yavaş yavaş yıkılma zamanı gelmiştir. Öğrenme isteği, çalışma, paylaşım gibi duygular erkeği çocuk bakmakta kısa zamanda ustalaştırmakta, aile kavramını güçlendirerek farklı aile modelleri yaratmaktadır.  Kadının sosyal ortamda farklı rollere bürünmeyi istemesi, örneğin çalışmak istemesi ya da bilgi ve beceri kurslarına giderek aktif yaşama geçmek istemesi erkeğin ev ve çocuk sorumluluğunu paylaşmasına da sebep olmaktadır.  Mutfağa biraz daha fazla giren, çocuğunu besleyen, gece nöbetine katılan, çocuklarını hafta sonu parka, sinemaya götüren babalar artık kanıksanacak kadar fazla sayıdadır. 

Bir bebeğin bakımını kadın doğuştan bilemez. Koruyucu duygular ve annelik hormonlarının etkisi biz kadınların bu işleri öğrenmek için motivasyonunu hızlandırır o kadar. Bir baba da isterse kadın kadar beceri sahibi olabilir. Hatta kadından daha başarılı bile olacağı kanaatindeyim. Biz kadınların fazla koruyucu tutumları ruhsal gelişimleri açısından çocukların sağlıksız yetişmelerine neden olmaktadır diye düşünüyorum. Babalar bu işi ele aldıklarında daha sağlıklı toplumlar oluşacağından eminim.   Siz hiç elinde kaşıkla çocuğunun arkasından koşup bir lokma için yalvaran bir baba gördünüz mü? Yada sokağa çıkarken arkasından koşup orasını burasını sıkıca kapatıp, paltosunun önünü ilikleyip atlısını sıkıca bağlayan ve yanakları sıcaktan kızarmış çocuğun arkasından memnuniyetle el sallayan bir baba?  Yada çocuk parkında kaydıraktan kayarken pantolonunun kenarından düşmesin diye sıkıca tutup gönlünce kaymasına engel olan veya site içinde dahi yürürken çocuğun  elinden sıkı sıkı tutan bir baba?  Bunlar aslında yapılmamasının gelişim açısından ana-babalara tavsiye edildiği durumlar değimlidir.

Bu uyarılar karşısında babalar annelere "Duy duyda öğren" der gibi baş salladıkları annelerin başlarını öne eğdikleri durumlar değimidir. Aslında kadınlar bu çocuk yetiştirme ve bakım görevlerinin bir kısmını babalara bırakabilirlerse her açıdan daha sağlıklı bir aile ve toplum yaratmış olacağız.

Babaların gerçek babalığa geçmeleri için tavsiyeler.

Anneler:

"Ben bilirim, ben yaparım psikolojisinden çıkın.

"Babalara güvenin. Onlar en az anneler kadar bu konuda duyarlıdırlar.

"Başlangıçta onları odada yalnız bırakın. Bu süre gün geçtikçe uzayarak devam
edebilir.

"Özel zamanlarınızda kendinize zaman ayırın ve bebekleri babaya teslim edin.

Bu kendinize bakmak için yeterli zaman ve eşinize farklı bir ödül kazandıracaktır. Sizi bakımlı ve güzel görmeyi her koca ister.

"Babanın çocuğunun bakımı için her yaptığı davranışı sözel olarak ödüllendirin.

Bu o davranışı daha sevgi dolu ve istekli tekrarlayacağı anlamına gelir.

"Altını değiştirme veya besleme görevini paylaştığınızda çocuğun ne kadar huzurlu ve mutlu olduğunun ipuçlarını gösterin.

"Bazı bakım görevlerini sizden daha iyi yaptığını itiraf edin.  Hatta işin inceliklerini ondan öğrenme hevesini bile gösterebilirsiniz.

"Çevrenizde bu işleri hiç onaylamayan arkadaşlarınız varsa onların yanında konuyu fazla açmayın. Gurur kırıcı olarak niteleyip eşinizin vazgeçmesine neden olabilirler.

"Aile büyüklerinin yanında dikkatli davranın. Olumsuz yargılamalar veya suçlamalarla karşılaşabilirsiniz.

"Hata yaptıklarında bunu öğrenmek için bir fırsat olarak görmelerini sağlayın ve en kısa zamanda tekrar ettirin.  Hatta sizin öğrenirken daha fazla hata yaptığınızı itiraf edin.

"O bebekle ilgilenirken sizde eşinizle ilgilenin. Kendini özel hissedecektir. Mesela çok sevdiği bir yemeği yapabilir, yada saçlarını okşayarak ilginizi belli edebilirsiniz."


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:16 Haziran 2009

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.