“En Ufak Sesten Rahatsız Oluyorum” Diyorsanız Dikkat: Bu Bir Ses Hassasiyeti Sorunu Olabilir

Günlük yaşamda “normal” sayılan sesler sizi sürekli rahatsız ediyor, huzurunuz kaçıyor, sosyal ortamlardan uzaklaşıyor ya da kulaklarınızı kapatma eğilimindeyseniz, bu yazı sizin için. Özellikle en ufak sesten rahatsız olmak, kulağa sıradışı gelebilir ama aslında tıbbi literatürde “sese karşı aşırı duyarlılık” ya da Hiperakuzi (İngilizce: hyperacusis) olarak adlandırılan bir durumla ilgilidir. Bu yazı boyunca, hiperakuzi nedir, neden olur, nasıl anlaşılır, ne yapılabilir ve en çok sorulan sorular nelerdir konularını ele alacağız.

Hiperakuzi (Sese Karşı Aşırı Duyarlılık) Nedir?

“Hiperakuzi” kelimesi Yunanca kökenlidir: hyper (“aşırı”) + akousis (“işitme”) yani kelimenin tam anlamıyla “işitmede aşırılık”dır.  Hiperakuzi, işitme sistemi tamamen normal olsa bile, bireyin başkaları için normal ya da “çok hafif” olarak algılanan sesleri aşırı derecede rahatsız edici, yüksek, ağrılı ya da kaçınılacak düzeyde algılaması durumudur. 

Özetle, “en ufak sesten rahatsız oluyorum” ifadesinin arkasında bu tablo olabilir.

Neden önemli?

Çünkü sesi tolere edememek yalnızca kulağa değil, yaşam kalitesine, sosyal ilişkilere, psikolojik duruma ve iş-günlük faaliyetlerine kadar yansıyabilir. 

Hiperakuzinin Belirtileri: Hangi Sesler Rahatsızlık Verir?

Günlük seslerde bile rahatsızlık

- Anahtarların dönmesi, kaşığın tabağa tıklaması, elektrikli süpürgenin sesi gibi normal sesler çok rahatsız edici olabilir. 
- İnsan konuşması, restoran ortamı, trafik sesi ya da ev içi hafif sesler “çok gür” algılanabilir. 
- Bazı bireylerde bu durum bir tür acı ya da ağrı hissiyle bile eşlik edebilir. 
- Kulak çınlaması (tinnitus) ile birlikte görülebilir. 
- Kulakta dolgunluk, basınç hissi, ağrı ya da baş ağrısı, denge sorunları gibi şikâyetler de olabilir. 
- Seslerden kaçınma, sosyal ortamlardan uzaklaşma, iş ya da okul ortamında zorlanma, kaygı ve depresif belirtiler.

Ne zaman “en ufak ses” gerçekten bir sorun belirtisi olur?

Eğer:

- Sürekli olarak en hafif seslere dahi aşırı rahatsızlık hissediyorsanız,

- Sesin kaynağına göre tahammülsüzlük düzeyiniz değişmişse,

- Günlük yaşamınız olumsuz etkilenmişse (iş, uyku, sosyalleşme),
o zaman bu durumu görmezden gelmemek gerekir.

Hiperakuzinin Nedenleri ve Risk Faktörleri

Hiperakuzi tek başına bir hastalık olmayıp, işitme sistemi, nörolojik sistem ve psikolojik faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilen bir tablo olarak değerlendiriliyor.

Başlıca nedenler

- Yüksek sesli ortamlara uzun süre maruz kalma (örneğin müzik yayını, inşaat, işitme cihazları ile uğraşanlar). 
- İç kulak ya da işitme siniri hasarı, kafa travması. 
- Migren ya da nörolojik sistemle ilgili rahatsızlıklar. 
- Psikolojik faktörler: anksiyete, stres, depresyon gibi durumlar sese karşı duyarlılığı artırabilir.

Kimlerde daha sık görülüyor?

Profesyonel müzisyenler ya da sürekli yüksek sesle çalışanlar. 
Kulak enfeksiyonu geçirmiş ya da kulak travması yaşamış kişiler. 
Neden bazı kişide “en ufak ses” bu kadar rahatsız edici hale geliyor?

Bilimsel araştırmalar, işitsel korteks ve limbik sistemin (duygusal tepki sistemi) birlikte çalıştığını ve bu sistemlerin sese verilen tepkiyi şekillendirdiğini göstermiştir. Ses duyusu bu kişilerde farklı bir işleyişe sahip olabilir.

Hiperakuzinin Tanısı Nasıl Konulur?

Eğer “en ufak sesten rahatsız oluyorum” diyorsanız, profesyonel bir değerlendirme çok önemlidir.

Klinik değerlendirme

-Uzun ve detaylı bir tıbbi geçmiş alınır: seslere karşı ne zaman ve nasıl tepki verdiğiniz, hangi seslerin daha çok rahatsız ettiği, varsa kulak hastalıkları ya da işitme kaybı öyküsü.

- Odyolojik testler yapılır: işitme testi, rahatsızlık eşiklerinin ölçülmesi (LDL: loudness discomfort levels).

- Kulak-burun-boğaz muayenesi: kulak zarı durumu, iç kulak durumu, nöral sistem değerlendirmesi.

- Nörolojik şüphe varsa görüntüleme yöntemleri (MR, BT) kullanılabilir. 

Hangi kriterler “hiperakuzi var” dedirtiyor?

- Normalde insanları rahatsız etmeyen seslerin sizde aşırı rahatsızlık yaratması

- Bu rahatsızlığın günlük hayata etkisi (uyku, sosyalleşme, iş/okul)

- Diğer işitme bozuklukları, kayıplar, işitme koruması gibi faktörlerin eklenmesi

Hiperakuzinin Tedavi ve Yönetim Yolları

“Hiperakuzi tedavisi var mı?” sorusu en çok merak edilenlerden biridir. Tam olarak tek bir “ilaç” yok ama yönetilebilir bir durumdur.

Tedavi seçenekleri

-Ses terapisi (desensitizasyon terapisi): Kademeli olarak düşük seviyede seslerle başlayıp tolerans artırılır. 

-Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Seslere karşı duyulan kaygı, kaçınma davranışları ve stresle baş etme mekanizmaları üzerine çalışılır. 

-Tinnitus Yeniden Eğitim Terapisi (TRT): Kulak çınlaması eşlik ediyorsa faydalı olabilir. Yaşam tarzı değişiklikleri: Gürültülü ortamdan kaçınma, kulak koruyucu kullanımı ama aşırı korumadan kaçınma, stres yönetimi, meditasyon. 

-İşitsel koruma ve modifikasyon: Örneğin işyerinde gürültü düzeyinin düşürülmesi, kulaklıkların/cihazların ses düzeyinin kontrol edilmesi.

-Multidisipliner yaklaşım: KBB uzmanı, odyolog, psikolog ve gerekirse nöroloji uzmanının birlikte çalışması önerilir.

Yaşam kalitesini artırmak için ipuçları

Rahatsızlık veren sesleri not edin: Hangi ortam, hangi ses, hangi tepki? Böylece tedavi planı oluşturulabilir.

Sosyal izolasyona gitmeyin: Sesten kaçınma uzun dönemde duyarlılığı artırabilir. 
adalarisitme.com

Kulaklıkta yüksek sesden kaçının; sürekli sessizlik de önerilmez (çok sessiz ortam işitme sistemini daha hassas hale getirebilir) 

“En Ufak Sesten Rahatsız Oluyorum” Diyenler İçin Özet Rehber

İlk adım: Bir uzmanla görüşün — işitme testi ve ilgili değerlendirmeler yapılmalı.

Seslere karşı duyarlılığınız varsa mutlaka kayıt tutun ve hangi seslerin rahatsızlık verdiğini anlayın.

Tedavi süreci sabır gerektirir — “yavaş ama düzenli” ilerlemek önemli.

Stressiz ve huzurlu bir çevre aynı zamanda tedaviyi destekler.

Çevreniz (iş, aile, arkadaş) durumu anlamalı; sessizlik ya da kaçınma yerine destek mekanizmaları kurulmalı.

En Çok Sorulan Sorular (SSS)

Hiperakuzi, işitme kaybı mıdır?

Hayır. Hiperakuzi çoğunlukla işitme kaybı olmayan bireylerde görülür. Yani kişi sesleri duyuyor — sadece tolere edemiyor olabilir. Ancak nadir durumlarda işitme kaybıyla birlikte veya işitme hasarı sonucunda gelişebilir.

“En ufak sesten rahatsız oluyorum” demek her zaman hiperakuzi demek midir?

Hayır. Bu şikâyet başka nedenlerden de olabilir: kulak enfeksiyonu, kulakta yabancı cisim, kulak kiri, kulak zarı problemi, psikolojik stres, migren gibi. Hiperakuzi tanısı ancak detaylı değerlendirme ile konulabilir. 
drhaldunoguz.com

Hiperakuzi tamamen geçer mi?

“Tamamen geçer” ifadesi her zaman garanti edilmez, ancak yapılan çalışmalar yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirebileceğini göstermektedir.  Erken tanı ve uygun tedavi ile “seslere karşı rahatlık” kazancı olabilir.

Hiperakuziyle yaşamak zor mu?

Evet, yaşam kalitesini etkileyebilir: sosyal ortamlardan uzaklaşma, iş/okul veriminde düşme, psikolojik yük. Ancak yönetilebilir bir durumdur. 

Ne zaman doktora gitmeliyim?

Aşağıdaki durumlar varsa mutlaka doktora başvurun:

- Normal seslerin sizi sürekli rahatsız etmesi, kaçınma eğilimi

- Kulak çınlaması, kulak ağrısı, baş dönmesi gibi ek şikâyetlerin eşlik etmesi

- İş, uyku, sosyal hayatınızın olumsuz etkilenmesi

- Ani başlamış, kısa sürede şiddetlenmiş bir duyarlılık

Evde neler yapabilirim?

- Gürültüsüz, sessiz ama “ölü sessizlik” olmayan ortamlar yaratın.

- Kulak koruyucu kullanırken aşırıya kaçmayın — tamamen izolasyon duyarlılığı artırabilir. 
adalarisitme.com

- Stresi azaltacak aktiviteler: meditasyon, derin nefes, hafif egzersiz.

- Ses günlüğü tutarak hangi seslerin rahatsızlık yarattığını kayıt altına alın.

“En ufak sesten rahatsız oluyorum” gibi hisler, ses karşısında normalin ötesinde bir hassasiyetin işareti olabilir, yani hiperakuzi. İşitme sistemi tamamen normal denecek düzeyde olsa bile, bu hassasiyet günlük yaşama büyük gölge düşürebilir. Ancak doğru tanı, uygun tedavi ve bilinçli bir yaşam tarzı düzeni ile ses dünyanız yeniden düzene girebilir.

Eğer siz ya da yakınınız bu durumdan muzdaripseniz, gecikmeden bir odyoloji uzmanına veya KBB doktoruna başvurmanızı öneririm. Erken müdahale, kaliteli bir yaşamın anahtarı olabilir.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:24 Ekim 2025

© 2025e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.