İnsanlarla kuşlar aynı sahneyi paylaşıyor

Fransa - Paris'in yüzlerce kilometre uzağındaki eski hayvan barınağının duvarlarında siyah perdeler vardı ve köşelerden birinde ise kovada kuşyemi duruyordu. Bir dansçı, iki kuğunun arasında yerde oturuyordu.

Fransa - Paris'in yüzlerce kilometre uzağındaki eski hayvan barınağının duvarlarında siyah perdeler vardı ve köşelerden birinde ise kovada kuşyemi duruyordu. Bir dansçı, iki kuğunun arasında yerde oturuyordu.

Dansçı ellerini kaldırdığında kuğular boyunlarını uzatarak birbirilerine döndüler. Kuğulardan biri dansçıya yakalaşır gibi oldu. "Ayy! Kulağımı ısırma!" sesi duyuldu. Paris'teki Ulusal Chai l lot Tiyatrosu'nda bu ay Fransız koreograf Luc Petton ve dans grubu Le Guetteur tarafından sergilenen "Kuğu"'yu "Kuğu Gölü" balesinin yeni bir yorumu olarak görmemek gerekiyor. Aslında, insanlarla kuğuları bir araya getiren özgün bir dans çalışması demek daha doğru olur. Sekiz yıl önce Petton, kuşlarla insanlar arasındaki ilişkiyi anlamak için 1950'lerde Avusturyalı etolog (hayvan davranışlarını inceleyen araştırmacı) Konrad Lorenz tarafından geliştirilen ve "mühürleme" adı verilen bir süreçten faydalandı. Jardin des Plantes Hayvanat Bahçesi'nin yöneticisi Michael Saint Jalme, bu yöntemi "Yumurtaları alıp yapay kuluçka ortamında tutarsak, doğduklarında ilk karşılaştıkları kişi ile aralarında bir bağ oluşuyor" diyor. Petton 2005 yılında, "La Confidence des Oiseaux" isimli gösteriyi sundu. Mühürlenmiş kuşlar sahnede istedikleri yere gitmekte özgürdü. Ancak sonrasında (insan olan) eşlerine geri dönüyorlardı. Bu gösteri halen Avrupa turnesine devam ediyor. Petton, yöntemini bu kez balenin simgelerinden biri haline gelen kuğulara uyguladı. Hayvanat bahçelerinden kuğu yumurtaları topladı. Yumurtadan yeni çıkmış kuğu yavrularını da, kuş uzmanlarının hayvanları gözetim altında tuttuğu çiftliğe taşıdı. 2010 yılında altı kadın dansçı dönüşümlü olarak haftalar boyunca kuşlarla birlikte vakit geçirdi. Kuşlarla konuştular, onları beslediler ve kuşlar kulaklarını ve burunlarını gagalayarak yara izleri bırakırken, dansçılar onlarla oynamaya devam etti. Katia Petrowick isimli dansçı, "Vücutlarımıza doğru şeki lde al ışmalarını istedik. Böylece onlar da bizimle dans edebilecek ve biz ayağımızı kaldırdığımızda bundan korkmamaları gerektiğini öğreneceklerdi" diyor. "Kuğu Gölü"nde Odile-Odette'i canlandıran, Paris Opera Balesi'nin baş dansçılarından Marie-Agnés Gillot, çiftliği ziyaret ederek bu hayvanlarla dans etti. Gillot, "Nefes alışlarından bile ne yapacağını anladığınız büyük sanatçılarla bir araya gelmeye benziyor" diyor. Ayrıca bu deneyim sayesinde, "Kuğu Gölü"ndeki klasikleşmiş kanat çırpma hareketinin önden arkaya değil, arkadan öne doğru yapıldığını öğrenmiş. Petton'un yönettiği "Kuğu"da, Tchaikovsky'nin eserinin aksine, siyah kuğu gösterinin ilk yarısında sahne üzerine kurulan "Styx" nehrinde görünüyor. Dansçı da kuşun yanında, suyun üzerinde cansız bir beden gibi yüzüyor. Beyaz kuğular ise ikinci yarıda sahneye çıkıp spatulaya benzeyen ayaklarıyla ortalıkta dolanıyor. Gösterinin özgün müziği de hareketlere uygun şekilde emprovize edilmiş. Chaillot Tiyatrosu'nun yöneticisiyken Petton'un kumpanyasını gösteri yapmak üzere tiyatroya davet eden Dominique Hervieu, "Bu gördüklerimiz bizi gerçeküstü bir diyara, melezleşmenin orta yerine, adeta Ortaçağ'a götürüyor" dedi. Yeni bir yapım olmasının getirdiği zorlukların yanı sıra, kuşlardan ikisi doğal nedenlerle ölmüş. Erkek kuşlardan ikisi ise, saldırganlaştıkları için emekliye ayrılmış. Sahne arkasında da siyah ve beyaz kuğuların birbirlerinden ayrı yerlerde olmaları sağlanarak çekişmelerinin önüne geçilmiş. Petton, şimdiden yarasalarla yapacağı yeni işini planlıyor. "Anlam yüklü bir çalışma olacak" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:25 Haziran 2012Yayınlanma Tarihi:26 Haziran 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.