Geçmişle ilgili sapmalar

İnsanın evrimi 1.8 milyon yıl önce bir dönüm noktasına ulaştı. Ondan önce atalarımız iki ayaklı maymunlardan pek de farklı sayılmazdı.

İnsanın evrimi 1.8 milyon yıl önce bir dönüm noktasına ulaştı. Ondan önce atalarımız iki ayaklı maymunlardan pek de farklı sayılmazdı.

gecmisHominid denen bu canlılar şempanze boyutunda bedenlere ve beyinlere sahipti ve kollarıyla bacakları hâlâ ağaç tırmanmaya elverişliydi. Fakat 1.5 ila 1.8 milyon yıl önceki hominidlerin fosilleri bundan farklı. Onların beyinleri daha büyük, yüzleri daha yassı ve dik bedenleri yürümeye daha uygun. Aynı süreçte coğrafi konum da değişti. Erken hominid fosilleri yalnızca Afrika'da bulunurken yeniler Asya'nın değişik yerlerinde karşımıza çıkar. Paleoantropologlar, kendi cinsimiz olan Homo'nun ilk örnekleri olarak bu kozmopolit hominidleri kabul eder. Fakat onlar bizim türümüz olan Homo sapiens'e ait değildir. Beyinleri bizimkinin üçte ikisi kadardı ve ancak balta benzeri kaba taş aletler yapabiliyorlardı. Peki, bu fosiller Homo sapiens değilse hangi türe ait? Bu sorunun cevabını bulmak umulmadık kadar zor; ve bu biraz da "tür"den kastedilen şey üstünde uzlaşmanın zorluğundan kaynaklanıyor. 1891'de Endonezya'da bulunan ilk Homo örnekleri Homo erectus olarak adlandırıldı. Sonra bilim insanları başka yerlerde başka fosiller buldu ve daha önce bulunmuş fosillerden çok farklı olduklarına bakarak, onların başka türlere ait olması gerektiğine karar verdi. Böylece tür adlarında bir patlama yaşandı. Homo ergaster, Homo georgicus, Homo rudolfensis vs. Oysa bu türlerin hepsi de sınırlı sayıda fosillere dayanarak isimlendirilmişti. O bakımdan bir miktar muğlâklık kaçınılmazdı. Gelecekteki paleontologların türümüzle ilgili her şeyi profesyonel bir basketbolcunun iskeletinden öğrendiklerini düşünelim. Sonra bir jimnastikçinin iskeletini bulsalar onun başka bir türe ait olduğundan şüphelenmezler miydi? Aynı şekilde geçen ay da bir grup bilim insanı, erken Homo fosillerine ait nadir rastlanan bir çeşitliliği gözler önüne serdi. Gürcistan'ın Dmanisi adındaki sit alanından çıkarılmış 1.8 milyon yaşında beş kafatası, Science dergisinde karşılaştırıldı. Aynı yerden çıkan fosiller arasında şaşırtıcı farklılıklar var. Bir kafatasının çenesi iriyken beyni insan beyninin yarısından daha küçük. Oysa diğer kafataslarından bazılarında beyin ilk örneğe göre dörtte bir oranında daha büyükken, çeneleri de çok daha küçük. Ona rağmen kafataslarının yapısında birçok benzerlik de vardı. Araştırmanın yazarlarından Harvard Üniversiteli G. Philip Rightmire, "Fosiller farklı türleri temsil etmiyor. Hepsi aynı gruba ait" diyor. Rightmire ve meslektaşları daha sonra Dmanisi kafataslarını birçok erken Homo kafatasıyla karşılaştırdı. Birbiriyle ilgisiz görünen fosillerin hepsi de Dmanisi'deki buluntular arasında görülen farklılıklar yelpazesinin içine düşüyordu. Bu tahlile dayanan bilim insanları, söz konusu erken Homo fosillerinin hepsinin aynı türe ait olduğunu ve ona Homo erectus denmesi gerektiğini açıkladı. Homo erectus gerçekten de tek bir tür idiyse bu, yaşayan maymun akrabalarımıza göre çok daha geniş bir alanda yaşamış oldukları anlamına geliyor. Örneğin şempanzeler sadece Sahraaltı Afrika'nın dar bir kuşağında yaşıyor. Dahası, maymun türleri yeni türlerle ayrışma eğilimi gösteriyor. New York Üniversitesi'nde biyolojik antropolog Todd R. Disotell, erken Homo'ların daha çok primatalarla karşılaştırılabileceğini belirtiyor ve, "Babunlar iyi bir benzetme olabilir" diyor. Babunlar Afrika'nın büyük bir kısmıyla birlikte Ortadoğu'da da yaşıyor. Farklı yerlerde görünüşleri değişiyor; o kadar ki, bilim insanları onları altı-yedi türe ayırmış durumda. Fakat veri bolluğuna rağmen uzmanlar yine de babunların tek bir tür olup olmadığını hâlâ tartışıyor. Disotell'in sözleriyle, "İhtiyacımız olan şey, isimlendirme. Yaşayan canl ı ların bi le tür problemini çözemezsek fosillerinkini nasıl çözelim?" THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:13 Kasım 2013Yayınlanma Tarihi:15 Kasım 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.