Ertelenmiş hazlarımızı beyinde nasıl bekletebiliyoruz?

Şimdi alacağınız küçük bir hediyeyi mi, yoksa bir hafta sonra alacağınız büyük bir hediyeyi mi tercih edersiniz?

Bu tür seçimlerle hayatımız boyunca karşılaşırız ve bazen bizde çok derin etkiler oluşturur. Kısa süreli bir “takılma” mı yoksa uzun süreli bir ilişki mi? Paranızı küçük getirisi olan bir bahis oyununa yatırmak mı, yoksa uzun süreli bir birikim yapmak mı?

Kısa vadeli küçük kazançlar ile uzun vadeli büyük kazançlar arasındaki seçimlerimiz psikologların ve ekonomistlerin uzun süredir ilgilendikleri meselelerden birisidir. Bir şeyi elde etmek için bir şeyden vazgeçme durumları aslında nöroekonomik literatürde “hiperbolik bozunma fonksiyonu” olarak tanımlanır.

Yani ödüller basit para formlarında olduğunda, seçimlerimiz istatistiksel anlamda S şeklinde bir eğriyi (sigmoid curve) takip ediyor. Diğer bir deyişle, eğer ki getirisi yeterince büyükse uzak ödüller için riske girme şansımız daha yüksektir, ancak küçük değişimlerden bahsediyorsak neredeyse sıfır riskimiz varmış gibi yaklaşırız.

Bu koşullar altında, insanlar tahmin edilebilir bir tutarlılık gösterir. Alanda yapılan bazı çalışmalar, insanların bu tutumlarını dürtüsel olan ve dürtüsel olmayan şeklinde ikiye ayırıyor.

HEMEN Mİ? SONRA MI?

PLoS One‘da yayımlanan araştırmada, katılımcılara, spor, kültür ve yemek gibi gerçek dünya örnekleri sunularak “şimdi” alınacak bir ödülü mü, yoksa ertelenmiş (bir ay, bir yıl ya da on yıl sonra) bir ödülü mü tercih ettikleri soruldu.

Bugün oynanacak bir bowling oyununa karşılık gelecek yıl için Premier League futbol maçı biletleri, ya da hemen verilecek bir patates cipsi yerine ünlü bir Fransız restoranında 10 yıl sonra yenilecek bir ıstakoz yemeği.

Katılımcılar, bu seçim görevinin iki versiyonunu yaptılar. Bir tanesi yazı şeklinde sunulan uzak senaryo şeklindeyken (böylelikle katılımcılar eğer istedikleri şeyi belirlerse, hayal kurma ve kavrama yetilerini kullanmaları gerekecekti), diğerinde ise; geciken seçim seçeneği olarak basit bir parasal ödül kullanıldı.

BEYİNDEKİ SÜREÇ

Katılımcıların söz konusu seçimlere dair tercihleri sırasında beyinleri manyetik rezonans görüntüleme ile tarandı. Taramalar sırasında,  anlık ancak daha az değerli ödüllere kıyasla uzak ama daha değerli ödülleri seçen insanlarda beynin dorsolateral prefrontal korteksinin çok daha güçlü bir aktifleşme gösterdiği gözlemlendi.

Bu durum, güncel sinirbilimi anlayışıyla tamamen uyumlu olarak bu beyin yapısının otomatik davranışları engellemek ve “bizi kontrolde tutmak” için kritik önem taşıdığını gösteriyor.

Diğer bulgu ise daha şaşırtıcı bir cevap sunuyor. Uzun vadeli ödül hayal edildiğinde, beynin hafızadan sorumlu bir bölgesi olan hipokampusün, özel olarak da sol hipokampusün, dürtüsel olmayan seçimlerde aktifleştiği görüldü.

Araştırmacılar her bireyin hipokampus aktivitesine baktıklarında, o kişinin dürtüsel olmayan bir tercihte bulunup bulunmadığına dair –zayıf da olsa– bir tahminde bulunabilirler. Dürtüsel olmayan seçimlerdeki bu fonksiyonel farklılıklar aynı zamanda da hipokampusteki yapısal farklılıklarda da yansımasını buldu. Şaşırtıcı biçimde, ekip, hayal edilen uzun vadeli ödüllerin cazibesine kapılan insanların hipokampuslerinde gri madde yoğunluğunun daha fazla olduğunu gözlemlediler.

GELECEK HAYALLERİ

Araştırma, bir taraftan da hipokampusun rolünün yalnızca geçmiş hafızalarda bir rolü olmadığını aynı zamanda geleceğe dair hayallerde de bir role sahip olduğunu gösteren diğer araştırmalarla da bir bağlantı kuruyor.

“İleriye yönelik hafıza- prospektif bellek” yarın, gelecek hafta ya da gelecek ay yapacağımız bir şeyin hatırlanması kapasitesidir. Güncel araştırmalar, hipokampusun, bilginin yalnızca depolama ve yoklamasının yapıldığı bir beyin bölgesi olmadığını aynı zamanda da geleceğin hayal edilmesinde ve zamanda ileri bir aşamaya mental olarak atlamada kritik olduğunu ortaya koymuştu.

Görünüşe göre, ertelenmiş ödülleri son derece zengin bir ayrıntıyla hayal edebildiğimizde, anlık hazlara karşın bu ödülleri tercih etmemiz daha muhtemel bir hal alıyor. Bu süreçte de hipokampusümüz kritik bir rol oynuyor.

BİLİMFİLİ.COM


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:14 Temmuz 2018Yayınlanma Tarihi:18 Nisan 2017

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.