Beyin tamamen dolar mı?

Beynimizin ulaşacağı bir kapasite sınırı var mıdır? Beynimiz tamamen dolabilir mi?

Henüz yazı başlığında sorduğumuz sorunun cevabını sona saklamadan daha şimdiden verelim: Hayır. Çünkü beyin, son derece sofistike bir yapıya ve işleyişe sahiptir. Bazen yeni bilgiler, “kalabalıkları yararak içeride ilerlemek” yerine, eski bilgilerin “dışarıya” atıldığı ve kendileri için “rezerve edilen yerlere” oturduğu bir süreci “yaşar.”

Geçmişte yapılan davranışsal çalışmalar, yeni bir şey öğrenmenin, bir yandan da unutmaya neden olduğunu ortaya koymuştu. Fakat bu sürecin beyinde nasıl gerçekleştiği ise ancak nörogörüntüleme teknikleri kullanılan bir araştırma ile ortaya konuldu.

Söz konusu bu çalışmada; araştırmacılar, hali hazırda bildiğimiz bir bilgiye çok benzer bir bilgiyi hatırlamaya çalıştığımızda beynimizde neler olduğunu gözlemleyebilmek için bazı deneyler yürüttüler. Burada “benzer bilgi” durumu önemlidir, çünkü benzer bilgiler mevcut bilgilere müdahale etme eğilimindedir.

RAKİP HAFIZALAR

Yapılan deneylerde, “hedef” bir hafızayı, yani son derece spesifik bir şeyi, hatırlamaya çalışırken aynı zamanda da “benzer olan” bir şeyi (söz konusu hafızayla yarış içindeki benzer hafızayı) hatırlamaya çalıştığımızda beyin aktivitesinde nasıl bir değişiklik ortaya çıktığı gözlemlendi.

Deney sonucunda, hedef hafıza daha çok hatırlandıkça, ona ilişkin yürütülen beyin aktivitesinin de arttığı görüldü. Bu sırada da, rakip hafıza için işletilen beyin aktivitesinin ise eş zamanlı olarak zayıfladığı gözlemlendi. Bu değişim ise, beynin hafızadan sorumlu kilit bölgelerinden –örneğin, hipokampusten–  ziyade, prefrontal korteks gibi ön beyin bölgelerinde çok daha belirgindi.

Prefrontal korteksimiz; planlama, karar verme ve hafızanın seçilip geri çağrılması gibi bir dizi kompleks bilişsel süreçten sorumlu beyin bölgesidir. Daha kapsamlı araştırmalar, beynimizin bu bölgesinin belirli hafızaların hatırlanmasında hipokampus ile koordine çalıştığını gösteriyor.

Şöyle ki; hipokampusümüz, bir arama motoruysa, prefrontal korteksimiz, hangi hafızanın daha ilişkili olduğunu belirleyen bir filtredir. Bu da iyi bir hafıza için bilginin yalnızca depolanmasının yeterli olmadığı anlamına gelir. Beyin, aynı zamanda da bilginin benzer –rakip– parçaları tarafından engellenmeden ilgili bilgiye –hedefe– ulaşabilmelidir.

Gündelik hayatta, unutmak her ne kadar bazen üzücü olsa da aslında bariz avantajları beraberinde getirir. Şöyle düşünün; diyelim ki; kredi kartınızı kaybettiniz ve bankayı arayıp eski kartın iptal edilerek size yeni bir kredi kartı yönlendirilmesi talebinde bulundunuz. Bu gelen yeni kart, size yeni bir şifre ile gelir. Bu alanda yapılan çalışmalar; yeni şifrenizi hatırlayıp, kullandığınız her seferde, eskisini yavaş yavaş unuttuğunuzu gösteriyor.  Bu süreç, eski hafızalar tarafından kesintiye uğratılmadan ilgili bilgiye erişimi güçlendirir ve kolaylaştırır.

Pek çoğumuz, eski hafızaların yeni ve ilgili hafızalara müdahale ettiği o “hayal kırıklığı” anlarını yaşamıştır. Bir yere gittiniz ve aracınızı, otoparkta bir yere bıraktınız. Bir hafta sonra aynı yere tekrar gittiniz ve aracınızı yine aynı otoparkta bir yere park ettiniz. Belirli bir zaman sonra aracınıza geri giderken, geçen hafta park ettiğiniz yere doğru yönelmeniz muhtemeldir. Özellikle de bu tarz (benzer bilgi ancak yeni bir şeyi hatırlamaya çalıştığınız) hafızalar, karışmaya yatkın hafızalardır.

Yeni bir bilgi edindiğimizde, beynimiz otomatik olarak ilişkiler oluşturarak bu şeyi mevcut olan bilgi ile birleştirmeye çalışır. Ve bu bilgiyi hatırlamaya çalıştığımızda, hem hedef bilgi hem de onun ilişkilendirildiği mevcut, ancak alakasız bilgi de geri çağrılır.

Geçmişte yapılan araştırmaların büyük bir çoğunluğu, yeni bilgiyi nasıl öğrendiğimiz ve hatırladığımız üzerine odaklanmıştır. Fakat güncel çalışmalar, unuttuğumuz koşullara önem vermeye başladı ve bu koşulların önemi de giderek daha fazla anlam kazanmaya başladı.

BİLİMFİLİ


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:07 Temmuz 2017Yayınlanma Tarihi:06 Temmuz 2017

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.