TÜKENMİŞLİK SENDROMU VE ÖNLENMESİ

TÜKENMİŞLİK SENDROMU VE ÖNLENMESİHepimiz mutlaka bir yakınımızın şunları söylediğine tanık olmuşuzdur: "Bütün ailenin yükü omuzlarımda, iş yerine git bir sürü iş beni bekliyor, eve gel evde yapılacak işler, çocukların bakımı, evin temizliği, yemek yapmak, eşimle ilgilenmek, misafirliğe gelen komşularla ilgilenmek, tüm bunlar yetmiyormuş gibi anne ve babamla ilgilenmek hangi birine yetişeyim, tükendim artık gücüm kalmadı, kimse beni anlamıyor kimse benim halimi sormuyor, herkes kendini düşünüyor."

Günlük yaşam içerisinde karşılaştığımız bu cümleler tükenmişlik yaşamanın ifadeleridir. Bu cümleleri ifade eden kişinin birçok sorumlulukla karşı karşıya kaldığını görürüz. Karşı karşıya kaldığı sorumluluklar artık enerjisini tüketmeye başlamıştır. Bu durum psikoloji ve psikiyatri alanında tükenmişlik sendromu olarak adlandırılmaktadır.

Tükenmişlik sendromu; uzun süredir devam eden yüksek düzeydeki strese karşı verilen fiziksel, zihinsel ve duygusal tükenmişlik tepkisi olarak tanımlanmaktadır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere kişi bütün yönlerden kuşatılmış durumundadır, gittikçe yaşama dair yapması gereken sorumlulukları yapamaz, verilmesi gereken tepkileri veremez hale gelmiş, işlevselliği yok olmaya başlamıştır. Fiziksel, zihinsel ve ruhsal açıdan tehlike çanları çalmaya başlamış, tükenmişlik her açıdan kişiyi kuşatmaya başlamıştır. Bu çok yönlü kuşatmanın fiziksel, zihinsel ve duygusal belirtilerine daha ayrıntılı bir biçimde bakarsak.

 

TÜKENMİŞLİĞİN BELİRTİLERİ

Fiziksel

  • Baş ağrısı
  • Çarpıntı
  • Yorgunluk
  • Uykuda düzensizlik
  • Kas gerginliği
  • İştahta azalma yada artış
  • Sindirim problemleri
  • Yüksek Kan basıncı

    Zihinsel ve Duygusal

  • Sıkıntı
  • Sinirlilik
  • Gerginlik
  • Umutsuzluk
  • İçe çekilme
  • Güçsüzlük hissi
  • Başarısızlık hissi
  • Engellenmişlik hissi
  • Benlik saygısında düşme
  • Sosyal ilişkilerden kaçınma
  • Yetenek ve becerilerden emin olamama
  • Her şeye karşı küskünlük ve kızgınlık duyma
  • Mesleki seçimlerden ve kararlardan emin olamama

    TÜKENMİŞLİĞE GÖTÜREN ORTAMLAR
    İnsanlar aşırı düzeyde sorumluluk aldıkları, aldıkları sorumlulukları yerine getirdikleri ancak takdir edilmedikleri ve sorumluluklarını uzun süreli olarak bu şekilde yerine getirmeye devam ettikleri ortamlarda tükenmişlik içerisine girebilirler. İnsanı tükenmişliğe götüren iki ana sorumluluk kaynağı vardır. Bunlardan birincisi iş ortamı, ikincisi aile ortamıdır.

    İş Ortamı
    Yoğun ve takdir görülmeyen iş ortamları insanları her an için tükenmişliğe götürebilir. Her iş ortamı insanı tükenmişliğe götürebilir. Ancak yapılan bir çok çalışmada birebir insana hizmet veren, insanlarla iletişim halinde olunan mesleklerde tükenmişliğin daha çok yaşandığı saptanmıştır. Sağlık çalışanları (doktor, hemşire ve diğer bakım verenler) ve öğretmenler bu mesleklerin en başında gelenleridir. İş ortamında insanı tükenmişliğe götüren etkenlere bakarsak.
  • Görev tanımlarının ve çalışandan beklentilerin net olmadığı ortamlar
  • Uzun süreli çalışma saatleri
  • 7/24 çalışma temposu: Eve ve hafta sonu tatillerine iş getirme
  • Emeğinin karşılığını almadığını düşünme
  • Takdir Görmeme
  • Güven duyulmayan iş ortamı
  • En küçük hatada işine son verileceği düşüncesi
  • İş arkadaşlarıyla güvene dayalı bir ilişki olmaması

 

Aile Ortamı

Ev yaşamında da, iş yaşamında olduğu gibi takdir edilmeme tükenmişliğin gelişmesi açısından önemli bir yere sahiptir. Bütün sorumluluklarını fazlasıyla yerine getiren birey diğer aile bireyleri tarafından takdir edilmedikçe, sorumlulukları paylaşılmadıkça tükenmişliğe doğru yol alır.

TÜKENMİŞLİĞE GÖTÜREN ETMENLER

-Her şeye yeterli olduğunu düşünme:
Yaşam karşısında karşılaştığı her sorunu çözebileceğini, her zorlu durumu düzeltebileceğini düşünme.

-Aşırı düzeyde sorumluluk duygusu:
Ev ve iş yaşamında yapılması gereken bütün işleri, alınması gereken bütün sorumlulukları üzerine alması gerektiğine inanma ve bu sorumlulukları üzerine alıp çözmeye çalışma.
-Mükemmeliyetçi eğilimler
Bir şeyi ya çok iyi yaparım ya da yapmam. Karşıma çıkan bütün sorunları tamamen çözebilirim tarzında düşünme. En küçük bir başarısızlık karşısında yıkıma uğrama.
-Sabırsız ve aceleci olma
Karşılaştığı sorunları hemen çözmek isteme, aklına gelen ilk çözüm yolunu doğru veya yanlış olduğunu düşünmeden uygulamaya çalışma.
-Hayır diyememe
İş arkadaşlarını ve aile bireylerini mutlu etmek, üzmemek adına istemediği sorumlulukları üzerine alma. Bu sorumlulukları üzerine almak istemediğini ifade edememe, hayır diyememe.

-Ev ve iş yerindeki insanların aşırı düzeyde beklentileri olması
Kişilik özellikleri kadar çevredeki kişilerin yüksek düzeydeki beklentileri de tükenmişliğe girmede önemli bir yere sahiptir. Çevredeki kişilerin bireyin yeteneklerini ve potansiyelini aşacak düzeydeki beklentileri kişide tükenmişliğe neden olabilir.

TÜKENMİŞLİĞİN ÖNLENMESİ

  • İş ve aile yaşamında suçluluk hissetmeden üzerine almak istemediği sorumluluklara hayır diyebilme. Kaldırabileceğimiz kadar sorumluluk almayı öğrenme.
  • Stres yaratan durumlarla karşılaştıkça güçlü ve zayıf yönlerini öğrenme, karşılaşılan yeni stresli ortamlara bunu aktarma.
  • Gerçekçi hedefler koyma: Anlamlı, ulaşılabilecek hedefler koyma ve hedefi uzun ve kısa vadeli olarak parçalara ayırma, planlama yapma.
  • Kendini ön plana koyma: Kendini dinleme, yorulmaya, tükenmeye başladığı zamanda kendini şarj etme. Kendine zaman ayırma belli bir süre sadece kendi zevk aldığı bir şeyi yapma.
  • İş ve ev yaşamında memnuniyetsizlik ve sorun yaratan durumları tespit etme ve bunları değiştirme.
  • Zamanı etkili yönetmeyi öğrenme: Ev ve iş yaşamında geçirilen zamanı nicelikten niteliğe götürme.
  • Mükemmeliyetçiliği azaltma, hata yapabileceğini kabul etme.
  • Stresle baş etme becerisi geliştirme: Bu noktada kişi bir psikolog veya psikiyatristten yardım alabilir.



Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:01 Ocak 2000

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.