MUTLULUĞUN SIRRI ANI YAŞAMAK

PSİKOHAYAT DERGİSİ OCAK-ŞUBAT-MART SAYISI / :Harvard University  - Steve Bradt

İnsanların en az mutlu oldukları vakitler dinlenirken, çalışırken veya evde bilgisayar başında geçirilen saatler.  

İnsanlar vakitlerinin neredeyse yarısını meşgul oldukları işten farklı şeyler düşünerek geçiriyor. Araştırmacılara göre bu durum kişinin mutlu olmasının önemli bir göstergesi…

İnsanlar uyanık oldukları vakitlerinin %46,9'unu yaptıkları şeylerin dışında bir şeyler düşünerek geçiriyorlar. Ve tipik olarak bu dalıp gitmeler onları mutsuz kılıyor.

Bu konudaki araştırmayı yürüten Harvardlı psikologların yorumları şöyle: "İnsan zihni odağından sapıp, dalıp gitme eğilimi gösteriyor. Hâlihazırdaki oluşumların dışında başka şeyler düşünme becerisi bilişsel bir başarı olsa da, duygusal bir bedeli de beraberinde getiriyor."   

Hayvanların aksine, insanlar vakitlerinin çoğunu etraflarında cereyan etmeyen hadiseler üzerine kafa yorarak geçiriyorlar. Geçmişte olan bitenler, gelecekte olabilecek olanlar veya belki de asla gerçekleşmeyecek tasavvurlar zihinlerinde geniş yer tutuyor. Gerçekte zihindeki bu hareketliliğin insan beyninin olağan bir çalışma tarzı olduğu söylenebilir.

ÇALIŞIRKEN MUTLU DEĞİLİZ

Araştırmada, dnekler yürüme, yemek yeme, alışveriş yapma ve televizyon izleme gibi 22 genel aktivite arasından tercihler yaptılar. Ortalama olarak, katılımcılar zamanlarının %46,9'unda zihinlerinin aktivite odağından kaydığını bildirdiler.

Araştırmaya göre zihindeki bu kopup gitmeler ,tüm etkinlikler boyunca kendini gösteriyor. Görünüşe göre mental hayatımız hatırı sayılır düzeyde var olmayanlar tarafından istilaya uğramış durumda.

Araştırmacılar insanların en fazla egzersiz yaparken, sohbet ederken veya sevişirken mutlu olduklarını saptadılar. En az mutlu oldukları vakitlerse dinlenirken, çalışırken veya evde bilgisayar başında geçirilen zamanlar.  

ARAŞTIRMALAR GELENEĞİ HAKLI ÇIKARIYOR

Zihinsel odağın kayıp gitmesi kişinin mutluluğunun önemli bir göstergesi aynı zamanda. Meşgul olduğumuz aktivitelerden çok, zihnimizin ne kadar sıklıkta şimdiki zamandan koptuğu ve nerelere gitmeye eğilimli olduğu mutluluk düzeyimizi daha net ortaya koyuyor.

Araştırmacılara göre kişinin mutluluğunun sadece %4.6'sı belirli bir zaman için yapmakta olduğu spesifik etkinliğe atfedilebilir. Buna karşın zihinsel dalıp gitmeler, kişinin mutluluğunun yaklaşık %10.8'inden sorumlu tutuluyor.

Araştırmacılar tarafından yürütülen gecikme analizleri deneklerin zihinlerindeki bu dalıp gitmelerin genellikle mutluluklarının sonucu değil, sebebi olduğunu düşündürdü.

Pek çok felsefi ve dini öğretiye göre, mutluluğun sırrı anı yaşamakta gizli. Bu gelenekleri tatbik etmek isteyen kişilere zihnin bu geziciliğine karşı koyma ve anı yaşama becerisi öğretiliyor. Yapılan bu araştırma bu geleneklerin doğru olduğunun bir teyidi aslında.