8 MİLYON ERKEKTE AYNI SORUN

A.A

Sertleşme sorununun çözümü için başlatılan “mazerete son” kampanyası kapsamında açıklanan araştırma sonuçlarına göre, Türk erkeklerinin baş mazereti “geçim sıkıntısı”. Sertleşme sorunu olan erkekler utanma, başarısızlık ve yaşlılık duyguları yaşıyor.

 


Türkiye'de 8 milyon erkekte sertleşme sorunu olduğu, 10 erkekten birinin doktora başvurduğu belirlendi. Türk Androloji Derneği’nin sertleşme sorunuyla ilgili çalışmalar kapsamında yaptırdığı araştırmaya göre, 40 yaş üstü erkeklerin yüzde 69.2’si farklı derecelerde bu sorunu yaşıyor. Erkekler sertleşme güçlüğü yaşadıklarında en çok, utanma, başarısızlık ve yaşlılık duygusuyla baş etmeye çalışıyor.

Anketlerde elde edilen veriler sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin yüzde 77’sinin sorunu kimseyle paylaşmadığını ve çözüm için bir şey yapmadığını gösteriyor. Sertleşme sorunu yaşayanların bu soruna mazeret olarak gösterdikleri etkenler arasında sırasıyla yaşlanma, alkol kullanımı, psikolojik sorunlar ve sigara geliyor.

Ancak sertleşme tedavisinde kullanılan ilaçlar SGK tarafından ödenmiyor. Bu nedenle erkeklerin yüzde 93'ünün sertleşme tedavisinde kullanılan ilaçları hekime danışmadan aldığı, bunun da başta kalp krizi olmak üzere birçok sağlık sorununa davetiye çıkardığı belirtiliyor.

MAZERETE SON KAMPANYASI

Araştırma sonuçları Türk Androloji Derneğinin, sertleşme sorunun çözümüne ilişkin olarak başlattığı “mazerete son” kampanyasının tanıtım toplantısında açıklandı. "Mazerete Son" adlı kampanyanın, hastalığın bilinirliği ve tedavi yöntemleri hakkında kadın ve erkekleri bilinçlendirmesi bekleniyor. Kampanya afişlerinde ve filmlerinde "Belki yorgun olduğum için", "Belki kapı aralık kaldığı için", "Belki filmden huzursuz olduğum için"., "Belki yediklerim dokunduğu için", "Belki borçlarım olduğu için", "Ya da belki bambaşka bir şey yüzünden" yazan mazeretlere yer verilecek.

Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, “Sertleşme sorunu ülkemizde oldukça sık rastlanan bir hastalıktır. Bugün Türkiye’deki 40–70 yaş arası erkeklerin %69,2’sinde görülmektedir. Bu hastaların %33,2’si hafif, %27,5’i orta, %8,5’i ise ağır derecede sertleşme sorunu olan kişilerdir. Türkiye'de 40 yaş üzeri erkek sayısı 11.7 milyon. Bu verilere göre yaklaşık 8.1 milyon erkek sertleşme sorunu yaşıyor" dedi.

TÜRKİYE, JAPONYA, İTALYA VE FİNLANDİYA'DA YOĞUN OLARAK GÖRÜLÜYOR

Kadıoğlu, Türkiye’nin Japonya, İtalya, Finlandiya gibi sertleşme sorununun yoğun olarak görüldüğü ülkeler arasında yer aldığını belirtti ve dünyada 1995 yılında 152 milyon olduğu belirlenen sertleşme sorunu yaşayan erkek sayısının 2025 yılında 322 milyonu bulacağının hesaplandığını söyledi.

Kadıoğlu bu sorunu yaşayan erkeklerin sadece yüzde 10’unun doktora başvurduğu ve başvuruda bulunanların yüzde 40’ının tedavi gördüğünü belirtti. Sertleşme sorunu tedavisine ilişkin bilgilerin toplumla paylaşılması ve bu sorunu yaşayanların doktora başvurmasının sağlanması amacıyla başlatılan kampanyanın tanıtım toplantısında konuşan Türk Androloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Önder Yaman ise tıp dilinde erektil disfonksiyon (ED) denilen sorunun “altta yatan ciddi bir hastalığın erken işareti olabileceğini” belirterek, bunun koroner arter hastalarında 2-3 yıl önce ortaya çıktığını söyledi.

Hipertansiyonu olan erkeklerin yüzde 68'inde sertleşme sorunu bulunduğuna işaret eden Dr. Yaman, şu bilgileri verdi:

"ED'si olan erkeklerin yüzde 60'ında hiperlipidemi vardır, yüzde 56'sında efor testi pozitiftir. Yine yüzde 40'ında önemli koroner arter stenozu, yüzde 20'sinde diyabet, yüzde 11'inde de depresyon vardır."
Dr. Yaman, yaşam stili değişiklikleri ve risk faktörlerinin düzeltilmesiyle sertleşme sorunu riskinin azaltılabileceğini belirtiyor. Buna göre:

• Fazla kilolar verilmeli, fiziksel aktivite artırılmalı, (Obezlerin üçte birinin, kilo vermek ve fiziksel aktiviteyi artırmak suretiyle ereksiyon fonksiyonlarını düzelttikleri görülmüştür.)

• ED'den korunmak için kan şekeri ve tansiyon kontrol edilmeli,

• Sigara bırakılmalı,

• Alkol ve bağımlılık yapıcı ilaçlar azaltılmalı,

• Yorgunluk kontrol altında alınmalı.

PENİS KALBİN UZANTISIDIR

Türk Androloji Derneği Genel Yazmanı Prof. Dr. Selahittin Çayan penisin kalbin uzantısı olduğu tanımını yapıyor ve ekliyor:

"Kişinin sağlam bir vücudu varsa, tüm organları sağlıklıysa ED sorununu beklemeyiz. Sertleşme sorunu tedavisi üç basamakta gerçekleştirilebilir; birinci basamakta ağızdan alınan ilaçlar, ikinci basamakta penis içi enjeksiyon ve son aşamada ise penis protezleri (mutluluk balonları) ile kullanılabilir. Ağızdan alınan ilaçları kısa ve uzun etkili olabilir. Uzun etkili ilaçların yararlanma süresi, kısa etkili ilaçlardan dört kat fazladır."

Açıklanan verilere dayanak olan araştırma 28 Ocak – 11 Şubat tarihleri arasında İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa’da 20 yaş üstü kadınlar ve 35 yaş üstü erkekler arasında yapıldı.

Araştırma, erkeklerin yüzde 86’sının, sorununu kimseyle konuşmadığını, yüzde 77’sinin ise tedavi için hiçbir şey yapmadığını ortaya çıkardı.

*Araştırmaya göre, kadınların yüzde 79’u ve erkeklerin de yüzde 86’sı sertleşme sorununu kimseyle konuşmayı tercih etmezken, kadınlar konuyu daha çok arkadaşlarıyla konuşuyor. Erkeklerin yüzde 77’si tedavi için hiçbir şey yapmıyor.

• Araştırmadan çıkan sonuçlara göre tedavi gören erkeklerin yüzde 58,3’ü ilaç kullanıyor. Erkeklerin yüzde 22,2’si beslenmesine dikkat ettiğini, yüzde 19,4’ü sigarayı bıraktığını/azalttığını, yüzde 11,1’i ise alkolü bıraktığını/azalttığını ve spor yaptığını söylüyor.

• Erkeklerin yüzde 51’i sertleşme sorununu eşleriyle hiç konuşmuyor, yüzde 45’i ise sorunun ilişkilerini etkilediğini düşünüyor. Kadınların ise yüzde 29’u sertleşme sorunu nedeniyle ilişkilerinin etkilendiği görüşünde.

• Araştırmaya göre sertleşme sorunu yaşandığında hissedilen en yoğun duygu utanma. Erkekler ayrıca başarısızlık ve yaşlılık duygusunu da yoğun olarak hissettiklerini söylüyor. Yanıtlar arasında, ilişkinin artık eskisi gibi olmayacağı, hastalanma duygusu ve eşlerin arasının bozulacağı endişesi gibi hisler de yer alıyor.
Araştırmayı, ERA Research & Consultancy Araştırma Şirketi, kantitatif araştırma yöntemi CATI (Computer Aided Telephone Interview) ile gerçekleştirdi.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:12 Nisan 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.