Zihinsel istismar kaygı bozukluğu nedeni

Çocukları disipline sokmak için kullanılan fiziksel şiddetin dışında zihinsel istismarla da çocuklar çok büyük sorunlar yaşıyor. Kaygı bozukluğuna dikkat!

Çocukları disipline sokmak için kullanılan fiziksel şiddetin dışında zihinsel istismarla da çocuklar çok büyük sorunlar yaşıyor. Kaygı bozukluğuna dikkat!

Tehdit etmek, aşağılamak, korkutmanın zihinsel istismar olduğunu vurgulayan uzmanlar çocuk yetiştirirken dikkat edilmesi gereken noktaları anlatıyor. "Maalesef çocuklarına şiddet uygulayan ve bunu bir eğitim ya da disiplin aracı olarak kullanan aileler hala var. Bütün uyarılara, bütün zararlarına rağmen çocuklarımız önce evde, sonra sokakta ve okulda şiddet görüyorlar. Bir insan yetiştirirken asla uygulanmaması gereken ve çok ciddi yıkımlara yol açabilen bu davranış, aslında bunu uygulayanın kişilik sorunlarından kaynaklanan bir durum. Maalesef yine pek çok sorunda olduğu gibi sonuçlarına katlanmak zorunda kalanlar çocuklar. Aynı şekilde sözel şiddet de en az fiziksel şiddet kadar hasar verir ve çocuğun öz saygısında, kişilik oluşumunda kalıcı hasarlara yol açabilir.

KAYGI BOZUKLUĞU İLE İLGİLİ BİLGİ ALIN

TEHDİDİN BOYUTLARI

Çocuklara kabul ettirmek ya da yaptırmak istediğimiz en küçük bir davranışta başvurulan bir yöntem olarak tehdit ön plandadır. Korkutarak, tehdit ederek onu sevgimizden mahrum bırakacağımızı, onu terk edeceğimizi, döveceğimizi, onu başkasına vereceğimizi öyle açık bir mesaj olarak veririz ki, bu tehditlerden çocuğun etkilenmemesi ve korkmaması mümkün değildir.

ÇOCUK GELİŞİMİYLE İLGİLİ BİLGİ ALIN...

BAŞKA ÇOCUKLARLA KIYASLAMA YAPMAYIN

Aileler arasında en sık yapılan hatalardan biri de budur. Çocuğu hem başkalarıyla, hem kendi kardeşleriyle kıyaslanır. Oysa her çocuk farklıdır, her çocuğun kendine özgü davranışları vardır. Hiç kimse bir başkasının kişiliğiyle aynı özelliklere sahip değil ve olmamalı. Sağlıklı anne baba davranışı, bu farklılıklarıyla çocuğu kabul etmek ve kendi yönünü bulmasına yardımcı olmaktır. Kıyaslama yapılacaksa bile çocuğun kendi özellikleri arasında bir kıyaslama yapılmalı. Başarılı olduğu bir konu örnek gösterilerek çok yeterli olmadığı alanlarda da aynı başarıyı gösterebileceğine dikkat çekmek, çocuğun kendine olan güvenini artırır ve pekiştirir.

ELEŞTİRİNİZİ DİLE GETİRİN AMA AŞAĞILAMAYIN

Eleştirdiğiniz, beğenmediğiniz, size uygun görünmeyen her davranışında çocuğa yönelik ilk tepki onu aşağılamak ve ne kadar yetersiz olduğunu hissettirmek. Çocuğu doğru ve sağlıklı yetiştirmek için gereken her durumda eleştirilerinizi söyleyin. Ancak eleştirmek demek, çocuğu aşağılamak, kişiliğine hakaret etmek değildir. Eleştirinin amacı aksayan ya da doğru olmayan yönleri göstermek, bunun yanında güçlü alanlarını öne çıkarmak. Güçlü olduğu alanları vurgulamadan yapılan her eleştiri, çocuğu ezmeye ve işe yaramadığını düşünmesine neden olur.

AYRILIK SONRASI ÖFKENİZİ ÇOCUĞUNUZA YÖNELTMEYİN

Çocuğa aslında istenmediğini, onun varlığıyla ne büyük sıkıntılara girildiğini ifade eden anne babaların da olduğu bir gerçek. Aynı şekilde anne - baba ayrılıklarında çocuğu kabul etmemek, sorumluluktan kaçmak, eski eşe olan kızgınlığı çocuğa yöneltmek, yaşanılan sorunların sebebinin çocuktan kaynaklandığını ifade etmek hep bu tip reddedici ebeveyn tutumlarındandır. Özellikle kız çocuk isterken erkek çocuk sahibi olan ya da erkek çocuk beklerken kız çocuk sahibi olan ebeveynlerin tutumları da bu sınıflandırmada yer alır. Çocukların hiçbir etkilerinin olmadığı bu tip olumsuz davranışlar ailelerin sıklıkla uyguladığı psikolojik şiddet türü bir davranıştır ve çocukların gelişimi açısından son derece olumsuz ve ağır sonuçları vardır.

ÇOCUĞU KORKUTMAK KAYGI BOZUKLUKLARINA NEDEN OLUYOR

Olur olmaz her şeyle korkutulan çocuklar bir süre sonra kendi başlarına kalamayan, bir yere gidemeyen, kendilerini ifade edemeyen çocuklar haline gelirler ve ağır kaygı bozuklukları yaşarlar. Çocuğu korkutarak eğitmek, disiplin uygulamak mümkün değil. Korkutma davranışları, çok geniş bir yelpazeyi kapsar. Çocuğu, cin, peri, hayalet gibi dinsel bir takım figürlerle korkutmaktan öcü, umacı, vb gibi pek çok simgeyle korkutmaya kadar gider. Gerçek anlam içermeyen korkularla baş etmek çocuk için çok zordur ve henüz somut, soyut kavramları öğrenememiş çocuklar için ciddi olarak yıkıcıdır. Aynı şekilde ölüm, terk edilmek, hırsızlar, katiller gibi gün içinde zaten birçok iletişim kanalıyla çocuğun duyduğu, hatta yüz yüze kaldığı kavram ve olaylar çok fazla korkutucudur. Çünkü bunlar gerçek ve çocuğun bunlardan nasıl korunacağına dair gerçek bir bilgisi yok." Hürriyet Aile

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:26 Ocak 2013Yayınlanma Tarihi:28 Ocak 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.