ZAYIFLAMA İLAÇLARINA DİKKAT!

Bugün

Zayıflayayım derken depresyonun kucağına düşmeyin. Zayıflama ilaçları beyin kimyasını bozabiliyor.

 

 
Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Uzm. Psikolog. Zehra EROL ve Dr. Oğuz TAN anlattı:
 
Hayata tahammül edemeyenler, kendini beğenmeyen, sevmeyenlerin beyin kimyası bozulmaya daha yatkın. Bazı ilaçlar da depresyona zorluyor. Sibutramin etken maddeli zayıflama ilacı, izotretinoin etken maddeli sivilce ilacı gibi.Depresyonda beynin ön bölgelerinde bozulmalar olur dediniz.

NE OLUR BEYNİN O BÖLGELERİNDE?


Depresyonda beynin ön bölgelerinin fonksiyonu bozulur ve bir takım kimyasal maddeleri az üretmeye başlar. Vücut bir takım kimyasal maddeler salgılar. Mesela mide asit, karaciğer safra salgılar. Beyin işlevlerini yürüten kimyasal maddelere nörotransmiter denir.

Beynimiz serotonin, dopamin, adrenalin gibi nörotransmiterleri salgılar ki haz ve mutluluk veren maddelerdir. Bunlar duygu düşünce davranış için gereken ve bunları yöneten üç temel maddedir. Bu maddelerin içinde serotonin azalması depresyonda en büyük rolü oynar.

NÖROTRANSMİTER NEDİR, AÇIKLAYABİLİR MİSİNİZ?

Beynin kimyasıyla ilgili araştırmalarda hormon ya da sinyal iletici düzeyindeki farklılıklar da araştırılır. Sinyal ileticiler (nörotransmitter) genel olarak, nöronlar arasında sinaps denen çok küçük boşlukları doldurarak elektrik iletiminin sürekliliğini sağlarlar. Nörotransmiterlerde herhangi bir sorunun ortaya çıkması, beynin düzgün çalışmasını da etkiler.

SEROTONİN, DOPAMİNİN FİZİKSEL FAALİYETLERE DE ETKİSİ VAR MI?


Tabii. Beyin birçok nörotransmiter salgılar, ama bunlardan yukarıda bahsettiğimiz serotonin, noradrenalin ve dopamin depresyonla en fazla ilgisi olduğu düşünülenlerdir. Serotonin, noradrenalin ve dopamin duygu durumu (yani hayattan zevk alma, neşe, istek), kaygı, korku, enerji, motivasyon, düşünce süreçleri, öğrenme, dikkat, hafıza, konsantrasyon, cinsellik, iştah, uyku, uyanıklık, ağrı gibi işlevlerde önemli görevler görürler. Ayrıca çeşitli iç organ (mesela kalp, damarlar, midebağırsak) faaliyetlerine de katılırlar. Serotonin yalnızca beyinde değil aynı zamanda kandaki pıhtılaşma hücrelerinde ve bağırsaklarda da bulunur.

SEROTONİN EN ÇOK RUH HALİNİ Mİ DÜZENLİYOR?

Serotonin düzeyindeki değişmenin ruh halini de etkilediği düşünülür. Yapılan bir testte gönüllülerin serotonin düzeyi düşürüldüğünde, ruh hallerinin depresyon şiddetinde olmasa da etkilediği görülmüştür. Serotonin düzeylerinin yükseltilmesiyse korku ve kızgınlık gibi olumsuz duyguları azaltabilirken, dışadönüklük ya da iyimserlik gibi olumlu duyguları arttırır. Serotonin düzeyini çok çabuk yükselten antidepresan ilaçların etkisi en erken 2-3 haftada hissedilir.

NE OLUR DA BEYİNDE BİR BOZUKLUK OLUR?


Depresyona girenlerin üçte ikisinde sebep bulunmaz. Üçte birinde sebep bulunur. Bir kısmı kişilik özellikleri nedeniyle depresyona girer. Mükemmeliyetçi kişiler, hataya tahammül edemeyenler, şüpheci insanlar ve kendilikleriyle ilgili sorun yaşayan insanlarda daha çok görülür depresyon. Kendini beğenmeyen, sevmeyen insanların beyin kimyası bozulmaya daha yatkındır.

Kadınlarda depresyon daha sıktır. Bazı ilaçlar da beynimizi depresyona yatkın hale getirebiliyor. Mesela alkol ve uyuşturucu kullanımı, sibutramin etken maddeli zayıflama ilacı, izotretinoin etken maddeli sivilce ilacı.

SADECE BEYiN KiMYASI BOZULANLARDA MI GÖRÜLÜR DEPRESYON?

Temel etken beyin kimyasının bozulmasıdır tabii ki, ama bazı yaşantılar da buna zemin hazırlar. Üzücü, stresli hayat olayları beyin kimyasını bozarak depresyona yol açar. Depresyonda, üzüntü dışında da değişik duygular yaşanır. Haftalarca, hatta aylarca hiçbir şeyden zevk alamaz hale gelirsiniz, kimse sizi neşelendiremez. Depresyondaki insanın içinden bir şey yapmak gelmez. Uyku bozulur.

Gece uyanmaları, sabah sıkıntıyla uyanmalar olur. Depresyona girenlerin yüzde 90'ında uyku azalır, yüzde 10'unda uyku artar. İştah ise hastaların yüzde 90'ında azalır, yüzde 10'unda artar. Depresyonda yorgunluk da olur. Unutkanlık gelişir, konsantrasyon bozulur. İşini sürdürmekte zorluk ortaya çıkar.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:13 Kasım 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.