Yaşlılık depresyonu artıyor

En çok, daha önce iş hayatında yer alıp emekli olan kadınları etkileyen yaşlılık depresyonuna, Alzheimer hatta bunama teşhisi bile konulabiliyor.

En çok, daha önce iş hayatında yer alıp emekli olan kadınları etkileyen yaşlılık depresyonuna, Alzheimer hatta bunama teşhisi bile konulabiliyor. yaslilikkorkuAcıbadem Kadıköy Hastanesi İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ, yaşlılık depresyonunun son yıllarda giderek artan bir hastalık olduğunu belirtti. Acıbadem açıklamasına göre Karadağ, yaşlılık psikolojisi ve yaşlılık depresyonu ile ilgili uyarı ve önerilerde bulundu.

DEPRESYONDA MISINIZ?

Yaşlılık depresyonunun son yıllarda giderek artan bir hastalık olduğunu aktaran Karadağ, bunun en büyük nedenlerinden birinin, gençlerin nine ve dedelerini daha az dinler hale gelmesi, aradaki bağın zayıflaması olduğunu kaydetti. Bu bireylerin sosyal hayata katılımlarının artırılması ve psikolojiyi olumsuz etkileyen bazı hastalıklarının fark edilerek tedavilerinin sağlanmasını öneren Karadağ, bu durumda depresyonun yerini pozitif bir yaş alma sürecine bırakmasının mümkün olduğunu aktardı. Karadağ, "En çok da daha önce iş hayatında yer alıp emekli olan kadınları etkileyen yaşlılık depresyonuna, Türkiye'de yanlış tanı ile Alzheimer hatta bunama teşhisi bile konulabiliyor" uyarısında bulundu. Kronolojik yaşa bakarak kişiye "yaşlı" denilmesinin doğru olmadığını vurgulayan Karadağ, "Bir kronolojik yaşımız var, doğduğumuz tarihten bugüne kadar geçen zamanı kapsıyor, bir de biyolojik yaşımız var. Örneğin 70 yaşındaki bir kişi 35 yaşındaki bir kişiye göre çok daha dinç ve iyi hissedebiliyor" değerlendirmesini yaptı. Dünyada 65 yaş ve üzerindeki nüfusun tüm nüfusun yüzde 15'i civarında olduğunu, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 10 olduğunun tahmin edildiğini belirten Karadağ, şu bilgileri de paylaştı: "Bu yaş grubu aynı zamanda psikiyatrik ve bedensel hastalıkların birbirine eşlik ettiği bir grup. Yaşın ilerlemesiyle birlikte beyindeki kimyasal iletkenlerin metabolizması ve üretiminde belirgin değişiklikler oluyor. Beyindeki bu olağan değişimler nedeniyle yaşla birlikte bellek, dikkat, hareket ve algılama gibi zihinsel işlevlerde kısmi bir kayıp gözleniyor. Ancak bu kaybın ne kadarının doğal ve beklenen süreç olduğu, ne kadarının bir beyin hastalığına işaret edeceğini saptamak son derece titiz bir muayene gerektiriyor. Yanlış tanılarla pek çok tedavi edilebilecek hastalığın çözümsüz noktaya ulaşmasına neden olunabiliyor. Yaşlıların fiziksel ve ruhsal sorunlarının bir bütün olarak ele alınmadan ve herhangi bir tedaviye başlanmadan Alzheimer hatta, bunama teşhisi bile konulabiliyor." A.A

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:14 Mart 2014Yayınlanma Tarihi:06 Nisan 2014

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.