Vahşi yaşamda tuhaf çiftleşmeler

Hayvanlar arasında cinsel tacize dönüşen avlanmalar.

Hayvanlar arasında cinsel tacize dönüşen avlanmalar.

Hint Okyanusu'nun güneyinde, ücra bir doğa rezervi olan Marion Adası'nda, Triston Scott'ın gözüne tuhaf bir şey çarptı: Kayalıklı bir kumsalda gösterişli bir Antartika kürklü fok balığı, bir kral penguenle çiftleşmeye çalışıyordu. Kürklü fok balıkları normalde penguenleri avlayıp onları yer. Ancak bu fok balığı penguenle güreşiyor, kaçmaya çalıştığı anda onu yakalayıveriyordu. Vahşi yaşam araştırmacısı olan Scott, fok balığının penguene "sanki dişi bir fok balığıymışçasına" kur yapmaya çalıştığını fark etti. Scott fok balığının bunu başaramayınca pengueni parçalara ayırıp mideye indirdiğini söylüyor. "Hedefinden şaşmış" çiftleşme adı verilen bu olgu, denizlerdeki memel i lerde de görülüyor. Vahşi yaşam uzmanları deniz aslanlarının ve su samurlarının zaman zaman diğer fok türlerinin üzerine abanıp onları öldürdüğünü söylüyor. Aslında bazı araştırmacılar hedefinden şaşmış çiftleşmelerin anormal olmadığını söylüyor. California'daki Monterey Körfezi'nde su samurlarını inceleyen veteriner Heather Harris, "Vahşi yaşamda böyle şeyler oluyor" diyor. Almanya'daki Trier Üniversitesi'nden evrim biyologu Axel Hochkirch ise, bu davranışı "kötü bir hata" olarak adlandırıp "doğanın kusursuz olmadığını" sözlerine ekliyor. Ancak bu çiftleşme biçimi, deniz memelileriyle de sınırlı değil . Hochkirch böcekler, örümcekler, solucanlar, kurbağalar, kuşlar ve balıkların da bunu yaptığını söylüyor. Bir hayvanın eş-tanıma radarının kusursuz çalışmadığı, karşılaşmaların her seferinde ölümle sonlanmadığı bu davranış biçimine, "üreme etkileşimi" adı veriliyor. Birbiriyle yakın akraba olan türler arasındaki çifleşmelerin bazıları, katır gibi bilindik melez türlerinin doğumuna yol açıyor. Ancak bilim insanlarına göre karışık çiftleşme döllen meyle sonuçlanmadığında, bu davranışı evrim açısından anlamak zorlaşıyor.

HAYVANLARDA BUNALIMA GİRİYOR

Pretoria Üniversitesi'nden Nico de Bruyn kürklü foklarda bu davranışın avlanma olarak ortaya çıktığını ancak "sinyallerin bir şekilde karıştığını" ve cinsel bir tepki yarattığını söylüyor. Her iki vaka da çiftleşme sezonunun sonlarına doğru gerçekleşti . Bu dönemde erkek hayvanların testosteron seviyelerinde büyük bir artış yaşanıyor ama eşleşme fırsatları, birkaç baskın erkeğin tekeline girdiğinde, baskın olmayan erkek hayvanların cinsel doyum yaşama şansı kalmıyor. Araştırmacılar bunun sonucunda hüsrana uğrayan iki kürklü fok balığının, penguenlere yönelmiş olabileceğini söylüyor. Dr. de Bruyn cinsel tacizin denizlerde yaşayan çok sayıda memeli türü arasında yaygın olduğunu söylüyor; örneğin erkek fok balıkları eşleşme sırasında dişi fok balıklarının sık sık ensesini ısırıyor. Washington'daki Georgetown Üniversitesi'nden biyolog Janet Mann, hayvanlar âleminde cinsel çatışmaların çeşitli seviyelerde gerçekleştiğini ve aşırı durumlarda erkeklerin baskıcı davranışlarının onları diğer türlere saldırmaya zorlayabileceğini söylüyor. Bir diğer örnek de Monterey Körfezi Akvaryumu'ndan. Burada 1995 yılında henüz küçük bir yavruyken kurtarılan ve daha sonra doğaya bırakılan bir su samuru, yavru Pasifik foklarıyla (5'i hayatını kaybetmiş) zorla çiftleşmeye çalıştıktan sonra 2001 yılında tekrar akvaryuma getirildi. Araştırmacı lar saldırı ların, erkek su samurlarının sayısının dişilerden fazla olmasına yol açan bir nüfus değişimi sonucunda yaşandığından şüpheleniyor. California Marine Mammal Stranding Network, 2007 ile 2010 yılları arasında yunuslar tarafından dövüldüğü anlaşılan 50 domuz balığının cesedini topladı. Saldırılar grup hiyerarşisinde alt sıralarda yer alan genç erkekler tarafından gerçekleştirilmişti ve yüksek testosteron seviyeleri vahşeti fitillemiş olabilirdi. Kâr amacı gütmeyen deniz araştırmaları kurumu Okeanis'ten biyolog Mark P. Cotter ve diğer uzmanlar saldırgan hayvanları insan standartlarına göre yargılamama konusunda uyarıyor. Cotter, "Doğada doğru ya da yanlış diye bir şey yoktur" diyor. Fakat Mann, vahşi yaşamda cinsel çatışmaların "doğal" olmasının, bunların insanoğlu için mazur görülebilir şeyler olacağı anlamına gelmediğini söylüyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:10 Aralık 2012Yayınlanma Tarihi:11 Aralık 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.