Tayland okullarında sıkı disipline karşı başkaldırı

Tayland'daki okullarda disiplin ve saygı ön planda. Ordudakilere benzeyen kurallar, geçmişteki askeri diktatörlüklere uzanıyor.

Tayland'daki okullarda disiplin ve saygı ön planda. Ordudakilere benzeyen kurallar, geçmişteki askeri diktatörlüklere uzanıyor.

Bangkok'un bu sanayileşmiş banliyösündeki devlet okulunda, öğretmenler, ellerindeki bambu sopaları savurup uzun saçlı öğrencileri azarlıyor. Saç kurallarına uymayan öğrencilerin kafası hemen orada kazılıyor. Öğrencilerin tırnakları kontrol ediliyor ve yasak olan renkli çorap giyilip giyilmediğine bakılıyor. Kıyafet yönetmeliğinin herhangi bir ihlaline kesinlikle izin verilmiyor. Sabah teftişini yöneten Müdür Yardımcısı Arun Wanpen, "Temelde, tüm öğrencilerin aynı görünüşe sahip olması lazım" diyor. Kısacık kesilmiş siyah saçlı formalı öğrenciler, milli marşı söylüyor, bir Budist duasını ezbere okuyor ve yaşamlarını millet için feda edecekleri, kralı sevecekleri ve "sorun çıkarmayacakları" üzerine yemin ediyorlar. Ancak askeri yönetimlerin mirası silinmeye yüz tutarken, bazı öğrenciler sorgusuz sualsiz itaat üzerine kurulu sisteme meydan okuyor. Hükümette, sivil yaşamda askerin rolünü azaltmak isteyen ve eğitim sistemine değişiklik önerisi getiren bir müttefikleri de var. Geçen yılın sonlarına doğru hür düşünceli lise öğrencisi Nethiwit Chotpatpaisan (Frank lakabını kullanıyor), "mekanik" eğitim sisteminin kaldırılması için Facebook'ta kampanya başlattı. "Tayland Eğitim Devrimi İttifakı" adında bir grup kurdu. Ocak'ta da en çok izlenen televizyon programlarından birine çıkarak ulusal şöhrete kavuştu. "Okul birbirinin aynısı insanlar üreten bir fabrika gibi" diyor Chotpatpaisan. Öğretmenleri, öğrencilere "boyun eğ, boyun eğ, boyun eğ" ve "asla itiraz etme" emri veren "diktatörler" olarak tanımlıyor. Bu mesajın büyük yankı yaratmasında, ABD'de okumuş Eğitim Bakanı Phongthep Thepkanjana tarafından desteklenmesinin de payı var. Öğrencilere saç uzatma izni için söz veren bakan, ezberciliği azaltıp eleştirel düşünmeyi teşvik edecek değişiklikler de önerdi. Thepkanjana, "Bütün öğrencilerin tek bir prototip olmasını istemiyoruz. Özellikle de emirlere itaat eden bir prototip" diyor. George Washington Üniversitesi'nde hukuk eğitimi alan Thepkanjana'nın önerisi daha az ev ödevi, daha az ders saati ve yabancı dil, matematik, bilim ağırlıklı bir müfredatı içeriyor. Yılın başında yaptığı kısa saç kuralını gevşetme açıklamasının büyük sembolik önemi var, çünkü kısa saç zorunluluğu 1972'de askeri rejim tarafından getirilmişti. Yönetmeliğe göre kızlar saçlarını tam kulaklarının altından kestirmek, oğlanlar da askeri okul öğrencileri gibi iki yandan kazıtmak zorunda. Yeni yönetmelik önerisi kabineye sunuldu. Okulda uzun saatler boyunca çok çalışmak, uzun zamandır Doğu Asya'daki ekonomik büyümenin anahtarlarından biri addediliyor. Tayland bu modeli kendine uyarlamaya çalışıyor. Ama ulusal çapta sınavlarda puanlar düşerken, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'na göre Taylandlı öğrenciler matematikte 52'nci sırada geliyor. (2009'da yapılan son değerlendirmede, Şanghaylı ve Singapurlu öğrenciler birinci ve ikinci gelmişti.) Değişimi savunanlar, ezberciliğe odaklanan müfredatın öğrencilere düşünecek zaman bırakmadığını söylüyor. Müfredat revizyon komisyonunda bulunan ve eğitim sistemi konusunda otorite kabul edilen Sompong Jitradub, "Uzun zamandır söylediğim gibi, ne kadar çok çalışırsan, o kadar aptallaşıyorsun. Öğrencilerin tüm yaptığı ezberlemek. Asla eleştirel düşünmüyorlar. Asla fikir alışverişinde bulunmuyorlar" diyor. Müdür Yardımcısı Wanpen ve onun gibi düşünenler ise gençliği pençesine alan toplumsal sorunlarla (uyuşturucu, ergenlikte hamile kalma, çete savaşları) mücadele için disiplin gerektiğini savunuyor. Wanpen, "Askerin silaha, öğretmenin sopaya ihtiyacı vardır. Bazen öğrencilere azıcık vurmak gerekir, ama sadece popolarına" diyor. Değişimin en büyük destekçileri ise öğrenciler. Tayland Eğitim Devrimi İttifakı üyesi olan 16 yaşındaki Jirapat Horesaengchai, "Öğrenciler kendilerini zenginleştiremiyor. Bilgi dışardan kendilerine nakşedilsin diye bekliyorlar" diyor. Gruptaki az sayıda kızdan biri olan 16 yaşındaki Nutcha Piboonwatthana, kızların daha az hürmetkâr ve daha fazla gözü pek olmasını istediğini söylüyor. "Kızlar kapatıldıkları kutunun içinde düşünüyor. Ben kızların okulun dışında da bir dünya olduğunu fark etmelerini istiyorum sadece" diyor. THE NEW YORK TIMES