Takip ediliyoruz ama neden?

Devletler ülkelerine zarar verme ihtimali olan insanların isimlerini derlerken bazen tehlikeli sulara dalabiliyor.

Devletler ülkelerine zarar verme ihtimali olan insanların isimlerini derlerken bazen tehlikeli sulara dalabiliyor.

takipediliyoruzGeçmişte Amerikalı Japonlar ve Komünistler hakkındaki korkular gösterdi ki, bireylerin davranışları üzerinden yapılan tahminler bazen çok geçersiz olabiliyor. Hatta bazen bu tarz listeler hazırlamak için çok geçerli sebepler oluşmuyor veya bu konudaki tehdit algıları şişirilmiş olabiliyor. Özetle, hâlihazırdaki potansiyel teröristleri açığa çıkarma veya tespit etme çabaları gerçekten dikkatle yaklaşılması gereken konular. ABD'nin terörist gözetleme listesi nerdeyse 700 bin kişiye ulaştı. Bu listeye girenlerin nasıl böyle damgalandıkları veya bu belirlemenin neye göre yapıldığı ise çok zayıf tahkiklere dayanıyor. Anya Bernstein New York State Üniversitesi'nden Buffalo Hukuk Okulu'nda öğretim üyesi ve ayrıca "The Hidden Costs of Terrorist Watch lists" (Terörist İzleme listelerinin Gizli Maliyeti) kitabının da yazarı. Bernstein'e göre, bir kişi hakkında sadece evrak işini tamamladığınızda onu listeye sokabiliyorsunuz. Ajanların davranışlara bakarak yaptıkları tahminlerde ne kadar isabetli olduklarına dair geriye dönük bir gözden geçirme yok. Bu listeler Terörist İnceleme Veritabanında toplanıyor ve isimlerin bu listeye terörist faaliyetler yapmaktan, böyle bir faaliyet hazırlığı içinde bulunmaktan, bu tarz faaliyetlere yardım ve yataklık etmekten sebep eklendiği belirtiliyor. lakin hükümet hiçbir şekilde bir ismin listede olup olmadığını onaylamıyor veya listeye eklenme kriterini açıklamıyor. Bu ana listenin dışında başka takip listeleri de var. Mesela havaalanlarında uçuşa yasaklı kimselerin listeleri, asker kaçakları listeleri, ABD'ye giremeyecekler listesi, vize başvurusunda elenecekler listesi var. Ayrıca resmi olarak terörist ilan edildiği bilinen veya terörist olmasından şüphe edildiği için polis kovuşturmasında olanlar listesi de var. Normalde terörist damgası yemeye karşı hukuki mücadele yolları da çok sınırlı, lakin bu günlerde bu durum biraz değişiyor. Bir yolcunun adını 'uçamazlar' listesinden çıkarmak için açtığı dava uzun süren bir hukuki mücadelenin sonunda nihayet 2 Aralık'ta San Fransisco'daki Federal Bölge Mahkemesi'nce görüldü. Dava sahibi Rahinah İbrahim, Stanford Üniversitesi'nden bir doktora öğrencisi. 2005 yılında San Fransisco'da uçağa binmek üzere iken alıkonuldu, kelepçelendi ve gözaltına alındı. Sonra memleketi olan Malezya'ya uçmasına müsaade edildi ama ABD'ye girişi yasaklandı, çünkü yetkililer öğrenci vizesini iptal etmişlerdi. Mahkeme kayıtlarına göre FBI'dan iki ajan Müslüman bir kadın olan İbrahim'i ve kocasını seyahatinden iki hafta evvel ziyaret etmiş ve gösterdiği dini faaliyetler ve Güneydoğu Asya terörist grupları hakkında ne bildiği konusunda sorular sormuşlardı. Bu mülakatın bir özetini ele geçiren İbrahim'in avukatı bu belgede bu ziyaretin uluslararası bir terörizm soruşturmasının bir parçası olduğunu belirtiyor fakat bu belgeye herhangi bir e mail, bir telefon kaydı veya başka bir delil eklenmiş değil. Hükümet yetkilileri bu tarz belgelerin gün ışığına çıkarılmasının milli güvenliği tehlikeye atacağını savunuyor. Nisan ayında Adalet Bakanı Eric H. Holder Jr., mahkemeye devlet sırlarının gizli kalması gerekliliği savunmasında bulundu. Başka bir davada 13 tane uçuş yasağı konmuş Amerikan vatandaşı isimlerinin olabilecek her türlü takip listesinden çıkarılması için mahkemeye başvurdu. Ayrıca bu insanlar davayı yasaklı olma sebeplerinin açıklanması ve haklarındaki küçük düşürücü istihbaratın da aksinin ispatlanması için bir fırsat olarak görüyorlar. Guantanamo'da ABD'ye düşmanlıkla suçlananların da gözaltına itiraz etme hakları var. Gerçi Amerikan Sivil Haklar Birliğinden Avukat Hina Shamsi, bu itiraz hakkının çok sınırlı olduğunu söylüyor. Davacıları temsil eden Shamsi, bu insanların içinden aslında yanlış bir şey yapmakla suçlanmayanların da bu takip listelerine itiraz etme hakkı olmamasının hiçbir mantığı olmadığının altını çiziyor. Terörist İnceleme Merkezi, esas takip listelerinin hazırlandığı yer. Bu merkez prosedürlerinin tartışılması ve çeşitli takip listelerindeki insanların sayılarının, uyruklarının açıklanması talebini reddetti. Devlet Denetleme Ofisi ve diğer ajanslar ise insanların nasıl bu listelere eklendiği, eldeki bilgilerin geçerliliği ve prosedürlerin bu kayıtları doğrulama veya iptal etme yetkinliği konularındaki endişelerini dile getiriyor. Yolcuların Anavatan Güvenlik Birimi'nin Yolcu Tazminatlarını İnceleme Programı'na göre yolcuların şikâyet formu doldurma hakları var. Fakat buralardaki bilgilerden pek çoğu Gizlilik Kanu'nunun ifşa edilebilecekler kriterlerinden muaf. Dolayısıyla bu şikâyet formlarını dolduranlar genellikle devletten "Bunlar gizli bilgidir, açıklayamayız" tarzında cevaplar alıyor. Bernstein bu tarz muafiyetleri tekrar düşünmemiz gerektiğini teklif ediyor. Ayrıca terör gibi aslında nadir ve özel durumlar olarak nitelendirilebilecek durumlarda yapılacak tahminlerin geçerliliği hakkında tekrar düşünmemiz gerektiğini söylüyor. Bernstein, "Eğer terörist faaliyet yapabileceğini düşündüğünüz insanların hayli kabarık bir listesi varsa bu, terörün de çok önemli bir problem olduğu anlamına gelir. Ve bizler toplum olarak, aslında neyin önemli olduğunu düşünürsek onu tercih ederiz" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:10 Aralık 2013Yayınlanma Tarihi:12 Aralık 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.