Su altında deniz canlılarının peşinde

Hawaii-Karanlıkta ve soğukta uzunca yüzdükten sonra onu dalış fenerinin ışığında, bir mercanın üstünde gördük. Su altında yaşananlara inanamayacaksınız.

Hawaii-Karanlıkta ve soğukta uzunca yüzdükten sonra onu dalış fenerinin ışığında, bir mercanın üstünde gördük. Su altında yaşananlara inanamayacaksınız.

sualti_canliOctopus ornatus, nam-ı diğer süslü ahtapot, kehribara çalan bir turuncu üstüne parlak beyaz benekleri ve kollarındaki kesik çizgileriyle 30 santimetre uzunluğundaydı. Dokuz metre dipte, kameranın ışığı karşısında sakince duruyordu. Parmağımı uzattım ve vantuzlu dokunaçlarıyla bana dokundu. Diğer tarafa hızla yüzmek isteyince hafifçe bitiştirdiğim ellerimle ona eşlik ettim. Derken havada süzülür gibi hafifçe kalktı ve başımın üstünden kaçmak istedi, ama yavaş olduğundan onu usulca tutabildim. Gözlerinin içine baktım. Bir dokunacıyla dalış gözlüğüme vurdu. Kolumdan yukarı tırmandı ve gecenin içinde kayboldu. Deniz biyologluğu yaptığım meslek hayatımın 25 yıldan fazlasını mercanların sağlığı ve resiflerin sürdürülebilirliğini araştırarak geçirdim. Mercan, sünger ve su püskürten tulumlu gibi yapışık omurgasızlar beni daima büyülemiştir. Oysa ekosistem için çok önemli olan bu yaratıklar köpekbalığı ve balina gibi daha görünür canlılar uğruna sıkça ihmal edilirler. Yapımcı David O. Brown ve ben bunu değiştirmek istiyoruz. "Hassas Miras" belgeseli için bu ele avuca gelmez ve narin canlıları kamera karşısına çekmeye çalışıyoruz. İlham kaynağımızsa deniz canlılarını kusursuz bir kesinlikle yansıtan 19'uncu yüzyıla ait 570 parçalık bir cam heykel koleksiyonu. New York'taki Cornell Üniversitesi'nde bulunan ve küratörlüğünü benim yaptığım Blaschka koleksiyonu mükemmel cam işçiliğiyle açık okyanusların büyüleyici deniz analarını da, Akdeniz kıyılarına ait daha yaygın, fakat aynı derecede güzel ahtapot, mürekkep balığı, anemon ve deniz tavşanlarını da gözler önüne seriyor. Koleksiyon, baba-oğul Leopold ve Rudolf Blaschka'nın eseri. Leopold Blaschka (1822-95) bugün Almanya topraklarındaki Dresden'de yaşamış bir Çek. 1853'te Amerika'ya yaptığı bir yolculukta gemisi rüzgârsızlık nedeniyle hareketsiz kalınca siphonophore adında bir deniz anası sürüsünün ışık (biyoluminesans) gösterisine şahit olmuş. Ve o olayın esrarıyla deniz anasını yakından inceleyip camdan bir benzerini yapmaya karar vermiş. David Brown'la benim Hawaii'ye geliş amacımızsa, Blaschkaların heykellerini yaptığı kafadanbacaklılara ait olabildiğince çok görüntü çekmek. Okyanuslar hızla değişiyor. Son 200 yılda suların asitliği yüzde 30 arttı, tropik denizler ölümcül derecede ısındı, kıyılar önemli ölçüde kirlendi ve her yerde aşırı bir avlanma oldu. Dolayısıyla geçmişin bereketiyle okyanusların şu an içinde bulunduğu şartları karşılaştırmak için daha iyi bir zaman olamaz. Kafadanbacaklıları görme şansı geceleri çok daha fazladır. Biz de karanlıkta resif dalışı yaptık ve müteakiben Kona kıyılarının beş kilometre açığında tekrar daldık. İkincisinde 300 metre derine iniyoruz. O sularda kaplan ve büyük beyaz köpekbalıklarıyla da karşılaşabiliriz. Işık veren canlıların "kara büyüsünü" görebilmemiz için kaptan ışıkları kapatıyor. Emniyet halatına bağlanıyor ve ışıklı noktalarla benek benek karanlığa dalıyoruz. Işıklı noktaların deniz anası mı, bir taraklıgil mi, mürekkep balığı mı, yoksa bir tulumlu mu olduğuna anlamak için yaklaşmak gerekiyor. Derken noktalar minik planktonlardan bir akıntıya dönüyor. Asıl umudum 1853'te Leopold Blaschka'ya ilham veren siphonophore'ları görmek. Apolemia uvaria'nın daha önce gördüğüm cam maketi (hızlı yüzmeyi sağlayan kocaman çan biçimli tepesiyle ve her biri nörotoksinlerle yüklü olup küçük karides ve balıkların ölüm tuzağı olan uzun dokunaçlarıyla) siphonophore'ların temel biçimine sahipti. Gerçekten de deniz anaları, filme çekmek çok zor olsa bile, bize bir gösteri sunuyor. Bir tehlike gördükleri zaman siphonophore'ların sinir sistemi kaslara bir sinyal gönderiyor. Bu sinyalin sonucunda dokunaçlar hızlı yüzmeye yarayan bir şekle giriyor. Bir metre uzunluğundaki yakıcı saçaklar bir anda büzüşerek sekiz santimlik itici bir kuvvete dönüşüyor. Bir sonraki durağımız Akdeniz olacak. Hedefim İtalya'daki Napoli Deniz İstasyonu. Blaschka'ların camdan sanat eserlerine kaynaklık eden canlı yaratıklarının çoğu buraya aitti. Belki kıvırcık dokunaçlı ahtapot (eledone moschata) gibi, altı metre uzunluğuyla Akdeniz'deki beslenme ağına bazen hükmedebilen dev siphonophore (apolemia uvaria) gibi omurgasızların birebir örneklerini bulabileceğiz. Sonuç ne olursa olsun, can maketlerinden bildiğimiz bu canlıların aynı ihtişamla denizlerde de yaşayıp yaşamadığını en azından öğrenmeyi umuyoruz. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:21 Mayıs 2013Yayınlanma Tarihi:24 Mayıs 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.