Stresli seçmen sandıkta fikir değiştiriyor

İsrailli üç profesör oy verme eyleminin stres yarattığını ve bunun da kime oy vereceğinizi etkileyebileceğini söylüyor.

İsrailli üç profesör oy verme eyleminin stres yarattığını ve bunun da kime oy vereceğinizi etkileyebileceğini söylüyor.

Haber3Seçim günü ile hormonların azması arasında nadiren bağlantı kurulur. Fakat İsrailli üç profesör oy verme eyleminin stres yarattığını ve bunun da kime oy vereceğinizi etkileyebileceğini söylüyor. Kıran kırana bir yarışa sahne olan 2009 İsrail genel seçimleri sırasında küçük bir kasabada yapılan deneyde araştırmacılar, oy vermeye hazırlanan insanlardan tükürük örnekleri aldı. Kortizol da dâhil glukokortikoid hormonları düzeyinin yüksek olduğunu buldular ki böbreküstü bezlerince salgılanan bu hormon doğrudan stresle bağlantılı. Daha zayıf olan adaya oy vermeyi düşünen insanlar ise daha fazla stres sergileme eğiliminde. Bu, ABD'de 2008 seçimi sonuçları açıklık kazandıkça Barack Obama seçmenlerinin kortizol düzeylerinin, John McCain'e oy verenlerin düzeylerinden daha sabit olduğunu gösteren çalışmayı da doğruluyor. European Neuropsychopharmacology dergisinin son sayısında yayınladıkları makalede üç profesör (Hayfa Üniversitesi'nden İsrael Waismel-Manor ve Negev Ben-Gurion Üniversitesi'nden Gal Ifergane ve Hagit Cohen), "Bu seçmenlerin sandıkta endokrinal ölçüm üzerinden psikolojik durumlarını keşfetmek yönündeki ilk çalışma" diyor. Deney Tel Aviv'in 112 kilometre güneyindeki küçük bir kasaba olan Omer'de yapıldı ve profesörler deneyi gelecek yıl düzenlenecek ABD Başkanlık seçimlerinde de tekrarlayacak. Geçmişte yapılan araştırmalara göre, yüksek kortizol düzeylerine sahip insanların ani kararlar alma ihtimalleri yüksek. Yüksek hormon düzeyi de hafızayı etkileyebiliyor. Waismel-Manor, "Kort izolün amneziye yol açtığını savunmuyoruz. Ancak bu seçmenlerden bazılarının sandığa giderken son dört yılın ne kadar iyi veya kötü olduğunu unutma eğilimi göstermesi mümkün olabiliyor" diyor. Stresi azaltmanın yollarından biri gıyabında veya mektupla oy kullanmayı teşvik edip oy vermeyi "kamusal görev" olmaktan çıkarmak olduğunu söyleyen Waismel-Manor, "Bir yığın yabancının olduğu kamusal bir yere gidiyoruz, beni muhtemelen tanımayan insanlar kimliğimi kontrol ediyor ve oy verip veremeyeceğimi belirliyor. Uzun bir kuyrukla karşılaşabiliyorum. Birçok şey oy verme süreci sırasında hormon düzeyimizi etkileyebilir" diyor. Ayrıca kişilerin, "ülkenin kaderi benim ellerimde" duygusuna kapıldığını ve bunun da stres seviyesini artırabildiğini belirtiyor Waismel-Manor. Waismel-Manor, Amerikalı bilim insanlarıyla işbirl iği yapmayı umduklarını söylüyor. Bu şekilde ABD'li yetkililere ve kamuoyuna süreç hakkında bilgi verebileceklerini düşünüyor. Araştırmanın, oy vermenin gerçekten de stresli olup olmadığını, bu strese neyin yol açtığını, stresin azaltılmasının mümkün olup olmadığını ve daha az stres yaşayan seçmenlerin gerçek tercihlerine (yani seçim gününden önceki akşam sahip oldukları tercihe) yakın oy verip vermediklerini teyit edebilecek veya etmeyebilecek önemli veriler sunmayı hedeflediğini söylüyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:21 Kasım 2011Yayınlanma Tarihi:22 Kasım 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.