Siz torununuza ne kadar düşkünsünüz

Babaanne, anneanne ve dedelerin torunlarına olan düşkünlüklerini, torunların da onlara olan düşkünlüklerini her zaman görüyoruz.. Peki siz torununuza ne kadar düşkünsünüz?

Babaanne, anneanne ve dedelerin torunlarına olan düşkünlüklerini, torunların da onlara olan düşkünlüklerini her zaman görüyoruz.. Peki siz torununuza ne kadar düşkünsünüz?

Yeni anne-babalar ise çalışma hayatları yüzünden çocuklarını emanet edecekleri en güvenilir insan olarak aile büyüklerini görüyorlar. “Büyükanne ve büyükbabalarla yetişen çocukların psikolojileri ne durumdadır ve ailelerin tutumları nasıl olmalıdır?” diye merak ettik. Ebeveynlerin çocuklarının evlenip yuva kurması ile yaşadıkları heyecanın içinde, aslında bir gün dede ve nine olunacağı heyecanı da yatmaktadır. Doğuma kadar yaşanan süre içinde, herkes kendi rolünü yaşarken, doğum anı ile birlikte bütün ailede roller ve dengeler değişmeye başlar. Artık herkesin merkezinde yeni doğan bir bebek, onun en iyi şekilde bakımı, ihtiyaçlarının karşılanması ve en iyi şartlarda yetiştirilmesi vardır. Aile içinde bebeğin özellikle bir yaşına kadar olan temel bakımını üstlenecek kişinin sürekli, tutarlı ve karşılıklı güvene dayalı ilişkisinin önemi konusunda fikir birliği vardır. Burada özel bir kişi yoktur. Fakat annenin fiziksel ve ruhsal sağlığı ile ilgili önemli bir sorun yoksa temel bakımı veren kişi annedir ve bebek için yaşamın ilk yılında anne ile olan ilişki önemlidir. Ancak annenin yeni doğana bakamayacağı kadar sorun yaşadığı durumlarda, güvenirlik açısından en sağlıklısı, bu sorumluluğu büyükanne ve babaların almasıdır.

ÇOCUK-AİLE İLETİŞİMİ HAKKINDA BİLGİ ALIN

BİR SÜRE SONRA ÇOCUĞUN, KİMİN ÇOCUĞU OLDUĞU UNUTULUYOR

Özellikle üzerinde durduğumuz; anne-baba henüz aile olmaya hazır değiller ise, bu sorumluluk tamamen büyükanne ve büyükbabalara kalabiliyor. Bebeğin sadece bakımının üstlenildiği ilk zamanlarda bir sorun yaşanması bile, çocuklarda yaşın büyümesi ile birlikte bir kavram kargaşası yaşamasına neden oluyor. Anne-baba tarafından yapılmasının istenmediği bir davranış, büyükanne ve büyükbaba tarafından izin veriliyorsa, çocukların neyin doğru, neyin hatalı olduğunu kavraması ve kime güvenebileceği konusunda ikilem yaşamalarına neden olabiliyor.

ÇOCUKLAR, BÜYÜKANNE VE BÜYÜKBABALARININ YANINDA NEDEN MUTLU OLURLAR?

• Büyükanne ve büyükbabalarıyla vakit geçirirken, çocukların yaptıkları yanlış davranışlar daha hoşgörüyle karşılanır, istedikleri yerine gelir, evin birer kralı ya da kraliçesi gibi yaşatılırlar. • Çocuğun yapması gereken sorumlulukları, kendi üstlerine alır ve onun yerine yaparlar. Bu arada, anne-babaya da eleştiri getirip, “Siz hiç çocuk olmadınız mı?” derler. Oysaki çocuklara verilecek eğitimin başında, özgüvenlerini geliştirme adına sorumluluk vermek gerekir. Odasını toplanması istediğinde “Bu yaştaki bu çocuk bu işlerden ne anlar?” diyerek koruyucu bir tutum içine girerler. Sorumluluk almamak çocukların hoşuna gider. • Büyükanne ve büyükbabanın yanında yetişen çocuklar, anne-babalarının kararlarını fazla dikkate almadıkları gibi, ceza geleceğini anladıkları zaman da, ya büyükanne-büyükbabanın yanına kaçar, ya da anne-babalarını, onlara şikayet etmekle tehdit ederler • Özellikle büyükanne ve büyükbabalarının yanında yatılı olarak uzun süre kalan çocuklara, her şeyin serbest olduğu ortamlar daha cazip gelir. • Büyükanne ve büyükbabaların, torunları için sınır koymamaları bir gerçektir. Torunlarının sevincini, mutluluk çığlıklarını görmek, onlar için birer neşe kaynağıdır. Bunun içinde; zaman zaman çocuğun çok istediği ve çoğunlukla da anne-babaların kısıtlama getirdi şeyleri yapmalarına izin vererek, onları mutlu etmeye çalışmak vardır.

ANNE-BABALARA ÖNERİLER

• Çocuğunuzu yetiştirirken, gerçek sorumlu kişinin kendiniz olduğunu unutmayın. Sorumluluğu tamamen bırakmak ile yardım almanın, birbirinden çok farklı olduğunu unutmayın. • Ailede, büyükanne ve büyükbabayı da içine alan ev içi kurallar belirlenerek, herkesin bu kurallara uymada gereken hassasiyeti göstermeleri istenmeli. • Aile büyüklerinin kendi bilgi ve deneyimlerinden yola çıkarak öneriler sunabildikleri, hatta önerilerini dayatmaya vardırabildikleri durumlar da olabilmektedir. Kırıcı olmamak şartıyla, kendi çocuğunuzu kendi yöntemlerinizle yetiştirmek istediğinizi açık ve net olarak ifade etmelisiniz. • Çocukların sorumluluk duygularının gelişmesi için, onların üzerine fazla düşülmemesi ve toleranslı davranılmaması gerektiği anlatılmalı. • Çocuklara bir şeyler yaptırabilmek için, büyükanne ve büyükbabalar öne sürülmemeli. • Konulan kurallar ve uygulamalarda, büyükanne ve büyükbabalarla ortak bir tutum sergilenmesinin, çocuğun iyiliği için olduğu anlatılmalı. • Kendi çocukluğunuzdan örnekler vererek, o zaman hissettiklerinizi ve şu anda bunu çocuğunuza yaşatmak istemediğinizi paylaşabilirsiniz. • Yaşları gereği, sizin istediğiniz gibi bir iletişim tarzı geliştirmelerine, hızla gelişen çağımıza ayak uydurmalarını beklemek ve bu konuda zorlamak oldukça yaralayıcı olabilir.

BÜYÜKANNE VE BÜYÜKBABALARA ÖNERİLER

• Torununuzdan sorumlu olan kişilerin anne ve babası olduğu unutulmamalı. • Çocuk yetiştirmede tecrübeli olabilirsiniz, ancak zamanın getirdiği değişikler göz ardı edilmemeli. Her anne–babanın, kendi çocuğunu kendi istekleri doğrultusunda yetiştirme özgürlüğü olduğu unutulmamalı. • Anne-babanın eğitim adına koyduğu kuralları, çocuk şikayet ederek kaldırmaya çalışacaktır. Bu konuda taviz vermeyin. Anne-babanın verdiği kararlar, sizler tarafından kaldırılmamalıdır. • Çocuk eğitiminde kararlı ve tutarlı olunması gerekir. Tutarsız olduğunuzda, çocuk bunu daha sonraları kendi işine geldiği bir şekilde, çok iyi kullanacaktır. • Anne-babanın saygınlığının çocuğun gözünde azalmaması için kuralları koyan değil, uygulayan kişiler olduğunuzu hissettirin. • Her yaşın özelliğine göre çocukların sorumluluk duygularının gelişmesi için, kendilerine ait sorumlulukları almasına izin verilmeli, bu sorumluluklar onların yerine yapılmamalı. • Anne-babaların çocuklarından istedikleri şeyler ya da onların verdikleri cezalarının kaldırılması için aracı olunmamalı. • Çocukların, kendilerini anne ve babalarına karşı kullanmalarına izin verilmemeli. • Anne ve baba tarafından alınan kararlar uygun gelmese bile, çocuğun yanında konuşulmamalı. Mümkünse, görüşler sadece anne-baba ile paylaşılmalı. Karar kesin ise, buna saygı duyulmalı. • Torununuzu mutlu etmenin bir yolunun; istediği her şeyi almak ve onu yerine getirmek olmadığı bilinmeli. • Ödül ve cezalarda, yani doğruları ve yanlışların değerlendirilmesinde, anne-baba ile ortak bir tutum sergilenmeli. Hürriyet Aile

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:10 Mayıs 2012Yayınlanma Tarihi:15 Mayıs 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.