Özgecan cinayetleri nasıl önlenir?

Prof. Dr. Nevzat Tarhan Özgecan Aslan'ın ölümünü yorumladı: "Bu cinayet insanlığın bittiği an"

Mersin’de 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın öldürülmesini vahşice işlenmiş cinayet olarak değerlendiren Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, olayı "insanlığın bittiği an" olarak yorumladı. Dünyada bu gibi olayları engelleme merkezleri olduğunu ifade eden Tarhan, kadına yönelik şiddetin geometrik bir şekilde arttığını söyledi.

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan Mersin’in Tarsus İlçesi’nde hunharca cinayete kurban giden Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın ölümünü Habertürk Televizyonu’nda Balçiçek İlter’e değerlendirdi. Tarhan canlı yayında şu değerlendirmelerde bulundu.

ozgecanaslan

Bu cinayet insanlığın bittiği an! Bu gerçekten çok vahşice işlenmiş bir cinayet. Masumane bir kişiye yapılan vahşice bir şey.  Bu insanlığın bittiği an. İnsana "en canavar varlık" diyebileceğimiz bir noktaya gelebiliyor insan. Şiddet suçlarında aile içi şiddet, çocuğa şiddet, yaşlıya ve kadına yönelik şiddetler var. Bir de cinsel şiddet suçları var. Dünyada tecavüzü engelleme merkezleri var! Bütün dünyada tecavüzü engelleme merkezleri diye merkezler var. Tecavüz sonuç. Bunun iki nedeni var. Şu anda 1960'lardan başlayarak bütün dünyada kadının özgürleşmesi hareketi söz konusu. Dünya bunun sonuçlarını yaşıyor. Daha önce klasik, erkeğin gölgesinde kalan, her şeye evet diyen, ezik kadın rolü yok artık. Bunu erkekler göremiyorlar. Kabul edemiyorlar. Bu merkezlerde fail olan kişiler ve ayrıca bununla ilgili olan kişiler özel eğitim ve yaşam becerisi programına alınıyor. Suçluluk, pişmanlık duyguları uyanmadan topluma bırakılmıyor. Hatta bunlar yatılı merkezlere alınıyor. Bununla ilgili yasal boşluklar varsa onlar giderilmeli. Kendini eğitmeyen erkek riskli! Cinsel şiddeti ele aldığımızda, cinsellikle ilgili dürtüleri erkek için zaaf, karşı cinsle ilgili kontrolsüz davranışlar yapma risk oluşturur. Eğer bir erkek kendini eğitmemişse, karşısında bir kadın gördüğü zaman onu tamamen kıyafetsiz bir kadın olarak algılar. Bu olayda da görüldüğü üzere kişi ilkel, kendini eğitmemiş. Kişinin geçmişine bakılmalı. Uyuşturucu kullanıyor mu? Daha önce bir suç işlemiş mi? Daha öncede böyle bir eylemi var mı, bu kişi hasta mı değil mi, bütün bunlara bakmak gerekiyor bu olayın arkasından. Kadına şiddet geometrik olarak artıyor! Kadına şiddet dünya genelinde geometrik bir şekilde artıyor sadece Türkiye'de değil. Bütün dünyada artıyor ama istatistiklere göre Türkiye'de daha hızlı artıyor. Şu anda cinsel şiddetle ilgili ABD Baş Savcılar Kurulu'nun aldığı bir karar var: Cinsel suçlarla pornografik erotik materyal arasında nedensellik bağı vardır diye karar aldı. Ne demek bu, cinsel şiddet suçlarının artmasıyla birlikte pornografik erotik materyalin çok kullanılması arasında nedensellik bağı vardır tarzında karar aldı. Bunun üzerine cinsel suçların önlenmesiyle ilgili de STK'lara görev vermeye başladı. Kendini kontrol edemeyen erkekler çoğaldı! Özgecan vakasında, şahıs ailesinden benzin istiyor ve getirip yakıyor. Ardı ardına açıklanması çok zor şeyler bunlar. Suç psikolojisi açısından ele aldığımız zaman, bir insanda iki türlü kontrol vardır. Bir iç kontrol, bir de dış kontrol. Herkes için zaman zaman zayıf dürtüler vardır. İnsanda yasal sınırları zorlayarak suç işlemeyle ilgili bazı arzular, dürtüler vardır. Bu arzular geldiği zaman şöyle yapar kişi "böyle bir his geldi ama bu kötücül bir duygu, bir dürtü bunu hemen kontrol etmem lazım" der ve kontrol eder. Ama bazı kişiler kendini eğitmemiş kişiler yahut da anti sosyal kişiler, uyuşturucu, alkol kullanan kişiler bu dürtü kontrolünü yapamazlar, bunlara dış kontrol lazım. Şu anda dış kontrolü olamayan kişiler, erkekler çoğaldı toplumda. Bu tarz kişileri suçluluk ve pişmanlık hissetmedikçe bunları topluma bırakmamak gerekiyor.  Bu tarz kişileri ayıklayıp, cinsel suç faili, kurbanı olan kişiler için değil, onunla ilgili olan kimseler için bile çeşitli eğitim merkezleri oluşturuyor. Bunlar yatkın, potansiyel diye düşünülüyor. Kimyasal kısırlaştırma çözüm mü? Bir kimse birini öldürünceye kadar bir kaç defa yasal sorun yaşıyor. Çeşitli yasal kayıtlara girmiş oluyor. Yasal kayıtlara girmiş ama büyük suç işlememiş kişiler takip altına alınıyor bu merkezlerde. Bu kişilerin suç işleme potansiyeli varsa onların kimyasal kısırlaştırılması da dahil her türlü önlem alınıyor. Yani denetimli serbestliğin benzeri bir sistem oluşturulması gerekiyor. Bu tarz kişilere, suça becerikli kişilere şöyle söyleniyor: "Ya bu ilacı alarak seni geçici olarak kısırlaştıracağız ya da cezaevinde 3 sene, 5 sene kalacaksın" deniyor bu kişilere. O kişi öyle durumlarda bunu tercih ediyor. Çocuklara mahremiyet küçük yaşta öğretilmeli! İnsanın içinde böyle bir canavar var. Bu canavarı küçük yaştan eğitmek gerekiyor. Çocuklarımızı bu canavara karşı korumak gerekiyor. Çocuk daha 10 yaşına varmadan önce çocuğa bu konuyla ilgili mahremiyet eğitimi verilmesi gerekiyor. Kız, erkek hiç fark etmez. Öyle olursa korkmayın. Senin vücudunun bazı özel bölgeleri var. Bu özel bölgelere hiç kimse dokunmamalı. Hatta doktora gitsen, doktor bile senden izin alarak buna dokunmalı ve birisi senden izinsiz dokunursa ne yapacaksın diye öğretilir çocuklara. Böyle bir duruma karşı kriz eğitimi alır çocuklar. Özgecan olayı ders niteliğinde her evde konuşulabilmeli! Çocuk ergenlikte fiziksel olarak hızlı gelişiyor ama ruhsal olarak aynı hızda, ona paralel olarak gelişmiyor. Ruhsal olgunluğu yok.  Böyle durumlarda ergenlerde ebeveyn gözetimi çok önemli. Anne babanın rehberliği çok önemli. Şu yaşanan olayı bütün ebeveynler evde konuşmalılar. Yanlışı konuşma, doğruyu konuşma yöntemiyle. Böyle bir olay oldu, neden oldu diye anlatılmalı. Bu olayı yaşanmış olayı çocuğu alıp, konuşulmalı. Ört bas etmesin kimse. Böyle durumlarda anne baba televizyonu kapatırsa, gazeteyi kaldırırsa ortadan çocuk için daha esrarlı bir bilgi haline gelecek.  Çocuk daha çok merak edecek, bu sefer yanlış bilgilerle dolacak çocuk. Onu yerine "bu olay neden oldu, olmaması için ne yapılmalı" diye konuşulmalı. Bu olay eğitim için bir fırsattır. Özellikle üniversitedeki genç kızların parkta yalnız oturmayın, bilmediğiniz bir kişinin ikramını almayın tarzında eğitimler var. Yasal yaptırımlar çözüm değil! Yasal yaptırımlar daha da artırıldı daha da artırılacak. Çözüm değil bu. Bunu yapan kimse o anda ben ne ceza alırım diye düşünmüyor ki. Burada biz yanlış çözümler peşinde koşuyoruz. Bunlar sadece popüler çözümlerdir. Kök nedene yönelik çözümler değildir. Bu tarz kişilere yönelik geliştirilmiş eğitim modülleri var. Onları hayata geçirmeliyiz.

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:17 Şubat 2015

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.