Deprem Travma Psikolojisi

Obezite ile mücadele anne karnında başlıyor

Çağın hastalığı haline gelen obezliğin birçok nedeni var. Obezite ile mücadele anne karnında başlıyor.

Obezite ile mücadele anne karnında başlıyor

Çağın hastalığı haline gelen obezliğin birçok nedeni var. Obezite ile mücadele anne karnında başlıyor.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.  Mehmet Emre Atabek, çağın hastalığı haline gelen obezliğin birçok nedenini  olduğunu söyledi. Obezliğin temelinin anne karnında atıldığını hatırlatan Prof. Dr. Atabek,  “Birçok hastalığın nedeni haline gelen obezlikle mücadele aslında anne karnında  başlıyor. Düşük doğum ağırlıklı olarak dünyaya gelen bebeklerin düzenli  beslenmesine dikkat edilmelidir” dedi. Kilosu düşük olduğu için aşırı beslenen bebeğin obezliğe yatkın hale  getirildiğini ifade eden Atabek, şunları kaydetti: “Düzensiz bir şekilde bol gıda ve enerji alan çocuğun yağ dokusunda  hızlı bir artış görülüyor. Bu da çocuğu şişman biri haline getiriyor. Dünyaya  geldikten sonra adaptasyon sürecindeyken çocuğa gıda alımı konusunda aşırı  yükleniliyor. Birçok araştırma da erişkin dönemde görülen metabolik bozukluklar  gibi rahatsızlıkların düşük doğum ağırlığıyla bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor.  Anne karnında bebek, büyümesini oksijen ve gıda desteğiyle sürdürüyor. Anne  kendisinin ve bebeğinin beslenmesine çok dikkat etmeli. Bebeğe, anneye ve göbek  bağına bağlı hastalıklar nedeniyle anne karnında yeterli gelişemeyen bebek düşük  doğum ağırlıklı olarak doğabilmektedir. Bu süreçten sonra dış ortamda aşırı  beslenmeye maruz kalan bebek, obezite riskiyle karşı karşıya kalmaktadır. Anne  karnındaki açlığı takip eden dış ortamdaki aşırı beslenme yağ dokusuyla  sonuçlanıyor. Hareketsiz bir hayat tarzıyla birlikte de genellike 6-7 yaşlarında  obezite ortaya çıkmaktadır. “

ERİŞKİN HASTALIKLARIN TEMELİ BU DÖNEMDE ATILIYOR

Anne karnındaki dönemin kritik periyodunda yetersiz beslenme  metabolik-endokrin değişikliklere yol açabileceğini vurgulayan Atabek, bebekte  büyüme sınırlanarak enerji ihtiyacı olanla karşılanmaya çalışılacağını dile  getirdi. Ancak bu adaptasyonun kalıcı yapısal ve fonksiyonel değişikliklere  dönüştüğüne ve erişkin hastalıkların temelinin atılmış olduğuna dikkati çeken  Atabek, çalışmaların düşük doğum ağırlıklı bebeklerin erişkin dönemde obezite,  tip 2 diyabet, anormal karbonhidrat ve lipid metabolizması, hipertansiyon,  koroner kalp hastalığı gösterdiğini söyledi. Bu tür çocukların ilerleyen dönemlerinde kansere yakalanma riskinin de  daha fazla olduğunu anlatan Atabek, bu durumun önüne geçebilmek için gebeliğin  sağlıklı takibi ve gebelikte problemlere erken müdahale edilmesi önerisinde  bulundu. A.A
Paylaş:



İlginizi Çekebilcek Diğer Yazılar
  • Trol nedir, kime denir? Anlayalım, öğrenelim, saptayalım, ayıklayalım ve tabii ki kurtulalım. Peki nasıl? İşte rehberiniz...
  • Bu depresyonun sıklığı %5-20 olarak bildiriliyor. Peki Postpartum depresyonu nedir? Kadınlar doğum sonrası ilk yıl içinde, psikiyatrik hastalıklar (an
  • Ağustos böceğinin ötüşü doğanın en hoş seslerinden biri olarak görülür. Bu böceğin sesi gizemli olduğu kadar yüksektir de.
  • Kirazın gut hastalığından kaynaklanan ağrıları dindirdiği bildirildi.
  • Cep telefonları ve diğer elektronik cihazların hassas elektronik sistemleri etkileyebileceği söyleniyor. Ama bunu kanıtlamak neden bu kadar zor?
  • Vişne nelere iyi geliyor?Kırmızı meyvelerden vişnenin ekşi tadının yanında çok tatlı, sağlığa yararlı etkileri var.
  • Randevu Al