Mutsuz Çocuk Kalmasın - Zamane Çocukları Depresif

Zamane çocukları depresif

Günümüzde çocuklar erişkinlerin birer kopyası. Sadece giysileri ve eşyaları birbirine benzemiyor. Sıkıntıları da ortak. Dinlenmeye ve eğlenmeye zamanları yok. Yoğunluk, başarı kaygısı çocukları da strese sokuyor dahası depresyon riskini artırıyor

Çağımızın en önemli ruhsal problemi olan depresyon, çocuklarda da sık görülüyor. Birçok araştırma, ABD'de çocuklarda yüzde 1.7-5, ergenlerde yüzde 8.3-15 gibi oranlarda depresyon görüldüğünü ortaya koyuyor. Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Çevikaslan, 'Erken yaşta başlayan depresyon genellikle ailevi yatkınlığı işaret ediyor. Hastalığın erişkin yaşlara taşınacağını gösteriyor' diyor. Depresyon temel anlamda duygu durumda mutsuzluk, çökkünlükle kendini gösteren ruhsal bir hastalık. Bu şikayetlere isteksizlik, uyku ve iştah düzeninde bozulma, zihinsel ve bedensel yavaşlama, ölüm düşüncesi, halsizlik ve suçluluk duygusu gibi belirtiler de eşlik edebiliyor.

Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Çevikaslan, bu yakınmaların çocuklarda yaş ve gelişim özelliklerine bağlı olarak değişebileceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor: 'Çocuk, adlandıramadığı mutsuzluğunu sürekli bir huzursuzluk, hırçınlık, gerginlik, ağlamalar, öfke patlamaları şeklinde yaşayabilir. İsteksizlik; sürekli yaşanan bir sıkıntı veya sorumluluklardan kaçınma olarak yaşanabilir. Değersizlik duygusu yaşayan bir çocuk; kendine güvensiz, yaşıtları ile uyumsuz bir yaşam sürebilir. Gelişim dönemine ve görünen sorunlara bağlı olarak baş ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel yakınmalar, ebeveynlere yapışma, önemli gelişimsel parametrelerde gecikme, korkular, çevreyle iletişimde kopukluk, okul başarısında düşme, okul veya evden kaçmalar, yatak ıslatma, büyüklerle tartışma, alkol veya madde kullanımı gibi birçok davranış problemi eşlik edebilir.'

 

Aşırı program hasta ediyor

Dr. Ahmet Çevikaslan, çocukların günümüzde erişkinler gibi zaman sıkıntısı yaşadığına dikkat çekiyor: 'Uzayan ve yoğunlaşan okullaşma sürecinin üzerine bir de aile beklentileri ekleniyor. Dersler ve özel kurslar arasında koşuşturan çocuk dinlenme ve eğlence saati için anne babayla pazarlık yapmak zorunda kalıyor. Batı kültüründe Hurried Child Syndrome olarak tanımlanan bu durumu yaşayan aşırı programlı 'minyatür erişkinler' artık bizim toplumumuzun da bir parçası haline geldi. Bu yoğunluğun en önemli sonuçları ise; kapasitesinin üzerinde ve erkenden başarıya zorlanan çocuklar, evlerde sonu gelmez okul kavgaları ve erken yaşta havlu atarak kliniklere 'depresyon' tablosu ile gelen ergenler.'

 

 

Aile terapisi

Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Çevikaslan, çocuklarda depresyon tedavisiyle ilgili şu bilgileri verdi:

Depresyonun biyolojik kökeni de göz önünde tutularak ilk anda akla gelen ilaç tedavisidir. Bütün depresyon ilaçları, özel bir neden yok ise ve çocuğun yaşı da göz önünde tutularak, düşük dozlardan başlanarak çocuklarda da kullanılır.

Çocuğun aile ve okul ortamını da içeren psikoterapi teknikleri uygulanmalı.

Çocuğun dış dünyayı yargılamasındaki bozulmaları düzeltmeyi hedefleyen bilişsel davranışçı tedaviler iyileşmeyi en çok çabuklaştıran tekniktir.

Kişiler arası ilişkileri, aileyle çalışmayı hedefleyen tamamlayıcı başka terapi teknikleri de uygulanabilir.

Çocuktaki depresyonun şiddetine göre değişmekle beraber ilaç tedavisinin süresi ortalama altı aydır. (İyilik halinin devamı için psikoterapi teknikleri daha uzun süreler uygulanabilir)

 

Anne tavukları örnek alın

Anne ve çocuk arasındaki bağ çocuğun inisiyatifini ortadan kaldırmamalı. (Aksi takdirde çocuk sosyal ilişki kurmada beceriksiz, içine kapanık ve cinsel davranışlarında donukluk yaşayan bir genç olur)

Çocuğun bireyselleşmesini sağlamak için doğadaki örnekler dikkate alınmalı. Anne tavuk, büyüyen civcivlerini kanadıyla iter; onların bireyselleşmesine fırsat verir. İnsan annesi de bunu yapmalı.

Çocuğun yakın çevresi uyanık olmalı. Mizaç değişimleri hafife alınmamalı. Ders çalışmama ve sinirlilik gibi sorunların altında depresyon olabileceği unutulmamalı.

 

Annem bana kalsın

Anne veya anne yerine geçen kişiden uzun süre ayrı kalan çocuklarda, yuva hastalığı diye de anılan Hospitalizm adlı hastalık görülebiliyor. Uzman Psikolog Aynur Sayım, bu hastalığı işaret eden belirtileri şöyle sıralıyor: Çevreye ilgileri azalmıştır, geç ve güç uyarılırlar, oturdukları yerde sallanırlar, geviş getirme gibi hareketler yaparlar, kafa sallarlar ve vururlar. Parmak emmek, sallanmak gibi bedensel zevk kaynaklarına yönelirler. İyi bir şekilde beslenseler de boy ve kiloları yaşıtlarına göre daha geridir.

 

Tetikleyen faktörler

Çocukta depresyon gelişimine yatkınlığı destekleyebilecek risk faktörleri:

Ailede birinci derece yakınlarda depresyon olması

Sürekli fiziksel veya duygusal ihmal veya istismar

Ergenlerde yoğun kimlik karmaşası

Ergenlerde romantik bir ilişkinin bitişi

Sevilen bir yakının kaybı

Diyabet gibi yaşam boyu süren hastalıklar

Travmalar

 

Çocuğunuzdan Mesaj var!

Lütfen bana zaman ayırın

Ergenlik dönemi öncesi çocuklar ve gençler sorunlarını sözlü şekilde ifade edemiyorlar. Hissettiklerini beden diliyle anlatıyorlar. Kıskançlık, kekeleme, altını ıslatma ve yeme alışkanlıklarında değişiklikler gibi birçok şikayetle çocuklar ailelerine şu mesajı veriyor: Dikkat! Lütfen bana zaman ayırın. Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Çevikaslan, çocuklarda depresif ruh halini işaret eden belirtileri şöyle sıralıyor:

Sürekli huzursuzluk çıkarmak

Duygu halinin gün içinde ve günden güne değişmesi

Sözleri veya davranışlarının çaresizlik içermesi

Arkadaş çevresi ve ailesine eskisinden soğuk davranması

Önceden hoşlandığı aktivitelerin ilgisini çekmemesi

Sürekli yorgunluktan söz etmesi

Suçluluk duygusu yaşaması

Başaramama korkusu veya istenmeme duygusu yaşaması

İştah ve uyku alışkanlıklarının değişmesi

Ders motivasyonu ve okul başarısının beklenmeyen bir şekilde düşmesi

Ölüm düşüncesinden söz etmesi

Fiziksel yakınmalardan şikayet etmesi

Anne-babasının sevgisini sürekli sorgulaması

Önceden olmayan huy, davranış değişikliklerinin (Ağlama, tırnak yeme, korkular, yatak ıslatma vs) başlaması

Ders, oyun gibi aktivitelerden eskisinden daha çabuk sıkılması

 

 

 

 

//www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2003/12/01/yazidizi/yazidizi1.html


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:01 Aralık 2003

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.