Mükemmeliyetçi anne-baba tutumu

Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol mükemmeliyetçi anne ve babaları Bebeğim ve Biz Dergisi'nin yeni sayısında anlattı…

Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol mükemmeliyetçi anne ve babaları Bebeğim ve Biz Dergisi'nin yeni sayısında anlattı…

Çocuğunuz için en iyisini istemek tabii ki en büyük hakkınız ama aşırıya kaçmadan... Çünkü fazla mükemmeliyetçi davranmak çocuğa zarar veriyor. Anne-babalar, ayakları yere sağlam basan, dört dörtlük bir birey yetiştirmek için çabalayıp dururlar. Bu gayret aslında onların doğasında var. Fakat bu çabalamaları aşırıya kaçırmak doğru değil. Peki siz anne-baba olarak, onun için her şeyin en mükemmelini isterken bazen çok abarttığınızı düşünüyor musunuz? Bir noktadan sonra aşın mükemmeliyetçi davranmak çocuğunuzun karakterine zarar verebiliyor. Çocukta depresyon, hırçınlık yarattığı gibi, arkadaş ilişkilerini de olumsuz etkiliyor. Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Sağlık, Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol sağlıklı çocuk yetiştirmek için önerilerde bulundu ve aşırı mükemmeliyetçi olmanın çocukta yaratabileceği olumsuzluklar anlattı.  

ÇOCUKLARLA DOĞRU İLETİİŞM KURMANIN YOLLARI

ÖNCE KENDİLERİ MÜKEMMEL OLMAYA ÇALIŞIR

Mükemmeliyetçi anne babalar önce kendileri mükemmel olmaya çalışırlar. Çocuklarını en iyi şekilde yetiştirebilmek için ellerinden geleni yapar, her türlü fedakârlığı göze alırlar. Kendi çocukluk dönemlerinde gerçekleştiremediklerini çocuklarının gerçekleştirebilmesi için uğraşırlar. Bu davranışlarının sonucunda da benzer davranışları çocuklarından beklemeye başlarlar. "Mükemmel bir çocuk olmalarını" yani yaptıkları her şeyi en iyi şekilde, birincilikle yapmalarını, hep dört dörtlük olmalarını isterler. Çocuklarına özel eğitimler aldırır, kurslardan kurslara taşırlar. İkincilik veya 7-8 gibi notlar hiçbir zaman kabul görmez ve hoşgörüyle karşılanmaz. Mükemmeliyetçi anne-babalar için, başarılı olmak normal ve olması gereken bir durumdur, bu nedenle takdir edilmesi gerekmez, başarısızlık ise asla affedilemeyecek, şiddetle eleştirilecek bir durumdur. Dersleri çok iyi olan çocuklarına bir "aferin" demeyi çok gören bu kişiler, notlarda bir kere bile düşme olduğunda ciddi bir telaş, kaygı ve öfke yaşarlar. Mükemmeliyetçi anne-babalar, çocuklarına hata yapma hakkı tanımazlar. Hata yapmak affedilmez bir durumdur. Hata yapan, başarısız olan çocuk, ailesinin sevgisini, onayını kaybedeceğini düşünür. Bu tür aileler için tüm yaşam, performans ve başarı odaklıdır. Sonuçlar iyi değilse başarısız olunduğu anlamına gelir ve başarısız olmak yaşamın bittiği, her şeyin sona erdiği noktadır. Çocuklarını da bu düşünce yapısına uygun biçimde yetiştirirler. Başarı için arkadaşlardan, sosyal yaşamdan ve hatta ilkelerinden bile vazgeçilebileceği düşüncesini aşılarlar çocuklarına. Çok katı kuralları vardır, kurallara uyulmaması durumunda çocuklar sert cezalarla karşılaşabilir, bazı durumlarda şiddet bile görebilirler. Aynı zamanda da çok temiz, titiz ve düzenli kişiler olup çocuklarından da aynı şekilde davranmalarını beklerler. Dışarıda oyun oynayıp üstlerini kirletmeleri, yere bir şey dökmeleri, odalarını dağıtmaları büyük bir olay haline gelebilir.

ÇOCUĞUN PSİKOLOJİSİ

Mükemmeliyetçi anne-babaların çocukları, sevilmeyi her zaman koşula bağlı hissettiklerinden kendilerini hiçbir zaman güvende hissetmezler. Ya boyun eğerler ya da hırçınlaşıp, her şeye isyan ederler. Başaramadıklarında büyük hayal kırıklığı yaşarlar ve kendilerini değersiz ve aşağılık hissederler, çok sık depresyon yaşayabilirler. Her konuda en iyi ve üstün olmak isterler. Olamadıklarında ise büyük bir hayal kırıklığı yaşarlar ve dünyanın sonunun geldiğini, bir hiç olduklarını, asla sevilmeyeceklerini, hiç beğenilmeyeceklerini düşünürler ve kendilerini çok değersiz hissederler. Yaptıkları şeylerin iyi olduğundan bir türlü emin olamazlar. Çevresindekiler iyi olduğunu söylese bile kendi iç sesleri aksini söylediği için hoşnutsuzluk ve doyumsuzluk yaşarlar. Kendilerine özgü becerileri olabileceğini fark edemezler. Sürekli ailesinin onun için yaptıklarına layık olmaya çabalar ve bu konuda kendilerini ağır bir baskı altında hissederler. Her konuda aşın kaygılı ve tedirgin olurlar, özellikle de performans gerektiren konularda kaygı düzeyleri çok yüksek olur. Tırnak yeme, alt ıslatma, yalan söyleme sık görülen davranışlardır. Arkadaş ilişkileri sorunludur. Arkadaşlarını çok eleştirirler, onlardan çok fazla şey beklerler ve istedikleri gibi davranmadıkları zaman arkadaşlarından uzaklaşırlar. SAĞLIKLI BİR ÇOCUK YETİŞTİRMEK İÇİN ÖNERİLER - Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin ve ilk önce sadece insan olduğu için değer verin. - Çocuğunuza güvenin ve inanın. - Her koşulda sevdiğinizi ona belli edin. - Onu hiç kimseyle karşılaştırmayın. Sadece kendi içinde yarışmaya teşvik edin, böylece başarı hırsının kaygıya dönüşmesini engellemiş olursunuz. - Kendi gibi olması için fırsat yaratın. Çocuğunuzu ayrı bir kişilik olarak kabul edin, anlamaya ve tanımaya çalışın. - Fikirlerini dinleyin ve ona saygı duyun. - Olumlu davranışlarına, yapabildiklerine odaklanın. Olumsuzluklarını ortaya koymaktan olabildiğince kaçının. Yeteneksizliklerini ve deneyimsizliklerini başka başarılarıyla gidermeye çalışın. - Onlardan her zaman doğruyu ve mükemmeli beklemeyin. - Yaşadığı duyguları ifade etme olanağı verin. - Becerilerini geliştirme konusunda destekleyin. - Hata yaptığında engellemeyin, utandırmayın, aksine yeniden denemesi için teşvik edin. Ayrıca sonuca değil çabaya önem verin ve çabalarını ödüllendirin. - Çocuğunuzdan kapasitesinden fazlasını bekleyip, baskı yapmayın. - Bulundukları yerin vazgeçilmez bir üyesi olduğunu hissettirin. - Ona etkili zaman ayırın ve onu dinleyin. -  Hataların insanı geliştiren ve öğreten bir yanı vardır. Çocuklarınız da hata yaparak öğrenmeli, hatalarının sonuçlarını yaşamalı ve kendi davranışının sorumluluğunu almayı öğrenmelidir. Yaşamda neyle karşılaşmak istiyorsanız yankısını oluşturabilmek için önce siz o davranışı yapmalısınız. Düzeltilecek şeyler varsa önce kendinizden başlayın. Yrd. Doç. Dr. Özlem Mestçioğlu Gökmoğol:

"HER KOŞULDA ONA SEVGİNİZİ GÖSTERİN"

Mükemmeliyetçi anne-babalar, çocuklarını olduğu gibi kabul etmekte güçlük çekerler. Kendi doğrularının tek doğru olduklarına inandıkları için çocuklarının yaşamlarına ilişkin neredeyse tüm seçimleri, onların iyiliği için kendileri yaparlar. Bu seçimleri yaparken çocuğun istekleri, yetenekleri, kapasiteleri değil de ailenin beklentileri ve olması gerektiğini düşündükleri şeyler ön plana geçer. Çocukları arkadaşlarını kendi seçemez, hangi etkinliği yapacağına karar veremez, çünkü en iyisini ve en doğrusunu anne- baba bilir düşüncesiyle hareket ederler. Onlar için çocuklarının istek bildirmesi doğru olmaz. Çocuğun yeteneğinin veya isteğinin olup olmadığı, kapasitesinin yetip yetmediği çok fazla dikkate alınmaksızın aile çocuğu zorlar. Bu tür yaklaşımlar yanlıştır. Çocuğunuzu ilgisi olmayan her hangi bir şeye zorlamayın, her koşulda ona sevginizi gösterin ve değerli olduğunu ona hissettirin.

"SOSYAL ANLAMDA YALNIZLIK YAŞAYABİLİRLER"

Bu çocuklar kendilerini sürekli anne-babalarına beğendirmeye, ispat etmeye çalışmaktan dolayı çok kızgındırlar. 8u kızgınlık zaman zaman kendilerine yönelerek depresyona ve kendilerine zarar veren davranışlara neden olabilir. Katı, esnek olmayan, aşırı kuralcı yetişkinler olurlar. Doğrularını asla tartışmazlar ve kurallarını değiştirmezler. Her konuda ak ve kara, ya hep ya hiç tarzı düşünürler. En iyisini yapamayacaklarını anlayınca yapmaktan vazgeçebilirler, bu nedenle sosyal anlamda yalnızlık yaşayabilirler. BEBEĞİM VE BİZ

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:25 Temmuz 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.