Muhafazakarlık 'Duygusal Tampon' mu?

Muhafazakarlar mı, liberaller mi daha mutlu...Evliliğe, inanç sistemlerine bağlılık mı, yoksa eşitsizliklere duyarsız kalabilme lüksü mü? Politik inançların psikolojik haritasını çıkartan yazar araştırmacı Mitt Rooney, araştırmalarda muhafazakârların niye liberallere göre daha mutlu çıktığını sorguluyor. Konuya ilişkin Radikal Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulunan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, muhafazakârlarda stresin olmayacağını çünkü onlarda tanrı inancı, melek inancı gibi zihinsel sığınakların olduğunu söyledi. Tarhan liberallerin ancak her şey yolunda olduğu zaman mutlu olabileceğini kaydediyor. Genelde politik muhafazakârlar, inançlarını ve davranışlarını psikanalize tabi tutan araştırmalardan pek de memnun kalmazlar. Sağ cenahtan bazılarına göre bu analizlerde muhafazakârların ‘beyinlerinin iyi işlemediği’ veya ‘zihinsel bir bozuklukları olduğu’ imaları vardır. Peki muhafazakârlara dair onca olumlu sonuca ne demeli? Mesela, farklı ülkeleri kapsayan araştırmalarda muhafazakârların liberallere oranla daha mutlu olduğuna yönelik sonuçlar... Bu, sağ için iyi ama sol için çok kötü bir haber. Sol kanatın ‘mutluluk eksikliği’, üzerinde durulması gereken bir konu. Örneğin 2006’da yapılan Pew (Basın ve halk için araştırma merkezi) araştırmasında muhafazakâr cumhuriyetçilerin yüzde 47’si çok mutlu olduğunu söylerken liberal demokratlarda bu oran sadece yüzde 28. Dahası Pew araştırması bu sonuçların illaki demokratlarla liberaller arasındaki gelir eşitsizliğine de bağlanamayacağını gösteriyor. Hatta araştırmada yer alan her gelir grubunda sonuç, muhafazakârların daha mutlu olduğu yönünde. Geçenlerde Arthur C. Brooks da The New York Times’taki yazısında Pew araştırmasına yer verdi, muhafazakârların daha mutlu olduğu sonucunu da evlilik ve dini inanç gibi unsurlara bağladı. Böyle bir çıkarım ilk bakışta çok mantıklı gibi duruyor. Ama gerçekten öyle mi? Aslında, böyle bir analiz işin daha da derinlerine inme noktasında sınıfta kalıyor. Politik muhafazakârların evliliğe, dindarlığa, mutluluğa ve diğer birçok şeye daha yatkın olmalarının altında başka bir şeyler bulunduğundan şüphe duymak için her türlü sebebimiz var. Peki ne olabilir bu sebep? En iyisi, sola ve sağa eğilimli insanlar arasındaki karakter farklılıklarının ayrıntılı bir şekilde incelendiği çalışmalara bakmak... Ünlü ‘Büyük Beş’ karakter tahlili, soldaki ve sağdaki insanların beş ana kişilik özelliğinin, mutlulukla ilişkilendirilebilecek en az üçünde birbirinden ayrıldığını gösteriyor. İlk olarak en çarpıcı sonuçlardan biri, muhafazakârların nevrotikliğe daha az eğilimli ya da duygusal olarak daha dengeli olduğu. Nevrotik tanısının bir parçası da kişinin daha az mutlu yani daha aksi ve kederli olması. Yani liberaller sadece yoksulların ve ‘ötekilerin’ hakları için endişelenmekle kalmıyor. Görünüşe göre her konuda muhafazakârlardan çok daha fazla endişeleniyorlar.  Bilinenin ötesi? Aynı çalışmalarda muhafazakârlar daha dışadönük çıkıyorlar. Bu da onların daha çok arkadaş edindiği ve grup ya da topluluklarda daha rahat vakit geçirdiği anlamına geliyor. Ama bu tahlillerde belki de en belirgin fark, muhafazakârların liberallere oranla dışarıya ve keşfe daha az açık olmaları. Dahası, Maryland Üniversitesi’nden sosyal psikolog Arie Kruglanski’nin kapsamlı araştırması, muhafazakârlarda bilinenin ötesine geçmeme eğiliminin baskın olduğunu gösteriyor. Muhafazakârlar belirsizlikten rahatsızlık duyuyor, sabit fikirlere ve görüşlere bağlılar. Eğer zihniniz kapandığı oranda mutsuz olacağınız fikrindeyseniz, bir kez daha düşünün. Çünkü aslında tam tersi geçerli gibi. Muhafazakârlar, görüşlerine daha çok inanıyor ve güveniyor. Dolayısıyla onları sorgulama ihtiyacını daha az hissediyorlar. “Bilişsel açıdan bakarsak huzurlu bir mutluluk bu” diye açıklıyor Kruglanski. Bilinenle memnun- olma belirlilik, sabitlik- ihtiyacının altında sağla ilgili daha da çok şey yatıyor olabilir. Kruglanski “Din ya da başka herhangi bir kapsamlı inanç sistemi, size her şeyin cevabını sunar” diyor. Son olarak tüm bunlarla bağlantılı bir argüman da muhafazakârların politik ya da ekonomik açıdan eşitsiz toplumsal sistemleri rasyonalize etme, akla uydurma yönündeki eğilimi. Bu rasyonalizasyon, duyarsızlıkla ya da serbest piyasanın, iktidarın adil olduğunu kabul edip ötekilerin yaşam koşullarını görmezden gelmekle de ilgili olabilir. Brooks, New York Üniversitesi’nden John Jost’un bu argümanını kabul etmiyor. Ama Jost’unki, yabana atılacak bir argüman değil. Jost ile Jaime Napier’in ABD dışında dokuz ülkede ( İspanya ve Almanya dahil) istatiksel analizlerle yaptıkları araştırmaları, eşitsizliklerin rasyonalizasyonunun bu çözümlemede büyük bir payı olduğunu gösteriyor. Bu araştırmalar, muhafazakâr ideolojinin cazibesini görmezden gelen liberallere bir uyarı gibi. Muhafazakârlığın insanlara liberallerin vermediği bir şeyler; topluluk hissi, kesinlik ve belki de Jost’un tabiriyle dünyadaki adaletsizlik karşısında ‘duygusal tampon’ sunduğunu öne sürüyorlar. Tüm bunların farkında olsa bile insan yine de muhafazakârlığın sağladığı türden bilinçsiz bir mutluluk arzu etmiyor olabilir. Ama çekiciliğini anlamazdan gelmek de akıl kârı değil. Öyle görünüyor ki politik muhafazakârlık, insanlara hayatı huzurla atlatmalarında politik liberalizmden çok daha fazla şey sunuyor olabilir. Mutlular çünkü: Evli ve dindar Duygusal olarak dengeli Dışa dönük, sosyal Yeni keşiflere kapalı Görüşlerinden emin Bilinmezlikten rahatsız Türkiye ’de muhafazakârlar risk alıyor Prof. Dr. Nevzat Tarhan (Psikiyatrist): Amerika ’daki muhafazakârlar için bu tespitler doğru. Kültüre göre değişen bir şey muhafazakârlık. Amerika ’da, ‘yeniliğe karşı’ anlamına geliyor. Mesela eşcinsel evliliğine, kürtaja soğuklar. Liberaller de bunun tam tersi. Risk almayı seven, serbest bir hayatı tercih ediyorlar. Muhafazakârlarda stres olmaz çünkü tanrı inancı, melek inancı gibi zihinsel sığınakları var. Liberaller ancak her şey yolunda olduğu zaman mutlu olabiliyorlar. Türkiye ’de de muhafazakârların kürtaja, eşcinsel evliliğine karşı olduğu doğru. Ama yine Türkiye ’de muhafazakârlar akademik, bilimsel, ticari ve siyasi alanlarda risk alıyorlar. Sadece kültürel olarak muhafazakârlar. RADİKAL

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:28 Temmuz 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.