Kürtaj kadınlarda suçluluk duygusuna yol açabiliyor

Kürtaj sonrası kadının kendini suçlayıcı düşüncelerinin ön plana çıktığı, kürtajın bazı kadınlarda depresyon tedavisi gerekebildiği açıklandı.

Kürtaj sonrası kadının kendini suçlayıcı düşüncelerinin ön plana çıktığı, kürtajın bazı kadınlarda depresyon tedavisi gerekebildiği açıklandı.

İstanbul Üniversitesi  Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.  Dr. Alaattin Duran, kürtaj sonrası kadının kendini suçlayıcı düşüncelerinin ön  plana çıktığını, kürtajın bazı kadınlarda depresyon tedavisi gerektirebildiğini  bildirdi. Prof. Dr. Duran, kürtajın psikolojik  etkisinin kadının kişilik özellikleri, inancı ve yaşam tarzına göre değiştiğini  ifade etti. Duran, “Kürtaj sonrası kadının kendini suçlayıcı düşünceleri ön plana  çıkıyor, bazı kişilerde depresyon tedavisi gerekebiliyor. Yaşanan süreçte kadının  kişilik özelliklerinin rolü vardır. Anne adayının yaşadıklarına bakış tarzı önem  taşıyor. Kadınlardan bazıları normal hayatlarına bir süre sonra dönebilirken  bazıları uzman yardımına ihtiyaç duyabiliyor. Bir kısmında da tedavi için ilaç  gerekiyor. Yaşanan olumsuzluğu atlatmada hayatın böyle gitmeyeceğini kişinin  kabullenmesi gerekiyor” dedi. Prof. Dr. Duran, insanların inançlarının kürtaj kararını  etkileyebildiğini belirterek, “Genç insanlar bir daha anne olamama korkusu  yaşayabiliyor. Şiddetli yaşanan psikolojik sorunlarda kişinin yardım almadan bunu  aşması çok zor. Bize gelen hasta sayısı az değil” diye konuştu.

“HİÇBİR SAĞLIKLI KADIN KÜRTAJ YAPTIRMAK İSTEMEZ”

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim  Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erguvan Tuğba Özel Kızıl da kürtajın kadının gebeliği  istemediği durumlarda ve zorunlu tıbbi riskler olduğunda uygulandığını ifade  etti. Kendi arzusuyla yapılıyorsa kürtajın kadının ruhsal sağlığını olumsuz etkilemesinin beklenmediğini söyleyen Kızıl, şöyle konuştu: “Anne ve baba olmak, çocuk yetiştirmek, çok boyutlu bir konu olarak ele alınmalıdır.  Bireylerin anne ve baba olabilmesi için ruhsal açıdan sağlıklı, çocuk yetiştirmeye hazır olmaları çok önemlidir. Bu nedenle bireylerin çocuk sahibi olmadan hazırlık sürecinden geçmeleri gerekir. Eşlerin birbirleriyle iletişimlerinde sorun yaşamamaları, iş ve ekonomik durumlarının uygunluğu ile ailelerinden de çocuk bakımı gibi konularda destek alabilmeleri, bu süreci ruhsal açıdan sağlıklı biçimde geçirebilmelerini zorunlu kılmaktadır. Hiçbir sağlıklı  kadın kürtaj yaptırmak istemez ancak şartları elverişli olmadığında kürtaj olma  yoluna gider. Kürtajdan sonra kadınların çoğunda pişmanlık, suçluluk duyguları  görülür ancak bunların çoğu belirgin psikiyatrik bozukluğa yol açmamaktadır.  Dolayısıyla profesyonel desteğe gereksinimleri olmamaktadır.” Aile ve çevre baskısı ya da dini inançların kadınlarda kürtaja bağlı suçluluk duygularını artırdığını ifade eden Kızıl, şunları kaydetti: “Psikiyatrlara genellikle erken yaşta istemeden evlendirilmiş, istemeden  çok sayıda çocuk doğurmuş, okuyamamış, ekonomik özgürlüğünü elde edememiş,  kendisini güçlü bir birey gibi hissedemeyen, çaresiz kadınlar başvurmaktadır.  Esas bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınması gereken, istenmeyen gebeliklerin  önlenmesidir. Elbette kürtaj istenmeyen gebeliklerin önlenmesi için en fazla  tercih edilen yöntem değildir, olmamalıdır. Kadının eğitimi, aile planlamasının  yaygınlaştırılması, erken yaşta evliliklerin önlenmesi, kadının toplumdaki  statüsünün yükseltilmesi hedeflenmelidir.” A.A

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:02 Haziran 2012Yayınlanma Tarihi:06 Haziran 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.