Kovulanlar sıkılma odalarına gönderiliyor

Sato Japon emek yasasına dayanarak işten ayrı lmayı reddedince onu "gönderilecekler odası" ismi verilen yere aldılar.

Sato Japon emek yasasına dayanarak işten ayrı lmayı reddedince onu "gönderilecekler odası" ismi verilen yere aldılar.

dinlenmeodalariMiwako Sato 1974'te liseden mezun olur olmaz Sony'ye girmişti. Sony Sendai Teknoloji Merkezi'nde 12 saatlik vardiyalarda dev manyetik film rulolarıyla çalıştı ve şirketin dünya elektroniğinde dev bir marka olmasına tanıklık etti. Fakat teknoloji yerinde durmuyordu ve Sony çevik rakiplerin giderek gerisinde kaldı. Böylece Sendai fabrikası 2003'te ilk erken emeklilik programını başlattı. Şubat'ta, Sato'nun emekliliğine sadece iki yıl kala bir müdür, "Yaptığın iş artık kalmadı" diyerek kötü haberi verdi. Sato Japon emek yasasına dayanarak işten ayrı lmayı reddedince onu "gönderilecekler odası" ismi verilen yere aldılar. İşten ayrılmayı reddeden diğer 40 kişiyle birlikte orada gününü gazete okuyarak internette dolaşarak veya ders çalışarak geçirdi. Sony'de 32 yıl çalıştıktan sonra 2010'da aldığı erken emeklilik teklifini geri çeviren 51 yaşındaki Şusaku Tani, "Gitmeyeceğim. Şirketler böyle davranamaz. Bu insanlık dışı" diyor. Sendai fabrikasında çalışanlarla yönetim arasındaki anlaşmazlık, Japonya'daki işe alma ve işten çıkarmalar üstüne giderek şiddetlenen bir savaşın yansıması. Oysa Japonların bir işte ömür boyu çalışması normal, geniş çaplı işten çıkarmalarsa tabu olarak görülüyordu. Fakat Sony gibi Başbakan Şinzo Abe de bunu değiştirmek istiyor. Japonya'da ekonomik toparlanma yavaşladıkça Abe, şirketlerin elini kolunu bağlayan kısıtlamaları gevşetmenin önemine daha da inanıyor. İktisatçılar Japonya'nın emek piyasasını esnetmesi durumunda şirketlerin küresel ekonomide daha iyi rekabet edebileceklerini, zarar eden geleneksel sektörleri geride bırakıp daha yenilikçi olanlara yoğunlaşabileceklerini aktarıyor. Çalışanlarını "Kariyer Tasarım Odaları" ismi verdiği yerlere yerleştiren Sony bu uygulamada bir yanlış görmediğini belirtiyor. Açıklamaya göre çalışanlara ya Sony grubunda ya da başka bir kuruluşta yeni işler bulmaları için danışmanlık hizmeti veriliyor. Şirket çalışanlara sunulan erken emeklilik paketlerinin cömert olduğunu, 2010'daki tekliflerde 54 maaşa bedel kıdem tazminatı önerildiğini de ekliyor. Fakat adı geçen odaların asıl amacının çalışanlara kendilerini unutulmuş ve değersiz hissettirmek olduğu, onların can sıkıntısı ve utançtan işlerini bırakmalarının umulduğu söyleniyor. Talebin azaldığı veya bir ürünün modasının geçtiği dönemlerde çalışanları işten çıkarabilme kolayl ığı işçilere haksızl ık olmakla birlikte ekonomiye genel olarak çeviklik kazandırıyor. Nitekim bazı iktisatçılar Batı Avrupa'daki ekonomik durgunluğu Japonya'dakine benzer katı emek yasalarına bağlıyor. 146 binden fazla çalışanıyla Sony de bunun baskısı altında. Dinamik rakiplerince geçilen şirketin yöneticileri durumu düzeltmeye çalışıyor. Sendai fabrikasını iki yıl önce tsunami vurmuştu. Hasar yüzünden S ony p il ve optik c ihaz tesislerini taşıdı, ardından da kimyasal ürünler operasyonunu sattı ve böylece fabrikadaki birçok işe son verdi. İşten çıkarmayı kolaylaştırmanın Japonya'daki sosyal dokuyu kâr uğruna bozacağı; kitlesel işsizliğe neden olacağı ve gelir eşitsizliğini körükleyeceği söyleniyor. Sony topluluğunun Sendai işletmesini yöneten Takaaki Matsuda, "Japonya böyle bir ülke olmayı hedeflememelidir" diyor. Japonya'nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında gerçekleştirdiği ekonomik mucize ömür boyu istihdam, kıdeme dayalı maaş ve çalışan sadakatinden oluşan bir bileşime dayandırılıyordu. Fakat 1990'ların başında ekonomi tökezleyince şirketler, ülkedeki katı emek yasalarının küçülmeyi imkânsızlaşt ı rdığını gördü. Atıl işçiler pencereden dışarı bakmak dışında yapacak bir şey bulamıyorlardı ve bu durum "modagiva zoku", yani "pencere kenarı kabilesi" deyişini doğurdu. İstihdam uygulamalarında değişimi savunanlar, işçileri koruyan katı yasalar yüzünden şirketlerin işe alımları büyük ölçüde kestiğini ve genç Japonlar için iş imkânlarının azaldığını kaydediyor. Emek yasalarındaki hassasiyet karşısında dikkatli davranan Başbakan Abe geçen ayki meclis seçimleri için konuyu gündemden düşürmüştü. Partisi büyük bir zafer kazandıktan sonraysa şimdi yine gündeme aldı. Japonya'daki büyük şirketlerin Sony'ye benzer takt ikler uyguladıkları görülüyor. Asahi Şimbun adlı gazete Mayıs'ta, Panasonic'teki bir çalışandan günler boyu ekranlara bakmasının ve düzensizlikleri bulmasının istendiğini bildirmişti. Geçen yıl da Tokyo'da bir mahkeme, Benesse şirketi aleyhine bir hüküm vermiş ve lüzumsuz işler verilen bir çalışanın eski görevine iadesini istemişti. Sony'deyse Tani'nin müdürleri ondan Toyosato'daki bir üretim bandında 12 saatlik vardiyalarla çalışmasını istediler. Fabrika arabayla bir saat uzaklıkta. Bu arada Sato da internette okul okuyarak yaşlı bakımı üstüne bir diploma aldı, ama işini bırakmadı. Geçen aydan beri bilgi girişi yapıyor. Sony sendikası , Sendai fabrikasındaki işgücünün son üç yılda yarı yarıya azaldığını hesaplıyor. Sato fabrikanın parlak günlerinde işçilerin oraya Sony Maru, yani Sony Gemisi dediklerini belirtiyor. "Herkes aynı gemideydi ve kaderlerimiz birdi. Ama artık öyle değil" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:27 Ağustos 2013Yayınlanma Tarihi:28 Ağustos 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.