Kötülüğe göz yumanlar

Çin, Rusya ve Hindistan kendilerini küresel liderler olarak görüyor. O zaman neden kötülüğe göz yumuyorlar.

Çin, Rusya ve Hindistan kendilerini küresel liderler olarak görüyor. O zaman neden kötülüğe göz yumuyorlar.

O zaman neden İran ve Suriye gibi tehlikeli rejimlerin yıkıcı rotalarına devam etmelerine izin veriyorlar? Beşar Esad demokrasi yanlısı muhalefeti bastırmak için şiddet kullanabileceğini tekrar gösterdi. Birleşmiş Milletlerin en üst düzey insan hakları yetkilisi Navi Pillay'ın eleştirilerini dikkate almadı ve Humus'u bombalamaya devam etti. Rejim, gazetecilerin bir yıldır devam eden ayaklanma sırasında olanları yansıtmasına izin vermedi. Eylemciler roketler ve tank ateşiyle şehrin dümdüz edildiğini söylüyor. Arap Birliği'nin desteklediği ve barışçıl bir şekilde yönetimin devredilmesini isteyen teklifin BM Güvenlik Konseyi'nde Rusya ve Çin vetosu almasından sonra şiddet arttı. O gün Hindistan doğruluk yanında karar verip teklifi destekledi. Ancak ondan önceki aylarda bu tür bir kararın alınmaması için elinden geleni yapmıştı. Teklif tam bir çözüm değildi ancak onaylansaydı Esad ve onun iktidarını destekleyen seçkinlere karşı uluslararası kamuoyunun tek yürek olduğu mesajını verecekti. Çin tutumunu gözden geçiriyor olabilir. Petrole bağımlı bir ülke olarak 10 Şubat'ta Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın yaptığı eleştiriyi duymaması imkânsızdı. Kral Abdullah, "Korkunçgünler yaşıyoruz ve BM'de olanlar üzücüydü" dedi. 14 Şubat'ta Pekin'deki Avrupa-Çin zirvesinde konuşan Çin Başbakanı Wen Jiabao, "Şimdi en acil çözüm bekleyen şey, Suriye'de karışıklık ve savaş olmasını önlemek" dedi. Rusya'nın Çin gibi kendi tutumunu gözden geçirdiği konusunda herhangi bir işaret yok. Ancak Çin'in Arap Birliği ile işbirliği yapmak istediği görülüyor. Pekin'in tutum değişikliği Moskova'nın Esad'a verdiği desteği çekmesine ve yaptırımlar dâhil BM'nin harekete geçmesine neden olabilir. BM Güvenlik Konseyi, ABD ve Avrupa Birliği'nin İran'a karşı aldığı yaptırım kararlarının ülkeyi etkilediğine dair belirtiler var. Ancak Çin ve Hindistan bu konuda da yaptırımların genişletilmesini önlüyor. Çin, İran'dan aldığı petrol miktarını azaltıp yerine Rusya ve Suudi Arabistan'dan alternatif kaynaklar buldu. Ancak yine de İran'dan büyük miktarda petrol alıyor. Hindistan ise şu anda İran'dan en fazla petrol ithal eden ülke. Yaptırımlar yüzünden satışlar İran'a eskisi kadar kâr getirmiyor. Her iki ülke de petrole bağımlı. Ancak Suudi Arabistan İran'dan kaynaklanacak arz sıkıntısını karşılayacağını açıkladı. İki ülke bu teklifi değerlendirmeli. Uluslararası Enerji Kurumu, İran'a karşı alınacak bir ambargo kararının petrol fiyatlarında bir şoka neden olmayacağını söylüyor. Yaptırımlar sayesinde, İran'ın nükleer programını sona erdireceği veya bir uzlaşı için müzakerelere zorlayacağı belli değil. Ancak şu anda İran'a karşı yaptırımlar yürürlükte ve bunların etkisi ülkede hissediliyor. İran gıda almakta zorlanıyor ve ticaretini takasla gerçekleştirmeye çalışıyor. Rusya, Çin ve BM Güvenlik Konseyi'nde daimi üye olmayı isteyen Hindistan'ın artık liderliğin gereklerini yerine getirmesi gerekiyor. Her üçünün de İran'ın nükleer hedeflerini sınırlamak için bir şeyler yapması gerekiyor. Ayrıca Rusya ve Çin'in Esad'ın kendi halkına yaptığı baskıya karşı tutum alması gerekiyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:27 Şubat 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.