KEKEMELİĞİN SIRRI ÇÖZÜLÜYOR

THE NEW YORK TIMES

The King's Speech(Zoraki Kral) isimli filmde de izlediğimiz gibi, Kral 6'ncı George kekemeydi.

 

Abi kral halka hitap gibi stresli ortamlarda çok sıkıntı çekiyordu. Kızlarıyla oynarken çok daha iyi konuşuyordu. Sözlerini şarkı olarak ifade etmesi ya da araya küfürler sıkıştırarak söylemesi de işe yarıyordu.

Yüksek müzik söylediklerini duymasını engellediği zaman da iyi konuşuyordu. Araştırmacılar şimdi kekemeliğin karmaşık unsurlarını çözerek daha etkili tedavi yöntemleri geliştirmeye çalışıyor. Uzun süredir kekemeliğin nedeni olarak dil sorunu, anksiyete veya travma suçlandı. Araştırmacılar bu düşüncelerin yanlış olduğunu ve kekemeliğin aslında bir konuşma sorunu olduğunu belirtiyorlar. Toronto Üniversitesi Dil ve Konuşma Patalogu Luc De Nil, "Kekemeler, akıcı konuşmayı sağlayan beynin motor bölgesinde sorun yaşıyor.

Dili algılarken farklı bir süreç kullanma ihtimali olmasına rağmen kelime ya da söz dizimi geliştirmek konusunda bir sorunları yok. Esas sorunu motor işlemlerinin koordinasyonu sırasında yaşıyorlar. Konuşmak ise motor yeteneklerin en fazla kullanıldığı süreçlerden biri" diyor. Purdue Üniversitesi'nde kekemelik konusunda uzman olan Anne Smith, "Kekelemelerde kasları kontrol eden beyin doğru sinyalleri göndermiyor. Bu yüzden tüm sinyaller birbirine karışıyor" diyor. Çocukların ortalama yüzde 5'ini etkileyen kekemelik genellikle 2 ila 6 yaşları arasında başlıyor. Kekelemelerin yaklaşık yüzde 50'sinde bu sorun aileden geliyor.

Ancak kimde çıkacağını tahmin etmek şu aşamada imkânsız. Maryland Üniversitesi'nden konunun uzmanı olan Nan Ratner, "Ortaya çıktığı güne kadar kekemeliğin emarelerini fark edemiyoruz" diyor. Kekemeliğin sonradan ortaya çıkması, bunun kötü ebeveynliğin sonucu olduğu fikrine yol açmıştı. Kekemelik, genellikle dilin gramer kurallarının öğrenildiği dönemde ortaya çıkıyor.

Gramerin karmaşık olması sorunun bir parçası olarak görülüyor. Smith, kekemelerin beyinlerinin gramer hatalarına daha yavaş tepki verdiğini söylüyor. Henüz bilinmeyen nedenlerden dolayı erkek çocuklarının kekemeliğe yakalanma ihtimali kızlardan iki kat fazla. Kekemeliğin ergenlikte devam etme olasılığı erkeklerde 4 kat fazla. Kekeme çocukların yüzde 75'i sonradan düzeliyor. Bazıları terapiyle bazıları da hiçbir tedavi uygulanmadan iyileşiyor. Ancak bunu kimin aşıp kimin aşamayacağı bilinemiyor.

Geliştirilen ilaçlar ise ya pek bir işe yaramadı ya da ciddi yan etkilere neden oldu. Uzmanlar sorunun çok karmaşık olduğunu ve tek bir hapın kekemeliği iyileştireceği olasılığının çok düşük olduğunu belirtiyor. Ancak yine de bu karmaşık sorunun çözülmesi konusunda belirgin ilerlemeler kaydediliyor. De Nil, kekelemeye çocuk yaşlarda başlayanlar ile geçirdikleri bir felç sonrası başlayanların beyin görüntülerini karşılaştırdı. De Nil, beynin konuşma motor kontrolünün yapıldığı ve konuşma için gerekli olan hareket koordinasyonun sağlandığı bölümlerde aşırı bir faaliyet gördü. Smith'e göre bunun nedeni, kekelemeyenlerin belirli bir konuşma süreci geliştirmesi, kekemelerde ise bunun gerçekleşmemesi. De Nil ayrıca kekemelerde beynin konuşurken kendi sesini duymasıyla ilgili bölümünde daha az faaliyet tespit etti. Ratner, kekemelerin söylediklerine odaklanmadıklarında daha iyi konuştuklarını söylüyor.

De Nil bunun yanı sıra kekemelerin sayı dizilerini yazma konusunda zorluk çektiğini fark etti. Smith ise, müziğe elleriyle ritim tutan kekeme çocukların müzik kapatıldığında buna devam edemediklerini gördü. Kekeme çocukların sadece üçte birinin dille ya da konuşmayla ilgili başka sorunları var. Ancak Ratner, standart testlerde kekemelerin performanslarının normal sınırlar içinde olduğunu ancak ortalama puanlarının kekeme olmayanlara göre daha düşük çıktığını tespit etti. Genler neredeyse kekemelerin yarısında önemli bir rol oynuyor. Ratner, travma ve stresin kekemeliğe yol açmadığını ancak tecrübeyi kötüleştirdiğini söylüyor. Ayrıca kekelemenin anksiyete yaratarak durumu daha da kötüleştirebildiği de belirtiliyor.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:14 Mart 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.