Kanserde ilaç direnci bitiyor mu?

Üsküdar Üniversitesi ve NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi’nin birlikte düzenlediği “Multidisipliner Bilimsel Eğitim Toplantıları” nın üniversitedeki ikinci toplantısı yapıldı.

Üsküdar Üniversitesi ve NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi’nin birlikte düzenlediği “Multidisipliner Bilimsel Eğitim Toplantıları” nın üniversitedeki ikinci toplantısı yapıldı.

uskudar_universitesi789 Toplantının gündeminde ise kanser hastalığında ilaç direnci vardı. Konuya ilişkin bilgiyi bu alan önemli çalışmaları bulunan Yrd. Doç. Dr. Belkıs Atasever Arslan verdi. Kanser ve birçok hastalığın tedavisinde en önemli problemin uzun süreli tedavide ya da hastalık tekrarladığında hücrelerinin ilaca karşı gösterdiği direnç olduğunu vurgulayan Arslan, Üniversite bünyesinde oluşturulan Hücre Kültürü laboratuvarında RNA baskılamaya dayalı fonksiyonel genetik tarama araştırmaları yürüttüklerini söyledi. Her Çarşamba NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Prof. Dr. Rasim Adasal Konferans Salonu’nda, Üsküdar Üniversitesi akademisyenleri, yüksek lisans ve lisans öğrencilerinin yanı sıra NPİstanbul Nöropsikiyatri hastanesi uzmanlarının katılımıyla gerçekleştirilen Multidisipliner Bilimsel Eğitim Toplantıları, ikinci kez Üsküdar Üniversitesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Her hafta farklı konuların bilimsel veriler ışığında ele alındığı toplantının gündeminde Kanser hastalarınduskudar_universitesia ilaç direnci konusu vardı. Bu alanda Üsküdar Üniversitesi bünyesinde önemli çalışmalar yürüten Yrd. Doç. Dr. Belkıs Atasever Arslan’ın sunum yaptığı toplantıda Atasever Arslan, kanser ve birçok hastalığın tedavisinde en önemli problemin uzun süreli tedavide ya da hastalık tekrarladığında hücrelerinin ilaca karşı direnç göstermesi olduğunu kaydetti. Yaptığı açıklamada Arslan; “Özellikle lösemide çok sık karşılaşılan bir durumdur. Çocukluk çağında en fazla görülen kanser %30 oranla lösemidir. 60 yaş üstü yetişkinlerde de lösemi görülme sıklığı artmaktadır. Bu nedenle dünyada çok sayıda bilim insanı bu konuda araştırma yapmaktadır. Özellikle yeni ilaçların araştırılması son yıllarda önemini arttırmış, birçok farklı doğal kaynak kullanılarak yeni ilaçların keşfedilmesine hız verilmiştir. Ancak lösemi tedavisinde önemli sorunların başında hastalığın yaklaşık 5 yıl sonra tekrar etmesi ve lösemi hücrelerinin ilaçlara karşı direnç göstermesidir. Hastaların ilaç direnci geliştirmesinde hücre zarında bulunan P-Glikoprotein pompası rol oynamaktadır. Normal hücrelerde de, kanser hücrelerinde de bu protein bulunmaktadır. Hücre içine giren ilacı dışarı pompalayarak ilaç düzeyini azaltır ve hücrenin direnç kazanmasını sağlar. Bugün ilaç direncine neden olan faktörler RNA baskılama (RNAi) tekniği kullanılarak tespit edilebilmektedir. Bu teknikle hücre içinde belirli genler baskılanabilmektedir. Bu şekilde, bir proteinin hücre içi düzeyinin baskılanmasının, hücrenin işleyişine etkileri araştırılabilmektedir. Son dönemde, tüm insan genlerine karşı RNAi’ler geliştirilmiştir. Bu RNAi kütüphaneleri kullanılarak tarama testleri yapılabilmektedir. Araştırmak istediğimiz proteinlerin bilgisayar modellemesini yaparak biyoinformatik olarak  o proteine bağlanabilen olası proteinleri tespit edebiliyor ve RNA baskılama tekniği ile fonksiyonunu anlayabiliyoruz. Bu çalışmalarla tedavi etme ya da aşı geliştirme amaçlı kullanılabilecek yeni biyolojik moleküller elde edilebilmektedir. Üsküdar Üniversitesi’nde kurulan Hücre Kültürü laboratuvarında RNA baskılamaya dayalı fonksiyonel genetik tarama araştırmaları çok kısa bir süre içerisinde faaliyete geçecektir.” Şaban Özdemir(NPGRUP)

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:14 Mart 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.