Kadınların Geçmiş ve Gelecek Algısı ve Alışkanlıklar

Beynin, hisleri düzenleyen sağ yarımküresi kadınlarda baskın şekilde çalışır. Bu da onları duygusal örselenmelere daha yatkın hale getirir. Bu durum aynı zamanda kadınların sezgisel okur yazarlığının fazla olduğunu gösterir. Bayanlar genellikle duygusal körlük yaşamazlar. Duygusal körlük, beynin amiktal bölgesi çalışmadığı zaman oluşur. Kişi nötr bir ifadeyle fakat çok güzel cümleler kullanarak konuşabilir. Bu cümlelerde sevgi, nefret yada korku yoktur. Duygusal sağırlıkta ise empati yoksunluğu vardır ve birey karşı tarafın duygularını okuyamaz. Kadınların duygusal kulakları iyi işitir ve duygusal gözleri yeterince görürken, erkekler bu konuda körlük yaşarlar. Onlar hadiseleri matematik ve mantık çerçevesinde daha çabuk kavrama yeteneğine sahipler. Erkeklerde kol gücü nasıl üstünse, kadınlarda da duygu gücü üstündür.

Kadınlar duygusal travmalara meyilli oldukları için, geçmişte yaşadıkları haksızlıkları  kolay kolay unutamazlar. Bu sebeple takıntı yapma eğilimleri fazladır. Bir erkek herhangi bir adaletsizlikle karşılaştığında, onun kâr zarar hesabını yapar. Olayı dünyasından çıkarıp, incinmeyi ikinci plana atarak kolaylıkla işine devam edebilir. Oysa kadın maruz kaldığı kötü muamelelerin tesirinden hemen sıyrılamaz. Bu yüzden de geçmişte yaşamaya çok yatkındır. Maziye bu derece bağlı kalmak onun bugünü yaşamasına engel olacaktır. Çünkü beyin enerjisi akü gibidir ve geçmiş yada gelecekle gerekenin ötesinde ilgilenen kadın, aküyü boşa harcamış gibi olur. Şunu söyleyebiliriz ki; kadınlar duygusallıkları sebebiyle -farkında olmadan- beyin enerjilerini gereksiz yerlere harcıyorlar. Bu yüzden de, zaman yönetiminde çok kayıpları oluyor ve depresif ruh haline bürünebiliyorlar.

Kadınların geri döndüremeyecekleri anlarda geçirdikleri zaman fazla olduğu için, alışkanlıkları da zor değişiyor. Alışkanlıklar şu şekilde oluşur: Duygu+düşünce=inanç. İnanç tekrar edildikçe alışkanlık haline geliyor. Devam eden alışkanlıklar belli bir zaman sonra kişiliğe dönüşüyor. Davranışların değiştirilmesinde duygusal yük önemli bir faktör. Kadınlar duygularını iyi yönetemezlerse, bir yerde takılıp kalabiliyorlar. Hedefe giderken önlerine engel çıkıyor. Fakat duygular iyi kullanılırsa büyük bir avantaj haline de gelebilir. Meselâ, kadınlarda sigara yada içki bağımlılığı erkeklere oranla daha azdır. Çünkü onlar bunun acısını duygusal olarak çok fazla yaşıyorlar ve bu noktada akıl ile duyguyu beraber yürütebilme başarısı gösteriyorlar. Ancak romantik eğilimleri geliştiği için erkeklerin tuzağına kolayca düşebiliyorlar.

 

Kadınların Konuşma ve Dinleme Potansiyelleri

Çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada, kız çocuklarının erkek çocuklara oranla dikkatlerinin daha uzun sürdüğü sonucuyla karşılaştık. Fakat dikkat konusundaki bu farklılık ergenlik döneminden sonra eşitleniyor. Dinlemek konuşmanın bir parçasıdır ve dikkat işidir. Konuşma arttıkça dinleme azalır. Aktif dinleyici olabilme özelliğinin, kadınlarda zayıf olduğu bilinen bir gerçektir. Kadınların duygu ve düşüncelerini ifade etme yetileri, dinleme becerilerinden daha yüksektir. Erkekler ise anlamak için dinlemek zorundalar. Dişi kuşların bıcır bıcır ötmesi gibi kadının konuşkan olmasının da evrimsel psikoloji içerisinde bir açıklaması var. Evrim psikolojisi şöyle söyler: Kadının konuşması, kendisine daha çok aday bulmasıyla ilgilidir. Estetik kaygı ve güzel görünme arzusu bu sebeple kadınlar için önemli bir konudur. Beğenilme talebinin fazlalığı daha çok adayı kendisine çekip içinden birini seçmek istemesiyle alâkalıdır.

 

Hayal ve Kadın

Düşünmek ve hayal kurmak insanın bireysel yaratıcılığında önemli bir fonksiyondur. Kadın ve erkekler arasında hayal kurma açısından genel bir fark olmamakla beraber, iki cinsin düşünce alanlarının ayrı olduğunu söyleyebiliriz.

 

Hobiler ve Kadın

Evren çoğulculuk esasına göre yaratılmıştır. Yaratıcı, yarattıklarına çeşitlilik içinde pek çok nimet vermiştir. Kâinatta çoğulculuğun aksine tekdüzelik olsaydı, değişik türde bunca yiyeceğe ihtiyaç kalmaz, herşey hap şeklinde alınırdı. Birbirinden farklı özelliklere sahip binlerce çiçek yerine birkaç tür sunulabilirdi.

Monotonluk, insan psikolojisine aykırı bir durumken, çeşitlilik arzulanan bir şeydir. İnsanoğlu arasında çoğulculuğu, zevklerinin çeşitliliğiyle kadınlar sağlıyor. Kadınların bu uğraşıları genetik bir eğilim. Kadın bu eğilimini abartmadan ve savurganlık ölçülerine vardırmadan uygulayabilirse kendine ve evliliğine katkı sağlar. Çünkü Yaratıcı, -israf sınırlarına girmeden- yarattığı şeyi insanın üzerinde görmek ister.

Kadının çeşitli hobilerle uğraşması, erkeğin ona olan ilgisini kuvvetlendiriyor demiştik. Fakat kadının bu özelliğini iyi biçimde kullanması gerekiyor. Hobilerin elbette bir sınırı vardır. Hobi, amaçların içinde duygusal bir çeşnidir. Meselâ, evde pişen güzel bir yemek, özensiz bir sofrada tatsız hale gelebilir. Fakat aynı yemek restoran da titizlikle dizilmiş bir masa da servis yapıldığında daha lezzetli görünür göze. Ancak şunu biliriz ki, insan sofraya masayı seyretmek için değil, yemek yemek için oturur. İşte bunun gibi yaşadığımız hayatta, görünenlerin ötesinde soyut bir idealinin mutlaka olması gerekiyor. Bir insan öldükten sonra nasıl anılmayı ve mezar taşına ne yazılmasını istiyorsa, yüksek ideali odur. Belli bir süre sonra bu hedefin yanında diğer ideallerde yer almaya başlayacaktır. Temel gaye unutulmadıktan sonra, amaca giden yolları süslemek fayda sağlayacaktır. Çünkü hedefe gidişi kolaylaştırır. Hobi, hayata renk ve süs katmak şeklinde algılanmalıdır. ‘Zaten yaşıyoruz. Hiç olmazsa zevk alarak yaşayalım’ düşüncesi hobilerin oluşmasına kaynaklık eder. Yalnız öncelikleri ihmal edip, hobileri gereğinden fazla önemsemek beyin enerjisinin boşa harcanması demektir.

 

Eleştiri ve Kadın

Eleştiri, kadın erkek ayırımı yapılmaksızın, kişilik boyutunun devreye girdiği bir durumdur. Obsesif, paranoid ve benmerkezci kişiler çok eleştiren tiplerdir. Mükemmeliyetçi gruba girenler ise sıfır hata isterler. İdeal olan insanın kendisine karşı yargılayıcı, başkalarına karşı bağışlayıcı olmasıdır. Varlıklarını odak noktası olarak görenler, başkalarını kritik ederler. Eleştiri de kişilik özelliğinin ön plana çıkmasıyla beraber, kadın ve erkeğin eleştiri alanları farklıdır. Cinsler tenkitlerini, ilgi sahalarında yoğunlaştırırlar.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:01 Ocak 2000

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.